Nöbetçi Eczaneler
Ekonomist Arda Tunca, kişisel blogunda “Yapay Zekâ ve Enerji: İklim Mücadelesinde Çift Yönlü Sorumluluk” başlıklı bir yazı yayımladı. Yazıda, yapay zekâ teknolojilerinin iklim değişikliğiyle ilişkisi çok yönlü biçimde ele alındı. Tunca, YZ’nin yüksek enerji tüketimi nedeniyle iklim krizine katkıda bulunduğunu, aynı zamanda doğru yönlendirilirse bu krize çözüm sunabileceğini belirtti.
Arda Tunca, yapay zekâ sistemlerinin hızla yayılması enerji tüketimini artırdığını ifade etti. Tunca’ya göre, büyük dil modellerinin eğitimi ve kullanımı, yüksek performanslı donanımlar ve veri merkezleri aracılığıyla önemli miktarda elektrik harcamasına neden oluyor.
Microsoft’un emisyonları yüzde 29 oranında arttı
Yazıda, bu durumun küresel sera gazı emisyonlarına doğrudan etkisi olduğu vurgulanırken, bazı büyük teknoloji şirketlerinin karbon emisyonlarında artış yaşandığı da ifade ediliyor. Örnek olarak Microsoft’un emisyonlarının 2020’ye göre %29, Google’ın ise %48 oranında arttığı belirtildi.
Tunca, yapay zekânın iklim krizine katkı sunabilecek potansiyel alanlarını da sıraladı. Güneş paneli malzemeleri tasarımı, elektrik şebekesi yönetimi, ağır sanayide karbon yoğunluğunun azaltılması ve çevresel izleme gibi uygulamaların mevcut olduğunu ve test edildiğini ifade etti. Ancak bu teknolojilerin olumlu etkisinin, YZ sistemlerinin kendi enerji ayak izine bağlı olduğuna dikkat çekti.
Yapay zekâ hem katkı hem zarar verebilir
Tunca, yazısında ayrıca nükleer enerjiye yönelik ilginin yeniden arttığı ve teknoloji şirketlerinin temiz enerji yatırımlarına yöneldiğini ifade etti .
Tunca, yapay zekânın iklim krizine hem katkı hem zarar verebileceğinin altını çizdi. Bunun belirleyicisinin ise insanlığın bu teknolojiyi nasıl yönlendireceği olduğunu belirten Tunca, sektör genelinde enerji kullanımının şeffaf bir şekilde ölçülmesi, düşük karbonlu YZ geliştirilmesi ve düzenleyici çerçevelerin oluşturulması, önerilen adımlar arasında yer aldığını vurguladı.