Türkiye konut piyasasında hareketlilik hız kesmeden devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) nisan ayına ilişkin açıkladığı son veriler, konut satışlarında dikkat çekici bir artış yaşandığını ortaya koydu. Gayrimenkul Girişimcisi ve Mars Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bucak, bu yükselişi değerlendirerek sektörün ivmesini koruduğunu vurguladı
Peşin satışlarındaki artış, sektörün dinamik olduğunu gösteriyor
Faiz oranları, deprem, ekonomik soğukluk gibi birçok gerekçe olmasına rağmen, gayrimenkulün hâlihazırda güvenli liman olduğunu vurgulayan Bucak, şöyle devam etti: “Ocak-Nisan dönemine baktığımızda yüzde 27’lik bir artış söz konusu. Genel anlamda her ne kadar sahada meraklı bir bekleyiş olsa da rakamlar bize durumun iyi olduğunu gösteriyor. Bu artış yıl geneline yansırsa, toplamda yaklaşık 1 milyon 700 bin adetlik bir satış hacminden söz edebiliriz. Öte yandan ipotekli satışlarda da önemli bir artış mevcut. Asıl artışın devam ettiği kısım ise peşin satışlar. Kredi oranlarının yüksek olduğu bir dönemde peşin satışların sürmesi, sektörün dinamik olduğunu ve her döneme özel çözümler üretebildiğini gösteriyor.”
Sektöre şefaflık kazandırmalıyız
Konut satışında sıfır konut payının giderek eridiğini ve yüzde 29 bandına kadar düştüğünü belirten Hakan Bucak, “İkinci el tercihlerinde en önemli faktör fiyat avantajı olsa da tüketiciyi sıfır konuttan uzaklaştıran farklı sorunlar da var” dedi. Bucak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Üreticilerin hatalı fiyat belirlemesi, sonrasında satmayınca büyük indirim yapması tüketici nezdinde güven kaybına yol açıyor. İnşaat halindeki bir projede ise alıcı ‘Bu iş zamanında biter mi?’ kaygısı yaşıyor ve çok haklı. Türkiye’de inşaat firmalarının satıştan elde ettiği geliri projede kullanma zorunluluğu yok; maketten alımda devlet güvencesi söz konusu değil. Tüketici yarım kalan işlerde dava açsa da yıllarca mağdur oluyor. Bu nedenle sıfır konuttaki iyileşme için önce bir regülasyon gerekli. Sektör daha sistemli, şeffaf ve denetlenebilir olmalı. Dünya örneklerinde olduğu gibi devlet güvencesi sağlanmalı. Yatırımcının güveni için de değerleme raporları zorunlu olabilir; satış geçmişi ve bölgesel satış istatistikleri kamuoyuna açık hale getirilebilir. Bu adımlar atılırsa bozulan birinci-ikinci el satış dengesi zaman içinde yeniden sağlanabilir.”
Yabancılara yapılan konut satışına da değinen Bucak, “Bu anlamda ülke olarak dipleri gördüğümüz bir dönemdeyiz. Yabancıların konut satın almasını teşvik eden bir çalışma olmadığı müddetçe bu seyirde devam edecektir. İç pazardaki ihtiyaçtan ve arz eksikliğinden ötürü yabancılara satış kamu tarafında teşvik edilmiyor; ancak özellikle birinci el projelerdeki satış sorununu çözebilmek için bu konuya yoğunlaşmamız gerekiyor” dedi.