Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

DEM Parti’den 8 maddelik açıklama: Artık hiçbir genç toprağa düşmesin

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), PKK’nın 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği ve silah bırakma ile örgütü feshetme sürecine odaklanan kongresine ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yayımladı. Kamuoyuyla paylaşılan 8 maddelik açıklamada, atılan adımların tarihi bir önem taşıdığı vurgulandı. Açıklamada, “Bu adım, kadim topraklarımızın bağrında asırlardır özlemi çekilen barışın ve demokratik siyasetin yeniden filizlenmesinin ve gelişmesinin bir adımıdır” ifadeleri kullanıldı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), PKK’nın 5-7 Mayıs

DEM Parti tarafından, PKK’nın 5-7 Mayıs tarihleri arasında düzenlediği ve silah bırakma ile örgütü feshetme konularının ele alındığı kongreye ilişkin 8 maddelik bir açıklama yayımlandı.

“Artık hiçbir genç ne dağda ne şehirde toprağa düşmesin”

Açıklamada, yaşamını yitiren tüm yurttaşlara saygı gösterilerek “Ortak kederimizi yüreğimizde taşıyoruz” diye belirtilirken, barış süreci için demokratik siyasetin ön plana çıkması gerektiği vurgulandı ve “Artık hiçbir genç ne dağda ne şehirde toprağa düşmesin” denildi.

DEM Parti, barış sürecinin ilerlemesi için TBMM başta olmak üzere tüm demokratik kurumların sorumluluk alması gerektiğini ifade etti. Meclis’in önünde “tarihsel bir görev” bulunduğu belirtilen açıklamada, “Bu adımı kalıcı barışa dönüştürecek yasal ve kurumsal zemin birlikte oluşturulmalıdır” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Abdullah Öcalan’a sürece katkıları dolayısıyla teşekkür edildi. DEM Parti, 85 milyon yurttaşın barışı koruma ve inşa etme sorumluluğu taşıdığını vurguladı.

Son maddede ise barış sürecinin bir “başlangıç” olduğu belirtilerek, kısa süre önce hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder de anıldı.

DEM Parti’nin 8 maddelik açıklamasının tamamı şu şekilde:

Bugün Türkiye yakın tarihinin en önemli, en kritik eşiklerinden birine dair tarihi bir tanıklık içindeyiz.

1. PKK’nin tarihi kongre kararlarıyla birlikte elli yıllık çatışmadan barış ufkuna bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Bu adım, kadim topraklarımızın bağrında asırlardır özlemi çekilen barışın ve demokratik siyasetin yeniden filizlenmesinin ve gelişmesinin bir adımıdır.

2. Öncelikle, uzun süreli çatışmalı süreçte yaşamlarını yitiren tüm insanlarımızı derin bir hürmetle anıyoruz. Acının rengi, dili ve kimliğinin olmadığını onlarca yıllık acı tecrübe hepimize göstermiştir. Bugün Türk’ün, Kürt’ün, Çerkez’in, Arap’ın, Alevi’nin, Sünni’nin, bütün kimlik ve inançların gözyaşları aynı denizde buluşmuştur. Ortak kederimizi yüreğimizde taşıyoruz; tüm yitirdiklerimizin anısını kutsal bir emanet olarak koruyacağız ve ortak geleceğimizi inşa edeceğiz.

3. Şimdi, ortak ve eşit yaşam iradesini her şeyin önüne koyma vaktidir. Demokratik bir topluma, özgür siyasete, evrensel hukuka derinden inanma, demokratikleşme için çalışma ve adımlar atma dönemidir. Artık hiçbir genç ne dağda ne şehirde toprağa düşmesin. Bu ülkede bundan böyle inkarın ve silahların değil siyasetin, öfkenin değil demokratik ve toplumsal uzlaşının, ayrılığın değil birlikte ve eşit yaşamın sesi yükselsin.

4. Onurlu bir barış ve demokratik çözüm yolunda yeni bir sayfa açılıyor. DEM Parti olarak bu tarihi dönüm noktasından sonra, Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin gerçek anlamda demokratikleşmesi için başta TBMM olmak üzere tüm demokratik siyaset kurumlarının sorumluluk almasının gerekliliğine inanıyoruz.

Şimdi demokrasinin ve adaletin sesi yükselmelidir. Toplumsal barışın inşası için Meclis’in önünde duran tarihsel görev, hiçbir siyasi hesabın gölgesinde kalamayacak kadar mukaddestir. Bu tarihî adımı kalıcı barışa dönüştürecek yasal-kurumsal zemini birlikte kurmak, şu an en temel sorumluluğumuzdur.

5. Bu tarihi anda, Türkiye’nin demokratik geleceğini kurma fırsatını başarıya ulaştırmak için yürütme erkinin de tarihi sorumluluğunu yerine getirmesi barışın güvencesi olacaktır.

6. Bu sürecin gelişmesinde tarihi bir sorumluluk üstlenen Sayın Abdullah Öcalan’a; barışın bedelini canlarıyla, evlatlarıyla, gözyaşlarıyla ödeyen Türkiye halklarına; çözüm iradesine destek sunan Sayın Devlet Bahçeli’ye ve bu iradeye sahip çıkan Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a ve sürece olumlu yaklaşan ana muhalefet lideri Sayın Özgür Özel olmak üzere tüm muhalefet liderlerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Bu sürecin başarıya ulaşması için siyasi kurumlarımıza, sivil toplum örgütlerimize ve en önemlisi 85 milyon yurttaşımızın her birine barışı koruma, inşa etme ve geleceği bugünden kazanma görevi düşmektedir. İstiyoruz ki Türkiye’nin barışı Ortadoğu’ya umut, dünyaya ilham olsun.

7. DEM Parti olarak, Mezopotamya ve Anadolu halklarına kutsal bir söz veriyoruz: Gerçekle yüzleşmekten, adaleti tesis etmekten kaçmayacağız; kaybettiklerimizin ruhunu incitecek hiçbir adıma, süreci zedeleyecek hiçbir söyleme, barışın yolunu kesecek hiçbir eyleme asla izin vermeyeceğiz. Eşit yurttaşlığın, demokratik siyasetin ve barışın yılmaz savunucuları ve taşıyıcıları olacağız.

8. Bugün bir yandan büyük bir umudun, bir yandan da tarihin yüklediği derin bir sorumluluğun ağırlığını taşıyoruz. Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu irade beyanımızı, ömrünü barışa ve halkların kardeşliğine adamış, yüreği hep ezilenlerin yanında atmış sevgili yol arkadaşımız Sırrı Süreyya Önder’i bir kez daha anarak tamamlıyoruz.

Barışın ve kardeşliğin ışığını bu topraklara mutlaka getireceğiz.