Öncel, “Markalı perakende ikinci yarıda indirim kampanyalarıyla nakit akışını döndürmeye çalışıyor. Ağustosta markalarımızın yüzde 65’i cirolarının en az yüzde 40’ını, yüzde 44’ü ise yüzde 60 ve üzerini indirimli satışlardan elde etti” dedi.
Öncel, Merkez Bankası verilerinin de bu eğilimi doğruladığını belirterek, “Artış temel olarak indirim kampanyalarından kaynaklanıyor. Ağustos ayında giyim ve ayakkabıda kartlı harcama 131,1 milyar liraya, işlem adedi ise 75,1 milyona ulaştı. Ancak bu artış kârlılıktan ziyade nakit akışı için yapılan kampanyaların sonucudur” ifadelerini kullandı.
“Her dört markadan üçü, yıllık ciro artışı TÜFE’nin altında”
Sektörde maliyet baskısının devam ettiğine dikkat çeken Öncel, “Neredeyse her dört markadan üçü, yıllık ciro artışının TÜFE’nin altında kaldığını belirtiyor. Bu da perakendecinin maliyet ile fiyat arasında sıkıştığını gösteriyor. Üstelik fiyatlar Avrupa’dan pahalı olduğu için yabancıya satışlar iki yıl öncesine göre yarı yarıya azalmış durumda” dedi.
Maliyetlerdeki artışın sektörde kırılganlığı artırdığını söyleyen Öncel, sektörün sağlıklı bir yapıya kavuşabilmesi için Borçlar Kanunu’ndaki “sebepsiz fesih” hakkının kaldırılması ve ithalatta uygulanan ilave gümrük vergileri ile referans fiyat uygulamasının sona erdirilmesi gerektiğini ifade etti.