Nöbetçi Eczaneler
Bakan Şimşek, ekonomi programının temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu kalıcı olarak düşürmek olduğunu vurguladı. “Enflasyonun Merkez Bankası’nın belirlediği hedef aralığında kalması muhtemel” diyen Şimşek, enerji fiyatlarındaki gerileme ve sıkı para politikasının bu süreci destekleyeceğini dile getirdi.
Harcamalarda disiplin devam edecek
2025 yılı itibarıyla mali disiplini önceleyen bir yaklaşım benimsediklerini söyleyen Şimşek, kamu harcamalarında sıkı bir denetim uygulanacağını belirtti. Küresel ticaretteki yavaşlamanın ihracat üzerinde baskı oluşturabileceğini ifade eden Şimşek, iç talepteki daralmanın ise ithalatı sınırlayarak cari açıkta iyileşme yaratabileceğini kaydetti.
“Krizler fırsata dönüştürülmeli”
Makroekonomik politikaların ihtiyatlı, sorumlu ve sürdürülebilir olduğunu vurgulayan Şimşek, krizlerin aynı zamanda dönüşüm fırsatları sunduğunu belirtti. Dijital altyapı, yapay zekâ ve yeşil enerji yatırımlarının Türkiye’nin uzun vadeli rekabet gücünü artıracağına inandığını söyledi.
“Türkiye stratejik konumda”
Küresel ticaretin bölünmesinin risk oluşturduğunu ancak Türkiye’nin bu tabloda avantajlı konumda olduğunu belirten Şimşek, güçlü üretim altyapısı ve Batı ile gelişen ticari bağların Türkiye’yi cazip bir yatırım ve üretim merkezi haline getirdiğini aktardı. Özellikle Asya’dan kayabilecek siparişlerin Türkiye’ye yönelebileceğine dikkat çekti.
“Türkiye uzun vadede hâlâ güçlü bir oyuncu”
Türkiye’nin son 20 yılda birçok gelişmekte olan ülkeyi geride bıraktığını belirten Şimşek, güçlü altyapı, genç nüfus ve dijital dönüşüme hazırlıklı yapısıyla Türkiye’nin uzun vadeli yatırımcılar için hâlâ cazip bir ülke olduğunu ifade etti.
AB ile savunma işbirliği vurgusu
AB’nin savunma harcamalarını artırma planına atıfta bulunan Şimşek, Türkiye’nin bu alandaki üretim kapasitesiyle önemli katkı sağlayabileceğini belirtti. Türkiye’nin savunma sanayiinde sahip olduğu teknolojik altyapının, Avrupa’nın ihtiyaçlarını karşılamada kilit rol oynayabileceğini söyledi.
Dünya Bankası ile güçlü ortaklık
Son olarak Dünya Bankası ile olan ilişkilerin detaylarına değinen Şimşek, üç yıllık taahhütlerin 17 milyar dolardan 35 milyar dolara çıkarıldığını hatırlattı. Şimşek, bu iş birliğinin yalnızca finansal değil, teknik bilgi ve proje bazlı destek anlamında da Türkiye için büyük değer taşıdığını ifade etti.