İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu “sahte diploma” iddiaları konusunda “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında yarın ifade verecek.
Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan soruşturma ile ilgili dikkat çeken açıklamalar yaptı. Pehlivan belgeler ortaya koyarak YÖK raporu yalanlarken, YÖK raporu hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
YÖK’ün raporu iyi niyetli değil
YÖK’ün raporunda Girne Amerikan Üniversitesinin 1993’ten sonra tanındığının söylendiğini belirten Pehlivan, 29 Eylül 1991’de Girne Amerikan Üniversitesi tarafından verilmiş bir diplomayı gösterdi ve bu diplomaya 1995’te denklik verildiğini vurguladı ve “YÖK’ün raporu iyi niyetli değil” ifadelerini kullandı.
‘Suç duyurusunda bulunduk’
Pehlivan, YÖK raporu ile ilgili “Görevi kötüyü kullanma”, “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma”, “Resmi belgede sahtecilik”, “Resmi belgeyi gizleme”, Resmi belgeyi düzenlerken yalan beyan”, “İftira” suçunda suç duyurusunda bulunduklarını duyurdu.
İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Sayın Ekrem İmamoğlu İstanbul Üniversitesi diploması hakkında yürütülen soruşturma kapsamında Çağlayan Adliyesi’ne ifade vermeye gidecek. Hatırlayalım. İfadeye çağırılma nedeni neydi? Devletimizin resmi ajansı olan Anadolu Ajansı 22 Şubat Cumartesi günü haberi şu başlıkla geçmişti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında üniversite diplomasının sahte olduğuna ilişkin resmi belgede sahtecilik suçundan soruşturma başlatıldı. Evet, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Sayın İmamoğlu’nun ifadesini resmi belgede sahtecilik yaptığı iddiasıyla almak istemektedir. Bu iddianın ardından Sayın İmamoğlu’nun diploması ile ilgili kendisinin sunduğu tüm resmi belgelerin gerçek olduğu ortaya çıktı. Hatta savcılık soruşturmasına dayanak yapılan YÖK raporu dahi bu belgelerin doğruluğunu onayladı.
“Raporda Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçiş kriterlerini yerine getirdiği ve üniversiteye sunduğu tüm belgelerin doğru ve geçerli olduğu belirtilmektedir. Devlet kayıtları da bunu doğruluyor. Artık ne kamu ne de kamuoyunun bu konuda bir soru işareti yok.”
Olayda yapılan bir sahtecilik yok
“Yani Sayın İmamoğlu’nun bu olayda yaptığı bir sahtecilik de yok. Zaten olayda da bir sahtecilik yok. Ama yine de ifadesine başvurulacak. Hal böyleyken yarın Sayın İmamoğlu’nun hala ifadeye çağırılmasının hukuken de mantıken de anlamlandırmak mümkün değildir. Ortada herhangi bir sahtecilik raporu olmadığı, sahtecilik olmadığı YÖK raporu ile bile kanıtlanmışken kendisinin ifadeye gitmek zorunda bırakılmasını yargı tacizi kapsamında değerlendiriyoruz.”
“Ortada bir suç unsuru bulunmamaktadır. Kaldı ki ortada bir suç unsuru bulunsa dahi Sayın İmamoğlu bu sürecin tarafı olmadığı için savcılığın böyle bir ifadeye gerek duymaması gerekirdi. Mevcut durumda Sayın Ekrem İmamoğlu ve o dönemde yatay geçiş yapan diğer vatandaşlarımız kendilerine atfedilecek herhangi bir kusur ortaya konmadıkça ki hukuken böyle bir kusur da gösterilmiş değildir.”
Kamu kurumlarını baskı altında hissettirecek şekilde talepte bulunmaması gerekir
“Biz başvurduk ve geçiş yaptık sözünden başka bir açıklama yapmak zorunda bile değiller. Buna kazanılmış haklara saygı veya hukuki güvenlik ilkesi diyoruz. Geçtiğimiz hafta içinde özellikle düzenlediğimiz basın toplantısına sunduğumuz belgelerin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne gönderilen diploma uyarısı niteliğindeki yazı teammüllere uygun olmamıştır. Savcılık yalnızca kolluk güçlerine talimat verebilir. Bunun dışında kamu kurumlarını baskı altında hissettirecek şekilde talepte bulunmaması gerekir.”
“Bildiğiniz gibi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 5 Eylül 1988’de Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne kayıt yaptırdı. Sayın İmamoğlu bu üniversitede 1 yıl hazırlık ve ardından İngilizce İşletme bölümünün 1. sınıfını okudu. KKTC’de eğitimine devam ettiği sırada İstanbul Üniversitesi 30 Temmuz 1990’da Milliyet Gazetesi’ne yatay geçiş şartlarına ilişkin bir ilan verdi. Bu ilanı gören Sayın Başkan ailesinin ve iş hayatının İstanbul’da olması nedeniyle bu imkandan yararlanmak istedi ve başvurusunu yaptı.”