2025’te Türkiye, kripto varlıkları lisanslı ve denetimli bir çerçevede düzenleme yoluna girdi. Bu adım, alternatif finans modellerinin önünü açarken, tartışmaları da beraberinde getiriyor. Finansal devrimi kucaklayan veya kısıtlayan ülkelerin stratejileri üç ana eksende inceleniyor: ABD’nin agresif entegrasyonu, AB’nin MiCA ile temkinli tutumu ve Türkiye’nin yeni yasası.
ABD’de kripto düzenlemeleri ve mortgage entegrasyonu
ABD’de kripto, SEC, CFTC ve FinCEN gibi kurumların eşgüdümüyle denetleniyor. SEC, birçok kripto varlığı menkul kıymet olarak değerlendirerek regülasyona tabi tutarken; CFTC türev ürünleri, FinCEN ise AML/KYC yükümlülüklerini denetliyor. Federal Konut Finansman Ajansı (FHFA), Bitcoin, Ethereum ve bazı stablecoin’leri mortgage teminatı olarak kabul edeceğini açıklayarak tarihi bir adım attı. Bu karar, Fannie Mae ve Freddie Mac gibi dev mortgage kurumlarını kapsıyor. Fakat entegrasyonun da kısıtlamaları var: Yalnızca SEC onaylı borsalarda tutulan kripto varlıklar teminat sayılacak. NFT’ler, DeFi token’ları ve merkeziyetsiz borsalarda tutulan varlıklar kapsam dışı.
Kabul edilenler: Bitcoin (BTC), Ethereum (ETH) (likiditesi yüksek ve kurumsal yatırımcılarca kabul görmüş) ve stablecoin’ler (USDT, USDC) (düşük volatilite nedeniyle teminat için avantajlı).
Kabul edilmeyenler: Meme coin’ler (DOGE, SHIB gibi) (yüksek risk ve volatilite nedeniyle) ve yüksek volatil altcoin’ler (düşük işlem hacmi, likidite riski).
Risk ve volatilite yönetimi: Teminat değeri, 30 günlük ortalama piyasa fiyatına göre belirleniyor. Teminatın mortgage tutarının %150’si kadar kripto varlık olması gerekiyor. Teminat değeri %20 düştüğünde ise ek teminat zorunluluğu doğuyor (margin call).
Yeni gelişmelerden biri ise Ethereum staking ödülü dağıtan ilk ETF’nin onay başvurusunun yapılması; bu, ABD’de pasif gelir sağlayan kripto teminatlarının finansal sisteme entegrasyonunun göstergesi.
Robinhood etkisi: Tokenize hisse devrimi
Arbitrum ağı üzerinden OpenAI ve SpaceX gibi özel şirket hisseleri tokenize edilerek AB müşterilerine sunuldu. Böylece küçük yatırımcılar, sadece 10 dolar gibi düşük bir sermaye ile SpaceX gibi şirketlere ortak olabiliyor.
Avrupa’da kripto düzenlemeleri (MiCA)
MiCA, 30 Aralık 2024 itibarıyla tam yürürlüğe girdi. Kripto hizmet sağlayıcılarının lisans almasını, AML/KYC yükümlülüklerine uymasını ve tüketici haklarını korumayı şart koşuyor. Ancak mortgage teminatı olarak kripto kullanımına izin verilmiyor. AB, kriptoyu daha temkinli ve geleneksel piyasa düzeni odaklı ele alıyor.
Türkiye’nin yeni kripto yasası (2025)
Kripto benimsenme oranı yüksek olan Türkiye, 2025’te Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) öncülüğünde yeni düzenlemeler getirdi. 2024’teki altyapının devamı niteliğindeki düzenlemelerle:
Lisans zorunluluğu: Tüm kripto hizmet sağlayıcıları (CASP), SPK’dan lisans almak zorunda.
Sermaye gereklilikleri: Borsalar için minimum 150 milyon TL, saklayıcılar için 500 milyon TL sermaye şartı.
AML/KYC uyum: 15.000 TL üzerindeki işlemlerde kimlik doğrulama zorunlu hale geldi; kayıt dışı cüzdanlara kısıtlama getirildi.
Transfer limitleri: Stablecoin’ler için günlük 3.000 dolar, aylık 5.000 dolar sınırı ve 48-72 saat çekim bekleme süresi.
Uyumsuzluk cezaları: 3-5 yıl hapis, 10.000 güne kadar adli para cezası. Sert önlemler, “küçük yatırımcıyı koruma” söylemiyle çelişebilir ve bireysel yatırımcıların yerel borsalardan uzaklaşmasına yol açabilir.
Vergilendirme: Henüz özel bir vergi rejimi bulunmamakla birlikte, vergilendirme çalışmaları devam ediyor.
Geleneksel bankacılık ve kripto teminatlı mortgage’ın uyumsuzluğu
FHFA’nın kripto varlıkları mortgage teminatı olarak kabul etmesi, finansal sistemde önemli bir adım olsa da sistemin geleneksel bankalarla tam uyum sağlaması kolay değil çünkü:
Volatilite: Kripto varlıkların hızlı değer değişimi, bankaların katı risk modelleriyle uyuşmuyor. Bankaların dakikalar içinde %10-20 değer kaybedebilen bir teminatı yönetmesi mevcut sistemlerinde zorlu.
Regülasyon çatışması: BDDK ve benzeri bankacılık denetim kurumları, kriptoyu hâlen geleneksel varlık sınıfı olarak tanımakta çekingen davranıyor.
