Testere filminden alıntı olan bu replik öyle sanıyorum ki yoğun gelişmelerle dolu bir hafta sonunu değerlendirmek için uygun düşüyor. Galler Prensesi Kate Middleton’un kanser tedavisi gördüğünü açıklaması, Moskova Crocus City Hall saldırısı (137 can kaybı), Rusya’nın başkent Kiev ve batıdaki Lviv bölgesini havadan bombalaması, Ukrayna ordusunun karşılık olarak iki Rus gemisini, Rusya’nın Kırım’daki Karadeniz filosunun altyapı tesislerini ve bir iletişim merkezini vurduğunu açıklaması, Karabük Üniversitesi’nde yaşanan olaylar, Türk üniversitelerinde okuyan yabancılara ilişkin tartışmalar, İrlanda başbakanının istifası, Donald Trump’ın dolandırıcılık suçlamasıyla para cezasına çarptırılması, iç siyasi meseleler, mitingler, TCMB faiz artışı kararının sonrasında kredi faizlerinin son 22 yılın zirvesine oturması ve mevduat tarafında daha da yükselme beklenmesi, faiz-enflasyon yakınsamasının konut sektörünü ve borsayı felç etme ihtimalinin olduğunun öne sürülmesi, aynı sebeple istihdamın olumsuz etkileneceğine yönelik tahminler ve utanç verici biçimde anımsayamadığım ama hiç de önemsiz olmayan diğerleri… (Kafede bir kadınla okey oynayan kocasını darp eden kadın haberi hariç).
Çağımızın en önemli sorunlarından birisi bu bence. Bir insanın bu kadar kısa zamanda bu kadar çok olayı işlemden geçirmesi, anlamlandırması, sindirmesi ve “normal” çerçevesinde hayatına devam etmesi pek mümkün değil. Mecburen bir kısmı “atlanıyor” veya daha kötüsü normalleştiriliyor. Bilinçli kısımdan geçmeyenler ise bir noktada istemsiz dürtüler, duygu ve düşünceler haline geliyor ve bu çok tehlikeli. Ama bu başka bir yazının konusu.
Kate Middleton örneğine yakından bakalım. Genç bir kadın ameliyat olduğunu ve kanser tedavisi görmekte olduğunu anlatan bir video yayınlıyor. İçeriğinde özetle şunlar söyleniyor:

“Çok zor bir kaç ay oldu… Ocakta büyük bir ameliyat geçirdim… Sonrasında kanser olduğum anlaşıldı… Büyük bir şok oldu… Önleyici kemoterapi almam gerekiyor… Ailemle özelimizde yaşamaya çalışıyorum… İyileşmem zaman alıyor… Bunun ötesinde çocuklarıma bu durumu, iyileşeceğimi anlatmak zaman alıyor… İyileşmeme yardımcı olacak şeylere odaklanıyorum… İyiyim… Bu süreçte mahremiyetime hassasiyet gösterirseniz çok sevinirim… Tüm kanser hastaları lütfen ümidinizi yitirmeyin… Yalnız değilsiniz…”
Bu videoya ilişkin tepkiler…
“Kate öldü, önce kanser diyecekler, alıştırdıktan sonra ölüm haberini verecekler. Önleyici kemoterapi diye bir şey yoktur… Video gerçek değil, yüzde 96 ihtimalle yapay zeka tarafından üretilmiş… Videoda yüzük kayboluyor sonra ortaya çıkıyor… 2016’da çekildi yeni yayınlandı…”
En kabul edilemez olanı ise “Öldü mü bilmiyorum ama Gazze’de çocuklar bombalanıyor onu biliyorum.”
Gencecik bir kadın, birilerinin evladı, birilerinin annesi, birilerinin karısı, birilerinin sevdiği… Belki birilerinin de sevmediği…
Kanser gibi zorlu bir hastalıkla mücadele sürecine girdiğini açıklıyor ve “geçmiş olsun”, “üzüldük”, “dualarımız seninle” vb. açıklamalar yerine, kendimizi büyükleyen, “Ben siyaset uzmanıyım, ben komplo teorileri uzmanıyım (o da ne demekse), ben yapay zeka uzmanıyım (Acaba mesaj atmaktan öteye geçen bir bilgisi var mı alanda), ben olmadık bağlantılar kurarak konuyu Gazze gibi toplumun hassasiyetlerine çeviririm böylece puan toplarım” demek nasıl bir kirlenmedir?
Biz ne ara bu kadar insanlıktan çıktık? Kendi tatminimiz, çıkarlarımız, egomuz, korkaklığımız vb. sebeplerle geçmiş olsun diyebilmekten aciz hale geldik?
Hanımlar, beyler, burada konu bir insanın canı ile boğuştuğunu açıklaması…
Siz haklı olsanız ne olur, haksız olsanız ne olur? Ya ölmüş veya kanserle savaşıyor demektir günün sonunda… Buradan kendimize paye çıkarmaya uğraşmak nedir?
Başkalarının acıları, sıkıntıları üzerinden ilgi, beğeni, takdir, şakşak toplamaya uğraşmak nedir?
Acilen insan olmayı, başka bir insanın acısına ortak olabilmeyi, aksini kabul etmemeyi hatırlamamız lazım.
Bu dünya iyi insanlar, üzerine kar yağan sokak köpeğine sırtındaki ceketi çıkarıp örten insanlarla dönüyor. Buna inanın.
Herkese insanlarla karşılaştığınız, insana yakışır muamele gördüğünüz (ki normal bu olmalıdır) bir hafta dilerim.
Not:
Kendilerine Galler prensesi, majesteleri, haşmetmeapları vb. resmi bir şekilde hitap edilmesi gerektiğinin gayet farkındayım. Sadece insan olan kişiyi adreslemek istedim, mea culpa!
Umarım yaşıyordur… Umarım iyileşiyordur…