Teknolojiden yola çıkarak, bankacılığı yeniden tasarlıyor

Teknolojiyi yalnızca bir araç değil, düşünce biçimi olarak ele alan Emrah Kaya, MARS’ın kurucu ortaklarından biri olarak finansal sistemlere yepyeni bir bakış açısı kazandırıyor. Sadeleştirilmiş çözümler, kullanıcı odaklı tasarım ve yapay zekâ destekli altyapılarla geleceği bugünden kurmaya odaklanan Kaya; yalnızca Türkiye’de değil, globalde de yeni bir standart oluşturmayı hedefliyor. TC Lira’ya konuşan Emrah Kaya, MARS’ın doğuş hikayesini, gelecek planlarını ve girişimcilere ilham verecek tavsiyelerini anlatıyor.

MARS’ın kurucularından biri olarak girişim serüveninizi dinleyicilerimizle paylaşabilir misiniz? Özellikle sizi girişimciliğe yönlendiren dönüm noktası neydi?
Kırılma noktam, bugünü değil, yarını anlamaya çalıştığım andı. Çünkü biliyorum ki günü düşünen hep geç kalır. Gerçek girişimciler bugünü çözmez, geleceği önceden görür.
Ben de iş fikirlerimi hep gelecekteki ihtiyaçlara göre kurdum. O ihtiyaç henüz konuşulmamış olabilir ama hayal edilmeyen bir çözümün peşine düşmek, girişimciliğin özü zaten.

İnsanların değişen davranışlarını, teknolojinin yön verdiği alışkanlıkları ve sistemdeki sıkışmış alanları gözlemledikçe hep şunu düşündüm: “Bu problem henüz görünmüyor olabilir ama yaklaşıyor.” MARS da tam olarak bu düşüncenin ürünü.
Sadece bugünü değil, geleceğin finans dünyasını da bugünden tasarlamaya çalışan bir vizyonun sonucu.

TC Lira’da sıkça yer verilen ekonomi, finans ve teknoloji alanlarında MARS nasıl bir boşluğu dolduruyor? Odaklandığınız sektörel öncelikler nelerdir?
Biz kendimizi fintech değil, techfin olarak tanımlıyoruz. Çünkü bizim odağımız bankacılığı dijitalleştirmek değil, teknolojiden yola çıkarak bankacılığı yeniden düşünmek.
MARS bu yüzden sadece dijital değil; akıllı, kullanıcı odaklı ve sürekli öğrenen bir yapıyla çalışıyor. Karmaşığı sadeleştiren, kontrolü kullanıcıya veren ve kazancı görünür kılan bir sistem kurduk.
Sektörel önceliğimiz, insanları finansal özgürlüklerine kavuşturan bir altyapı sunmak.
Kural koyan değil, kural bozan bir sistem inşa ettik.
Ve bunu, teknolojiyi merkeze alarak, veriyle beslenen içgörüyle mümkün kıldık.

Platformunuzda yapay zekâ ve inovasyona dair stratejileriniz neler? Türkiye’den dünya pazarına açılmak için nasıl bir yol haritası izliyorsunuz?
Yapay zekâ entegrasyonu, MARS’ın vizyonunun merkezinde yer alıyor.
Asıl hedefimiz: Kullanıcının “Hangi karttan ödemeliyim?” gibi düşünmesine gerek kalmadan, MARS’ın onun adına en doğru kararı vermesi. Taksit mi daha uygun, puanı en yüksek kart hangisi, kampanya nerede geçerli… Bunların hepsi arka planda çalışan bir sistemin parçası olacak. Yani kullanıcıya tek bir tuşla tam finansal orkestrasyon sunacağız.

Ayrıca Türkiye’de ilk kez, farklı bankalardaki tüm puanları tek bir MARS Puan altyapısında konsolide etmek için çalışıyoruz.
Bugün başkaları için imkânsız görülen ne varsa, MARS’ta mümkün kılmak için var gücümüzle çalışıyoruz.

Globalde ise hedefimiz yalnızca bir ürün ihraç etmek değil; “kullanıcı merkezli bankacılık” tanımını yeniden yazacak bir standart oluşturmak.
Bu nedenle Avrupa’dan başlayarak, yerel ortaklıklar ve adaptasyonla büyüyen, özünü hiç kaybetmeyen bir açılım modeli planlıyoruz.