Uluslararası ölçek: Bankalar genellikle ulusal sınırlarla sınırlı çalışırken, kripto sınır tanımıyor ve küresel ölçekte işlemler sunuyor.
Gerçek hayattan alternatif ve yenilikçi modeller
Kripto teminatlı mortgage’ların önündeki engellere rağmen, yenilikçi modeller bu alanı dönüştürüyor:
Portekiz modeli: blokzincir noter sistemi nasıl çalışıyor?
Alıcı, satıcıya doğrudan cüzdandan cüzdana BTC gönderiyor. İşlem hash’i, Portekiz Tapu Dairesi’nin blokzincir noter sistemine kaydediliyor. Tapu, NFT olarak alıcının cüzdanına aktarılıyor.Türkiye’de uygulanabilir mi? Kadastro verileri blokzincire taşınırsa evet (İsviçre’nin Zug kenti buna iyi bir örnek).
DeFi temelli mortgage: Aave RWA örneği
Merkeziyetsiz finans (DeFi) protokolleri, banka aracılığı olmadan mortgage imkânı sunuyor:Teminat: Kullanıcı, Aave RWA pazarına 5 ETH kilitliyor.
Kredi alma: 50.000 USDC kredisi çekiyor (ETH değerinin %50’si).
Ev satın alma: USDC’yi TL’ye çevirip Türkiye’de ev alıyor.
Geri ödeme: Krediyi ödeyince ETH’si otomatik iade ediliyor.
Avantajlar: Banka aracısı yok, faiz oranı %3-5 (bankaların yaklaşık yarısı), tapu NFT olarak cüzdanda.
Stablecoin ile doğrudan satın alma (istanbul örneği)
Süreç: Satıcı, USDC kabul etmeyi onaylıyor. Alıcı, cüzdanından satıcının cüzdanına USDC gönderiyor. İşlem, akıllı kontratla noter onayına gidiyor.
Kim kullanıyor? İstanbul’da 3 emlak ofisi (2024 itibarıyla) USDC ile işlem yapıyor.
Türkiye için radikal öneriler: Bankasız mortgage altyapısı
Türkiye, bu finansal dönüşüm trenini kaçırmamak için aşağıdaki adımları değerlendirmeli:
Tokenize tapu: Kadastro Genel Müdürlüğü, tapu kayıtlarını Polygon gibi blockchain üzerinde NFT’ye dönüştürmeli.
DeFi lisansı: SPK, merkeziyetsiz mortgage protokolleri için “sınırlı deneme lisansı” (regülatif kum havuzu) çıkarmalı.
Stablecoin ödemeli noter: Noterler, USDC/USDT kabul eden akıllı kontrat entegrasyonu yapmalı.
Bankaların gelecekteki rolü
Geleneksel bankalar, kripto teminatlı mortgage piyasasında aracı olarak kalamaz. Ya blokzincir altyapı sağlayıcısına dönüşecekler (örneğin İş Bankası Chain gibi projeler) ya da sektörde geri kalacaklar. Kripto teminatlı mortgage devrimi, bankaların tekelini yıkacak potansiyele sahip. Portekiz’deki blokzincir noter örneği ve Aave RWA pazarı bunun kanıtı.
Finansın geleceği ve önümüzdeki engeller
FHFA kararı, kriptonun artık sadece dijital bir yatırım aracı değil, aynı zamanda sistemsel bir teminat olarak kabul gördüğünü kanıtlıyor. Ancak radikal bir uyarı var: 2008’de olduğu gibi, denetimsiz kaldıraç ve volatilite yeni bir felaketin kapısını aralayabilir.
Çözüm: Blokzincir tabanlı şeffaf teminat sistemleri, küresel regülasyon uyumu, kurumsal denetim ve teminat sigortası mekanizmalarıdır. Devrimi ayakta tutacak olan şey teknoloji değil; onu yönetecek akılcı ve esnek hukuk sistemleri olacaktır. Ancak geleneksel hukuk mekanizmalarının hızı ve adaptasyon yeteneği, blokzincir tabanlı inovasyonun dinamizmiyle uyumlu olmak zorunda. Kurumsal yapıların dışında kalan yeni nesil fintech modelleri ise bu dönüşümün gerçek taşıyıcısı olabilir. Özellikle otomasyon ve robotik gibi alanlarda, Web3 entegrasyonuyla finansal katılımı artıracak ve ekonomik faydaları daha geniş kitlelere yayacak yeni modellerin önemi giderek artmaktadır.
“OpenAI hissesiyle ev almak kulağa hoş geliyor ama unutmayın: 2008’de de ‘güvenli’ denilen teminatlar buharlaştı.”
Fırsatlar & riskler
Finansal kapsayıcılık: Gelir belgesi olmayan serbest çalışanlar bile kripto varlıklarıyla kredi alıp ev sahibi olabilir.
Vergi avantajı: Kripto satılmadan kredi alındığı için sermaye kazancı vergisi ödenmez.
Örnek senaryo
1 OpenAI Token = 1.500 dolar
Artış: Esenyurt’ta küçük bir daire alınabilir.
Düşüş: Sadece zincir kahvecide sade filtre kahveye yetebilir.
Volatiliteye dikkat (dolar/TL: 1$ = 33₺ — haziran 2025)
Optimist: Token %45 artarsa getirisi avantajlı olur.
Kritik: Token %30 düşerse teminat tamamlama gerekir.
Çöküş: Token %70 düşerse mortgage teminatı buharlaşır (2008 benzeri kriz).
Finansın geleceği banka şubelerinde değil; cüzdanınızdaki private key’de saklı.