Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP kurultayının “mutlak butlan”ı, 2023 seçimlerinin “nispi butlan”ına yol açabilir mi?

Hukuk dünyasının teknik kavramı “butlan”, siyaset sahnesinde yeniden gündemde. CHP Kurultayı’nın iptali ihtimaliyle başlayan tartışma, gözleri seçim vaatlerinin geçerliliğine ve halkın seçim sonrası yaşadığı hayal kırıklıklarına çeviriyor. 2023 seçimleri sonrası yaşanan ekonomik tablo, bazı kesimlerde “nispi butlan” çağrılarını güçlendiriyor. Hukuken mümkün olmasa da, siyaseten geçersizlik iddiaları giderek daha yüksek sesle dile getiriliyor.

Hukuk dünyasının teknik kavramı “butlan”, siyaset sahnesinde yeniden gündemde. CHP

“Hak geldi, batıl zail oldu” sözünü çok duyarız ama Arapça’da geçersiz, hükümsüz anlamına gelen “batıl” ile aynı kökten gelen “butlan” kelimesi günlük konuşmalarımıza yeni girdi. Esasen geçersizlik, hükümsüzlük anlamlarına gelen butlan, hukuk jargonunda hukuki bir işlemin temelinde bulunan bir eksiklik veya bozukluk nedeniyle geçersiz kılınması anlamına geliyor.

Bu konuları ele alan kaynaklar, “mutlak butlan” ve “nispi butlan” olmak üzere iki tür butlandan bahsediyor. Örneğin, resmi nikâhlı bir kimsenin bunu gizleyip bir başka kişiyle de resmi nikâh kıyması “mutlak butlan” için gerekçe olurken, taraflardan birinin bir şekilde aldatılarak ya da zorla evlendirildiğini beyan etmesi “nispi butlan”a yol açıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin açılan davanın ülke tarihinde ilk kez mutlak butlan kararıyla sonuçlanabileceği söyleniyor. Çoğu uzman bunun hukuken mümkün olmadığını dile getirse de, kurultaydaki oylamalara hile karıştırıldığı gerekçesiyle 30 Haziran’da ya da daha sonraki bir tarihte bu yönde bir karar çıkabilir.

2024 yerel seçimlerinden birinci parti olarak çıkan ve güncel anketlerde de gayet güçlü görünen CHP’nin kurultay iptaliyle büyük bir karmaşa içine girmesi şimdi mi yoksa bir sonraki genel seçime daha yakın bir tarihte mi istenir bilemeyiz. Ama mevcut parti yönetiminin yerine Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin gelmesi ciddi bir olasılık olarak konuşuluyor ve bu da sosyal medyada benzeri görülmemiş olumsuz tepkilere yol açıyor. Eğer bir iptal kararı çıkmazsa bu hukukun üstünlüğünden ziyade, ekonomiye dair endişelerin veya yapılan planların işlemesindeki zorlukların görülmesinin bir sonucu olabilir.

Birden fazla güçlü adayın yarıştığı parti kongrelerinde sanki hiç böyle şeyler olmazmış gibi, “şu delegelere telefon hediye edildi; bunun akrabasına belediyede iş vaat edildi” gibi gerekçelerle bir kurultay bütünüyle geçersiz sayılabiliyorsa, o zaman akıllara “acaba başka neler de geçersiz sayılabilir?” sorusu geliyor.

Seçim geçti, vaatler zail oldu

Örneğin, 2023 genel seçimleri öncesindeki vaatlerin ve yaratılan algıların, seçim sonrası yaşanan gerçekliklerle uyumsuzluğu çok çarpıcı. Genel seçimden önce ekonomide ultra-düşük faiz oranları geçerliydi ve faizlerin asla yükselmeyeceği söyleniyordu. Sabit gelirlilerin alım güçlerinin hiçbir zaman azalmayacağı, yani maaş artışlarının enflasyonun gerisinde kalmayacağı iddia ediliyordu. Karadeniz’den çıkan doğalgaz ülkedeki tüm hanelere ücretsiz olarak ulaştırılırken, döviz kurları yerinde sayıyor, kamu-özel işbirliği ile yapılan otoyol ve köprü ücretlerine uzun süredir zam yapılmıyordu.

Genel seçimden 2 yıl sonra günümüzde ortaya bambaşka bir tablo çıkmış durumda. Asgari ücretin alım gücünde belirgin bir azalma mevcut ve emekli ve memurlar maaşlarına gelen gecikmeli enflasyon farklarıyla yetinmek zorunda kalıyor. Kredi faizleri ise yıllık yüzde 60-70’lere ulaşmış durumda. Türkiye Yüzyılı başlayalı 2 yıl olmasına rağmen, gerçekleşeceği söylenen büyük atılımlar henüz ortada yok.

2023 seçimlerinin bütünüyle geçersiz sayılması, yani mutlak butlan kavramının geçerli olması gerçekçi olmayan bir beklenti olsa da, seçmenlerin ve onları temsil eden partilerin seçim öncesinde yaratılan pembe tabloyla halkın aldatıldığını iddia ederek, nispi butlan – yani erken seçim – çağrısı yapmaları gayet makul ve mantıklı görünüyor.