Nöbetçi Eczaneler
Goldman Sachs, son yayımladığı raporda 12 aylık Dolar/TL tahminini 42 TL’den 45 TL’ye çıkardı. Üstelik bu revizyon, kurda son dönemde dikkat çeken istikrara rağmen geldi. Goldman’ın yalnız olmadığını da ekleyelim: JP Morgan, Citi, UBS ve Deutsche Bank gibi küresel finans devleri de yıl sonu ve 12 aylık tahminlerini yukarı yönlü revize etti. Güncel tahminler 43,50 TL ile 48,33 TL arasında değişiyor.
Peki, bu artışların ardında ne var?
Kurda ani bir bozulma öngörülmüyor. Ancak analistler, Türk Lirası’nın değer kazanma potansiyelinin sınırlı olduğuna dikkat çekiyor. TL’nin mevcut dengesinin büyük ölçüde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) izlediği sıkı para politikası ve kontrollü sermaye girişiyle sağlandığı, fakat bu dengenin kalıcı olup olmadığı konusunda soru işaretleri bulunduğu vurgulanıyor.
Goldman Sachs raporunda bu denge, “kısa vadede sağlanmış ama yapısal olarak desteklenmemiş” şeklinde tanımlanıyor. Yani, kur geçici olarak stabil olsa da, bu durumun sürdürülebilirliği tartışmalı.
Bir diğer etkense faiz indirimine dair beklentilerin yeniden gündeme gelmesi. Morgan Stanley, enflasyonda baz etkisiyle yaşanacak düşüş ve kredi büyümesinin sınırlı kalması durumunda TCMB’nin faiz indirimine haziran ayında başlayabileceğini belirtiyor. TCMB’nin son Piyasa Katılımcıları Anketi de bu algıyı destekliyor: Katılımcıların 12 ay sonrası için Dolar/TL beklentisi 46,62 TL’ye çıktı. Bu, önceki anketlere kıyasla kayda değer bir artış.
Küresel gelişmeler de TL üzerinde baskı kurmaya devam ediyor. ABD’de artan ticaret politikası belirsizlikleri, dolara olan talebi artırıyor. Bu da yalnızca Türk Lirası değil, tüm gelişen ülke para birimlerinde değer kaybı beklentilerini körüklüyor.
Sonuç olarak; kurda ani bir sıçrama öngörülmese de, yabancı kurumlar TL’nin bulunduğu seviyeyi “dip nokta” olarak görmeye başlamış olabilir. Bu da önümüzdeki dönemde daha temkinli ama yukarı yönlü bir Dolar/TL beklentisinin hakim olabileceğine işaret ediyor.