“Sürdürülebilirlik” başlığında MARS’ın vizyonu nedir? Kurum olarak sürdürülebilir iş modellerini nasıl destekliyorsunuz?
Sürdürülebilirlik sadece çevresel değil; finansal ve teknolojik bir tutarlılık meselesidir.
MARS, sade ama etkili bir yapı kurarak kullanıcıların gereksiz masraflardan, dağınık kartlardan ve kontrolsüz harcamalardan uzaklaşmasını sağlıyor.
İçeride sürdürülebilir gelir modeli, dışarıda sürdürülebilir kullanıcı memnuniyeti inşa ediyoruz.
Ayrıca sürdürülebilir teknolojilerle entegre çalışan, fazla kaynak tüketmeyen, karbon ayak izi minimumda olan dijital mimarimizle ilerliyoruz.
Bu yaklaşımımızın bir uzantısı olarak, fiziksel şubeler yerine tamamen dijital bir yapı tercih ediyor, operasyonel verimliliği artırırken doğaya olan etkilerimizi en aza indiriyoruz.

Ekonomi ve borsa haberlerine ilgi gösteren takipçilerimiz için MARS’ın fintech çözümleri nelerdir? Kuant, blokzincir gibi teknolojilerle çalışma planlarınız var mı?
MARS, klasik yapıların ötesinde konumlanan bir teknoloji platformu.
Sadece ödeme çözümleri sunmakla kalmıyor; yatırım alanında da kullanıcıyı güçlendiren yeni nesil ürünler geliştiriyoruz.

Bu vizyon doğrultusunda MARS Invest özelliği üzerinde çalışıyoruz. Amacımız klasik yatırım ürünlerini olduğu gibi sunmak değil; onları daha akıllı, sade ve kullanıcı dostu hâle getirmek.
İlk ürünümüz: Repo. Kullanıcının hesabındaki atıl bakiyeyi otomatik olarak değerlendiren bir yatırım modülü olacak. Ardından altın, gümüş ve değerli madenlere dayalı mikro yatırım çözümleri devreye girecek.
Yani yatırımı da tıpkı ödemeler gibi sadeleştiriyor, teknolojiyle akıllandırıyoruz.

Kripto ile kahve alınabilen bir dünyada, MARS Miles’ı baştan beri gerçek bir değer birimi olarak kurguladık. Bu vizyonu, global pazarda uygun regülasyonlara sahip ülkelerde hayata geçirmeyi hedefliyoruz.
Uzun vadede ise kuantum teknolojilerini; finansal modelleme, öngörü ve risk analizinde fark yaratmak için kullanmayı planlıyoruz.

Yerel/ulusal medya, teknoloji ve finans platformları gibi çok sayıda rakibin olduğu bir ortamda MARS’ı farklılaştıran özellikler neler? Büyüme stratejiniz nasıl şekilleniyor?
Aslında biz bu alanda doğrudan bir rakip görmüyoruz. Çünkü biz bir fintech değil, techfin’iz.
Yani finansı teknolojiye adapte eden değil, teknolojiden doğup finansı yeniden kurgulayan bir yapıyız.
Fintech’ler kart sunarken, biz bütüncül bir sistem kuruyoruz.

MARS’ı farklılaştıran temel unsurlar:
● Tek kartla tüm banka ve kredi kartlarını yönetebilme.
● Harcamayı kazanca çeviren, dünyada eşi olmayan Koloni modeli.
● TL’ye dönüşebilen, biriktirilebilen ve zamanla kaybolmayan MARS Miles.
● Kart limiti yetersiz olsa bile işlemi tamamlayan MARS Now.
● Limit birleştirme ve harcamayı bölüştürme gibi kullanıcı odaklı sosyal finans çözümleri.

Büyüme stratejimiz bu farkları koruyarak ve derinleştirerek ilerliyor.
Bugün Türkiye’de bu sistemin öncüsüyüz. Ancak asıl potansiyelimiz global pazarda.
Kullanıcı davranışına göre şekillenen ürün geliştirme yaklaşımımız, bizi sadece büyüten değil, farklı kılan temel unsur.

