Nöbetçi Eczaneler
Gördüğünüz fotoğrafı geçen günlerde Migros’un Altunizade Capitol AVM mağazasında çektim. Fiyat etiketini görünce çok şaşırdım.
77 TL’ye, porsiyon bile etmeyecek bir avuç yaprak sarma satılıyordu. Saydım, pakette 7 tane yaprak sarma vardı. Yani tanesi 11 TL’ye denk geliyordu.
İlk başta yadırgadım. Migros gibi çiftçilerle üretim yapan, sürdürülebilirliğe önem veren bir markanın buna ihtiyacı var mı dedim… Ama sonra şirketin bilançosu aklıma geldi…
Aracı kurumların en çok önerdiği hisseler arasında son dönemde dikkat çeken kağıtlardan birisi Migros (MGROS) oldu.
Fonların içindeki pozisyonlarda da Migros’u bolca görüyoruz.
Analistlerin dilinden Migros’a dair övgü dolu cümleler düşmüyor.
Türkiye’nin köklü market zincirlerinden birisi olan Migros’un büyümesi elbette ülke ekonomisi açısından kıymetli.
Ancak daha önemli bir problemimiz, yani enflasyon sorunumuz var.
Enflasyonla mücadelede bir konsensus olmalı. Faiz, maliye politikalarının yanı sıra yapısal reformlarının yapılması, halkın ve işletmelerin de buna inanması lazım.
Ama maalesef bu mücadelenin sadece sabit gelirlilerin maaşlarını kısmakla yapıldığını görüyoruz.
Gelelim Migros’un finansallarına…
Migros’un 2024’ün üçüncü çeyreğinde net kârını bir önceki çeyreğe göre yüzde 148 artırarak 5,2 milyar TL’ye çıkardığını görüyoruz. Dördüncü çeyrekte de benzer bir kâr ile karşılaşabiliriz. 2024’ün ikinci yarısından sonra Migros’un net kârının ne denli hızlı arttığını aşağıdaki tabloda da görebilirsiniz.
Şirketin 2024 yılı konsolide finansal sonuçları 5 Mart 2025 tarihinde açıklanacak. Merakla bekliyoruz…
KAP’ta yapılan açıklamaya göre, 31 Ocak 2025 itibarıyla Migros’un toplam mağaza sayısı 3.608 oldu. Toplam istihdamın 75 bin civarında olduğu ifade ediliyor.
2024’te “enflasyonla mücadele” bahanesiyle asgari ücrete zam yapılmadı. Bu dönem sonrasında Migros’un kârının yükselişe geçtiğini görüyoruz. Elbette bu kârın doğrudan istihdam giderlerinden gelip gelmediğini bilemeyiz. Ama şurası kesin ki, tanesi 11 TL’den yaprak sarma satarsanız, şirketiniz rekor kâr elde eder. Borsada gözde kağıtlardan birisi olur, yöneticiler güzel gelen bilançolardan mutlu olur. Ancak Migros gibi yaygın bir market zincirinin enflasyonla mücadelede nerede durduğu ise sorgulanır.
Bundan tam 3 yıl önce Migros işçileri düşük ücretler nedeniyle eyleme gitmişlerdi. Türkiye’nin gündeminde bir süre yer alan bu eylemlerde bazı işçiler gözaltına alınmış, hoş olmayan görüntüler ortaya çıkmıştı.
Yazının başında Migros’un sürdürülebilirliğe verdiği önemden bahsetmiştim. Sürdürülebilirlik sadece temiz enerji kaynaklarından elektrik kullanmak, atık politikası geliştirmek değildir. İnsana dokunmayan, sosyal sorumluluk geliştiremeyen, çalışanlarına iyi çalışma koşulları sunamayan işletmeler için sürdürülebilirlik sadece kağıt üzerinde kalır.
O halde soralım: Migros gerçek anlamda sürdürülebilirlik politikaları mı uyguluyor, yoksa sadece bilanço peşinde mi koşuyor?
Takdir, kamuoyunun…