Nöbetçi Eczaneler
Ekonomi yazarı Uğur Gürses, Ekrem İmamoğlu ve CHP’li belediyelere yönelik operasyonların ekonomiye olan yansımalarını değerlendirdi. Yabancı yatırımcıların Mehmet Şimşek’in açıklamalarına rağmen Ankara’daki siyasi müdahalelerin ekonomiyi kökten etkileyebileceğini gördüğünü vurgulayan Gürses, yaşanan krizin tamamen “ev yapımı” olduğunu belirtti.
Siyasi müdahaleler piyasaları sarstı
19 Mart’ta başlayan siyasi gelişmelerin ardından döviz kurları sert yükseldi, borsa sert düşüş yaşadı. Devre kesicilerin devreye girmesiyle birlikte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve kamu bankaları hızla müdahalelerde bulundu. Ancak dövizi kontrol altına alabilmek için rezervlerden 30 milyar dolar satılmak zorunda kalındı.
Yabancı yatırımcı güvensizliği artıyor
Gürses, “Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetimi zaten zarar görmüş olan Türkiye ekonomisini rasyonel politikalarla düzeltmeye çalışıyordu. Ancak yaşanan siyasi kriz, bu çabaları büyük ölçüde boşa çıkardı” dedi. “Şimşek’in çabaları, Ankara’daki siyasi elin müdahalesiyle anlamsız hale geldi” diyen Gürses, yabancı yatırımcıların ve yerleşik yatırımcıların tedirgin olduğunu belirtti.
Enflasyon beklentileri berhava oldu
Ekonomik beklentilerin büyük ölçüde bozulduğunu ifade eden Gürses, enflasyonun düşeceğine dair umutların yok olduğunu belirtti. “Önümüzdeki süreçte ekonomi yavaşladıkça faiz indirme baskısı artacak. Ancak bu, döviz talebini artırarak yeni bir krizi tetikleyebilir” diye ekledi.
Çıkış yolu ne?
Gürses’e göre Türkiye’de ekonominin düzelmesi için yalnızca ekonomik adımlar yeterli değil. “Türkiye’de normalleşmenin tek yolu, siyasetin ve hukukun normalleşmesi” diyen Gürses, hukukun üstünlüğü sağlanmadan ekonomik iyileşmenin zor olduğunu vurguladı.
Türkiye’de yatırımcı güveninin yeniden kazanılması için ekonomik reformların yanı sıra siyasi istikrarın da sağlanması gerektiği açık. Ancak mevcut siyasi belirsizlik, ekonomideki riskleri artırarak hem iç hem de dış yatırımcıları tedirgin etmeye devam ediyor.