Dünyadaki bor minerallerinin büyük bir kısmı ABD, Rusya ve Türkiye’de bulunmaktadır. Türkiye dünyadaki bor minerallerinin %78’ini bulundurması bakımından oldukça önemli stratejik coğrafik konuma sahiptir. Bor bileşiklerinin, yüksek teknolojili ürünlerdeki yeni kullanım alanlarının bulunması, önümüzdeki zaman diliminde bor bileşiklerini, nükleer santraller ve petrol gibi üzerinde uluslararası rekabetin yaşanacağı bir konuma getirecektir. Bor elementinin kullanım miktarındaki asıl önemli artış, borun yakıt taşıyıcısı olarak kullanılmaya başlamasıyla olacaktır.
1978 yılına kadar Türkiye’nin bor mineralleri pazarlamasında, ön yıkama işlemi yapılarak, rafine edilmeden çok ucuza ihraç edilmiştir. Bor mineralleri ABD ve Avrupa ülkelerinde rafine edilerek, çok farklı ürünler halinde Türkiye’ye yüksek fiyatlarla ihraç edilmiştir. Eti Holding, rafine ürün üretimine 1978’den sonra başlamıştır. Dünya piyasası yıllık 100 milyar dolar civarında olan rafine bor ürünlerinde Türkiye’nin pazar payı %1’den daha azdır. Bu durumda devlet, üniversiteler ve sanayi kuruluşları, işbirliği yaparak çeşitli rafine bor ürünlerini üreterek, dünya pazarlarını belirleyecek potansiyele sahiptir. Bunun için Ar-Ge çalışmalarına önem vererek, devlet tarafından kaynak aktarılarak, diğer ülkelerin teknolojileri ile rekabet edebilecek duruma gelmesi ile ulusal ekonomiye büyük katkılar sağlayacaktır.
Ülkemizde büyük rezevlere sahip başlıca bor mineralleri şunlardır: Tinkal, kernit, üleksit, kolemanit ve pandermitdir. Bor bileşiklerinin kullanım alanları oldukça geniştir. Yapıştırıcılar, temizlik maddeleri, herbisitler, fotoğrafçılık, gübre, cam metalurji, nükleer uygulamalar, çimento, korozyon önleyicisi, ilaç sanayi, elektrik yalıtkanı ve yakıt olarak kullanılmaktadır.
Ulusal güvenliğimiz ve ekonomik çıkarlarımız için bor madenleri özelleştirilmemelidir. Bor ve benzeri madenlerin tek elde ve devlette bulunmasının stratejik önemi vardır. Türkiye’nin doğal kaynaklarını ve madenlerini, doğru ve ekonomik şekilde kullandığında bilimi rehber olarak aldığında, gelişmiş teknolojilerle, rekabet edecek duruma gelerek, refah düzeyini yakalayacağına inanıyorum. Bor mineralleri Türkiyenin geleceği ve teminatıdır.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kimya Fakültesi ve eğitim fakültesini bitirdikten sonra yüksek lisans ve doktorasını İTÜ'de tamamladı. İngiltere’de araştırmalarda bulundu. 2000 yılına kadar İTÜ'de öğretim üyeliği yaparak emekli oldu. Lise ve üniversite düzeyinde kimya kitapları yazdı. Bor ve toryum gibi elementler üzerine çalışmaları bulunuyor. Helen aktif olarak özel eğitim kurumunda ders veriyor.