Bir bardak suda fırtına koparmaya, tepki gösterilecek daha yaşamsal gelişmeler varken önemsiz bir durumu gündem yapmaya çok meyilliyiz. Tabii bir de bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, bir şeyin doğrusu söylense bile hatalı olduğumuzu kabul etmemek gibi kötü bir huyumuz var.
Birkaç gündür Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ABD’de yaptığı bir konuşmada geçen bir kelime üzerinden yapılan tartışmalarla meşgulüz. Şimşek’in konuşmasında kullandığı ‘locals’ tabirine gösterilen tepkiler gazetelerde haber dahi oldu. Vay efendim, Şimşek Türk milletine “yerel halk” demiş, bir sömürge valisi gibi ya da kızılderilileri yok eden beyaz adam gibi konuşmuş.

Bir kelime ya da söze tepki göstermeden önce hangi bağlamda kullanıldığına ve o bağlamda nasıl bir anlam içerdiğine bakmak gerek. Şimşek konuşmasında açıkça yerli ve yabancı yatırımcılardan bahsediyor. “We just have to convince the locals (‘local investors’ anlamında)” diyor. Yerli yatırımcıyı mevcut politikaların devamı ve enflasyonla mücadele konusunda ciddi olduğumuza ikna edebilirsek işimiz kolaylaşacak diyor orada. Yani insanlar Türk Lirası’nın reel anlamda değer kaybetmeyeceğine inanırsa döviz ve altına olan talep azalır ve Merkez Bankası’nın rezervleri daha hızlı bir şekilde toparlanır demek istiyor olmalı.
Aşağıdaki görselde de görüldüğü üzere, birey ya da kuruluşların yatırım kararlarının irdelendiği bağlamda söz konusu ülkenin kendi vatandaşları için ‘locals’ veya ‘local investors’ tabirinin kullanımı çok yaygın. Burada herhangi bir saygısızlık ya da aşağılama yok.

Aslında Mehmet Şimşek’in sözü sanki ‘local’ değil de ‘native’ kelimesini kullanmış gibi tercüme edilip, öyle demiş gibi tepki gösteriliyor. Çünkü ‘native’ deyince akla yerliler, kızılderililer gelebiliyor. İşin -en azından benim için- eğlenceli olan kısmı da burada başlıyor. Çalışma ekonomisi alanında, yabancıların (sığınmacı, göçmen ya da expat) emek piyasasındaki durumu yerlilerle karşılaştırılırken yerli işçilerden ‘native workers’ ya da kısaca ‘natives’ diye bahsedilir. Yani, Mehmet Şimşek yatırım kararları yerine iş gücüne katılım ya da işsizlikten bahsediyor olsaydı, muhtemelen literatüre uygun şekilde Türk vatandaşlarından ‘natives’ diye bahsedecek ve aldığı tepkiler daha da sert olacaktı.

Plana sadık kalalım, demeçlere odaklanalım
Mehmet Şimşek yanlış bir tabir kullanmış olsa mizah konusu yapabilir ya da bir saygısızlık yapmış olsa tepki gösterebilirdik. Burada öyle bir durum söz konusu olmadığına göre, söylediklerinin ekonomi politikaları ve yakın gelecekteki piyasa koşulları bağlamında neleri ima ettiğine odaklanmak gerekiyor. Şimşek yerel seçimlerden önce de “seçimden sonra döviz kurları yükselmeyecek” anlamında bir demeç vermiş ama pek kimse inanmamıştı. (Biz de 9 Mart tarihli yazıda tclira.com okuyucularını bu konuda uyarmıştık.)
Bu sözleri inandırıcı bulmayıp döviz bürolarının önünde sıraya girenler yanlış bir karar vermiş oldular. Gündemde bir seçim ya da referandum olmadığı ve Ankara’daki güç dengeleri değişmediği sürece Şimşek’in dediklerini dikkatle dinlemek ‘yerel halk’ için daha faydalı olacak gibi görünüyor.