Nöbetçi Eczaneler
Son bir yılda altın yaklaşık %60 değer kazandı, 2025 yılında ise yükseliş %50’ye ulaştı. Analistler bu artışın arkasında birkaç temel faktör bulunduğunu belirtiyor. 2022’de Ukrayna’daki çatışmaların başlaması ve Rus varlıklarının dondurulması sonrası merkez bankalarının külçe altına olan talebi hızlandı. Bunun yanında altın arzındaki sınırlı artış ve altınla bağlantılı borsa yatırım fonlarına perakende yatırımcı ilgisinin yükselmesi de fiyatları destekledi.
Bu tür kazançlar genelde ekonomik sarsıntılar sırasında gerçekleşiyor
Barclays araştırmacılarından Ajay Rajadhyaksha, altının bu hafta ilk kez ons başına 4.000 doları görmesinin olağandışı olduğunu belirtti. Analistler, genellikle bu tür kazançların ekonomik sarsıntılar sırasında gerçekleştiğini vurguladı.
“Mevcut altın rallisi, sağlıklı finansal piyasalara, yüksek faiz oranlarına ve ekonomik sıkıntı belirtilerinin olmamasına rağmen gerçekleşiyor,” diyen analistler, yatırımcıların büyük ekonomilerin kötüleşen mali profillerine tepki olarak altına yönelmiş olabileceğini ifade etti. ABD, İngiltere, Fransa ve Japonya’nın yüksek borç yükleri, hızla büyüyen bütçe açıkları ve yaklaşan demografik zorluklar örnek gösterildi.
“Mali konsolidasyon için neredeyse hiçbir siyasi istek yok”
Analistler, “En önemlisi, mali konsolidasyon için neredeyse hiçbir siyasi istek yok” değerlendirmesini yaptı. Piyasalar altına alternatif güvenli liman bulmakta zorlanırken, Japon yeni ve pahalı İsviçre frangı da bu durumun göstergesi olarak işaret edildi.
Altındaki spekülatif pozisyonlardaki artış, rallinin sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri yaratıyor. Ancak analistler, politika yapıcıların bu hareketin “mesajına” odaklanması gerektiğini belirtiyor: “Finansal piyasalar devlet borçlarıyla dolup taşıyor ve trilyonlarca daha geleceği vaat ediliyor. Fiat para birimleri son yıllardaki enflasyonun ardından değer kaybetti. Altın ise yatırımcıların artan huzursuzluğunu gösteriyor.”