Prof. Dr. Yalçın Karatepe, Birgün’deki köşesinde son dönemde yatırım fonlarında yaşanan sorunları detaylı biçimde ele alarak, serbest fon ve para piyasası fonlarının yıllardır süren denetim boşlukları nedeniyle küçük yatırımcıyı ciddi risklerin içine çektiğini söyledi.
Karatepe, yatırım fonlarının tasarruf sahiplerinin en güvenli alternatifi olarak gösterildiğini ancak son haftalardaki gelişmelerin bu algıyı tamamen sarstığını belirtti. Fon satmasına rağmen parasını günlerce alamayan yatırımcılar, TEFAS’ın takas saatini uzatma kararı ve Takasbank’ın teminatları artırması gibi tedbirlerin, sistemin kırılganlığını açık şekilde ortaya koyduğunu ifade etti.
Fonlar manipülasyona en açık yatırım araçlarına dönüştü
Karatepe, serbest fonların tanımının bile manipülasyona uygun bir zemin sunduğunu belirterek SPK düzenlemelerini eleştirdi. Serbest fonlarda:
Portföy sınırlaması yok,
Risk üst sınırı yok,
Kaldıraç kullanımı neredeyse tamamen serbest,
“Nitelikli yatırımcı” tanımı ise yalnızca 1 milyon TL varlığı olan herkesi kapsıyor.
Bu şartların kağıt üzerinde esneklik gibi görünse de pratikte fonları manipülasyona en açık yatırım araçlarına dönüştürdüğünü söyledi.
“Fiyat şişirme mekanizması sektör sırrı olmaktan çıktı”
Karatepe, bazı serbest fonların düşük likiditeli hisselerde pozisyon alarak fiyatları yukarı çektiğini, getirilerini yapay olarak parlatıp TEFAS’a açıldıktan sonra yeni gelen yatırımcıların parasını bu şişirmeyi devam ettirmek için kullandığını belirtti.
Fon yöneticilerinin ilişkili taraflarla birlikte hareket ettiğini vurgulayan Karatepe, “İlişkili taraf teknik bir terim gibi duruyor ama aslında ‘sen, ben, bizim oğlan’ demektir” ifadelerini kullandı. Bu yapının, fona son giren yatırımcıların zararı sırtlamasına yol açtığını söyledi.
Para piyasası fonları arka kapı haline geldi
Karatepe’ye göre para piyasası fonları da bu düzenin görünmeyen finansman ayağını oluşturuyor. Borsa Para Piyasası’nda aynı üye üzerinden yapılan işlemlerin takasa girmemesi ve teminat gerektirmemesi sayesinde para piyasası fonları her gün yaklaşık 50 milyar TL’yi serbest fonlara adeta teminatsız kredi gibi aktarıyor.
Borsa dışı ters repo işlemlerinin düzenlenmemesi nedeniyle bu işlemlerin ya teminatsız ya da düşük teminatla yapıldığını hatırlatan Karatepe, bunun milyonlarca tasarruf sahibini farkında olmadan riskin içine sürüklediğini belirtti.
Kırılganlık görünür hale geldi
Karatepe, Albatros PYŞ fonlarının temerrüde düşmesiyle sistemdeki kırılganlığın görünür hâle geldiğini ifade etti. Fonlardan yoğun çıkış taleplerine rağmen ilişkili taraf işlemleri nedeniyle portföydeki varlıkların satılamaması, likiditeyi kilitledi. Hisselerin tabana oturduğu günlerde fonların neredeyse hiç hareket edemediğini belirten Karatepe, normalde aynı gün yapılması gereken ödemelerin 2–3 güne sarkmasının endişe verici olduğunu söyledi.
TEFAS’ın takas saatini uzatmasının ve Takasbank’ın teminat oranlarını artırmasının, durumun sistemik risk boyutuna ulaştığını gösterdiğini vurguladı.
“Yıllardır bilinen sorumlular var; kimse harekete geçmedi”
Karatepe, nitelikli yatırımcı sınırının yıllardır güncellenmemesinin, serbest fonların TEFAS’a açılmasının, teminatlandırma rejimindeki boşlukların ve ilişkili taraf işlemlerinin yeterince denetlenmemesinin bugün yaşanan kırılganlığın zeminini oluşturduğunu söyledi. Tüm bu sorunların bilindiğini ama hiçbir düzenlemenin yapılmadığını belirtti.