Kurucu ortağı olarak organizasyonel yapınızı nasıl tanımlıyorsunuz? Yönetim ekibinde hangi liderlik ve kültürel değerler öncelikli?
MARS’ta yapı hiyerarşik değil; hızlı karar alma, açık iletişim ve ortak akılla çözüm üretme üzerine kurulu.
Yönetim kültürümüzde üç temel değer var: Şeffaflık, takım ruhu ve cesur düşünme.
Ama en önemlisi: her fikirde kullanıcıyı merkeze almak. Çünkü teknoloji kadar önemli olan şey, onu kim için geliştirdiğiniz.

MARS’ta fikir üretmek için ürün ya da pazarlama ekibinde olmanız gerekmez.
Herkesin gelişimine ve katkısına alan tanınır. Kültür yukarıdan inmez; ekipten yükselir.
Bu yüzden bizde şirketin değil, çalışanların oluşturduğu bir kültür vardır.

MARS’ın bugüne kadar hayata geçirdiği proje ya da iş birliklerinden hangileriyle gurur duyuyorsunuz? Önümüzdeki 12–24 ayda odaklanmayı planladığınız alanlar nelerdir?
Aslında gerçekleştirdiğimiz bütün çalışmalar bizim için oldukça özel.
Limit birleştirme özelliğimiz, kullanıcılarımızın ihtiyaç anında daha esnek finansal hareket alanına sahip olmalarını sağlıyor.
Bunun yanında, kullanıcılarımızın rahat ve avantajlı bir şekilde alışveriş yapabilmeleri için yüzlerce markayla yaptığımız iş birlikleri, onların günlük yaşamlarına doğrudan dokunuyor.
Tüm bunları güçlü ve sürdürülebilir bir teknolojik altyapıyla destekliyor; sadece bugünü değil, geleceği de inşa ediyoruz.
Her proje, MARS’ın kullanıcı odaklı ve yenilikçi yaklaşımını biraz daha görünür kılıyor ve biz her birinde aynı heyecanı hissediyoruz.

En yakın tarih olarak, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz “Kim bu MARSlılar?” kampanyası bizim için oldukça önemliydi.
İlk outdoor çalışmamız olmasının yanı sıra, hem merak uyandıran hem de deneyim yaşatan bir kampanya olarak akılda kaldı.
Dijital kültürle iç içe geçmiş markalarla yaptığımız iş birlikleri de yeni nesil kullanıcılarla doğal bir bağ kurmamızı sağladı. Yakında bu iş birliklerinin isimlerini de paylaşmaya başlayacağız.

Ayrıca Türkiye’nin en köklü bankalarıyla yürüttüğümüz stratejik iş birlikleri, altyapı ve güvenlik tarafında önemli bir eşik oldu.

Önümüzdeki 12–24 ayda odaklanacağımız alanlar:
● Avrupa’ya açılma ve global pazarda lokal partnerliklerle ölçeklenme
● Yapay zekâ destekli altyapı projelerimizin canlıya alınması
● MARS Invest kapsamında yeni nesil yatırım ürünleri
● Sektörler arası yeni iş birlikleri ve entegrasyonlar
● Super App yolculuğumuzu daha entegre ve akıllı hâle getirerek, kullanıcıların günlük harcama alışkanlıklarını MARS ekosistemi içinde gerçekleştirebildiği; aynı zamanda bu harcamalardan kazanç elde edebildiği bir yapıya dönüştürme.

Son olarak, Türkiye’de kendi yolunu çizmek isteyen genç girişimcilere hangi üç tavsiyeniz olurdu?

1. Cesaretle başlayın, veriye göre ilerleyin. Sezgi yol açar ama sürdürülebilirlik veride gizlidir. Duygular sizi harekete geçirir ama kararları veriyle alın.

2. Gerçek problemi çözün, moda olanı değil. İnsanların hayatını gerçekten kolaylaştıracak olanı seçin. Günü değil, geleceği düşünen işler kurun. Çünkü gelecek, bugünü düşünenlerin değil; bugünden yarını görebilenlerin alanıdır.

3. Ekibi doğru kurun, yeteneği merkeze alın. İyi bir fikir ancak doğru insanlarla büyür.