2025 yılının ilk yarısı, ikinci el otomobil piyasası açısından zorlu ama öğretici bir dönem oldu. Yüksek faiz oranları, krediye erişimdeki kısıtlamalar ve belirsiz ekonomik görünüm, tüketicilerin alım davranışlarını kökten değiştirdi. Piyasanın nabzını tutan Cardata’nın Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, hem verilerle hem de gözlemlerle 6 aylık tabloyu ortaya koydu: Tüketici daha temkinli, fiyatlar daha kırılgan, pazar ise yeniden yapılanma sürecinde.
Yılın ilk yarısında dalgalı seyir
Yılın başında ikinci el araç pazarında talep oldukça düşük seviyedeydi. Ancak nisan ayında, kısa süreli bir toparlanma ile pazar hareketlendi. Yalçın, “Nisan ayında belirgin bir yükseliş gördük ancak bu ivme kalıcı olamadı. Mayıs ayında yeniden bir düşüş yaşanırken, haziranda ise hafif bir toparlanma işareti geldi” dedi.
Cardata verileri, bu dalgalanmayı net bir şekilde ortaya koyuyor:
Şubat–Mart 2025: Fiyatlar %6 gerilerken martta bu düşüş %2,6’ya yavaşladı.
Mart–Nisan 2025: %1,7’lik artışla fiyatlar tekrar pozitife geçti.
Nisan–Mayıs 2025: %4,17’lik sert bir düşüş yaşandı.
Mayıs–Haziran 2025: Düşüş %1,19’a gerileyerek toparlanma sinyali verdi.
Ekonomik koşullar tüketiciyi alt segmente itti
Yüksek faiz oranları ve sınırlı kredi imkanları, tüketicilerin daha uygun fiyatlı, yaşlı ve yüksek kilometreli araçlara yönelmesine neden oldu. Yalçın, “Tüketiciler, artık araç alırken sadece fiyatına değil, ilerideki olası değer kaybına da odaklanıyor. Düşük yakıt tüketimi, ucuz yedek parça ve işletme maliyeti gibi unsurlar ön plana çıktı” ifadelerini kullandı.
Bu yönelim, özellikle lüks segmentteki araçlarda satış süresinin uzamasına yol açarken, satıcıların daha esnek fiyatlandırma politikaları izlemesini zorunlu kıldı.
Sıfır araç kampanyalarının ikinci ele etkisi
Sıfır araç pazarında markaların uyguladığı agresif kampanyalar da ikinci el piyasasını doğrudan etkiliyor. Takas destekleri, nakit indirimleri ve düşük faizli kredi imkanları sayesinde sıfır araç satışları canlı kalmaya devam etti. Ancak bu durum, ikinci el pazarına takas yoluyla giren araç sayısını artırarak arz fazlası yarattı ve fiyatlar üzerinde baskı oluşturdu.
Yalçın’a göre bu etki çift yönlü: “Sıfır araç satışları sayesinde piyasa tamamen durmuyor, bir canlılık korunuyor. Ancak bu canlılık, ikinci el fiyatlarının yükselmesine değil, düşmesine neden oluyor.”
Fiyatlardaki durgunluk ve gerileme tüketiciyi beklemeye zorluyor
2020–2023 döneminde sürekli artan fiyatlar nedeniyle tüketici hızla karar verirken, artık alım süreçleri çok daha uzun ve sorgulayıcı hale geldi. “Fiyatlar daha da düşer mi?” sorusu tüketicinin zihnini meşgul ediyor. Bu da satın alma kararlarının ertelenmesine ve satış sürecinin uzamasına neden oluyor.
Cardata Genel Müdürü, “Tüketici artık sadece bugünü değil, gelecekte aracın değerini de düşünerek hareket ediyor. Dolayısıyla karar süreçleri uzadı, kıyaslama derinleşti, fiyat hassasiyeti arttı” diyor.
İkinci yarıda umutlar son çeyreğe bağlı
Yılın ikinci yarısında piyasanın seyrini belirleyecek ana faktörler yine ekonomi olacak: döviz kuru, enflasyon, vergi düzenlemeleri ve kredi erişimi. Ancak yılın son çeyreği için daha umutlu bir tablo çiziliyor. Markaların yıl sonu satış hedefleri, kampanyalar ve takas destekleri ile pazarın yeniden hareketlenmesi bekleniyor.
Yalçın’a göre, 2025’in ikinci yarısı; veriye dayalı doğru fiyatlama, envanter yönetimi ve müşteri beklentilerini analiz etme açısından şirketler için ciddi bir sınav olacak. “Kurumsal alıcılar ve galeriler, daha profesyonel çözümlere yöneliyor. Biz de bu süreçte dijital analiz ve değerleme hizmetlerimizle daha fazla talep alıyoruz” şeklinde konuştu.