Türkiye’de sosyal devlet anlayışının kurallaşması

Türkiye Cumhuriyeti’nin “kimsesizlerin kimsesi olma” özelliğini, kuruluşa dayandırabiliriz. Devlet partisi olarak Cumhuriyet’in kurucusu CHP’nin altı okunun (1924 Anayasası’na girecektir) “halkçılık” ve “devletçilik (kamuculuk)“ ilkeleri bu bağlamda düşünülebilinir.

Cumhuriyetimizin nitelikleri arasına “sosyal hukuk devleti” kavramının girmesi, 1924 Anayasası’nı ilk Anayasa olarak alırsak, ikinci Anayasamız olan 1961 Anayasası ile olmuş, üçüncü Anayasamız olan 1982 Anayasası’nda da korunmuştur. Devletin temel amaç ve görevlerini tanımlayan 5’inci maddede sosyal devleti içeren ereğini; “kişilerin ve toplumun  gönenç,erinç ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve özgürlüklerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak biçimde sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri aldırmaya, insanın özdeksel ve tinsel varlığının gelişmesi için gerekli koşulları sağlamak…” olarak açıklamaktadır. Sosyal devlete düşen görev edilgen olmayıp, bunu sınırlayacak ekonomik, toplumsal, kültürel, sanatsal, istihdam, sosyal güvenlik ve benzerlerini de gidermek olarak tanımlanmaktadır.

Anayasanın “Temel Haklar ve Ödevler” başlıklı ikinci kısım dört bölüm altında toplanmaktadır. Üçüncü bölümün başlığı, “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevleri” içermektedir (Bkz.Md.41-65).

İlgilisi bunlara kolaylıkla erişebilir. Yazımın ana konusu olan 65 yaş üstü yurttaşlara yasa ile tanınmış olan “Ücretsiz Yolculuk Hakkı Kullanımındaki Yaratılan Çile” üzerinde yoğunlaşacağım.

ÜCRETSİZ YOLCULUK HAKKI VE YARATILAN ÇİLE

DSP+ANAP+MHP Ortak Hükümeti, 08.01.2002 günlü ve 4736 Sayılı “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ve Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa”yı çıkarttı. Yasanın temel amacı, uygulamaya konulan IMF kaynaklı ekonomik kararlılık önlemlerine ilişkin, klasik kemer sıkmaya yönelik düzenleme yapmaktı. 

3 Kasım 2002’de tek başına Cumhuriyet Hükümetini kuran AKP, bu yasayı kucağında buldu. AKP bu yasanın 1. maddesine, 12.07.2013’te, 6495 Sayılı Yasa ile “Türk vatandaşı olan altmış beş yaş ve üzeri kişiler, demiryolları ve denizyollarının şehir içi hatları ile belediyelere, belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanırlar” hükmünü ekleyerek “ücretsiz yada indirimli yolculuk hakkını” yasalaştırdı. Yanısıra, bu hakkın kullanımının engellenmesini yaptırıma bağladı. 

(Ek fıkra: 12/7/2013-6495/88 md.) İlgili kurumlar, belediyeler ile belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketler, ücretsiz ve indirimli seyahat hakkının kullanılması ile ilgili olarak gerekli tedbirleri alırlar. Ücretsiz veya indirimli seyahat hakkının kullandırılmaması hâlinde bu haktan faydalandırılmayan her kişi için toplu taşıma aracının tarifesi üzerinden elli tam bilet bedeli tutarında idari para cezası mülki idare amiri tarafından uygulanır. Bu maddeye göre verilecek idari para cezaları tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. 

(Ek fıkra: 27/3/2015-6637/17 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri kapsamında, belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracı ile özel deniz ulaşımı aracı için bunların işletmecilerine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten ilgili belediyeler aracılığıyla her ay gelir desteği ödemesi yapılır. Yapılacak aylık gelir desteği ödemesini yıllık olarak belirlemeye, bu tutarı faaliyette bulunulan yere ve/veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracını taşıma kapasitesine göre farklılaştırmaya ve yapılacak ödemeye ilişkin diğer esas ve usuller Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından müştereken altı ay içinde belirlenir.

(Ek fıkra: 12/7/2013-6495/88 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri kapsamında hizmet verecek toplu taşıma araçları, toplu taşıma hizmetlerinin kapsamı ile bu hizmetlerden ücretsiz ve indirimli yararlanmaya ilişkin usul ve esaslar, Maliye, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme, İçişleri, Çevre ve Şehircilik ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarının görüşleri alınmak suretiyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.

AKP, yasanın işleyişini sağlayacak yönetmeliği, 12 yıl sonra, kendisinin projesi olarak politik malzeme de yaparak, 04.03.2014’te “Ücretsiz veya İndirimli Seyahat Kartları Yönetmeliği”ni yayımladı. Yönetmeliğin 5’inci maddesi ile uygulamaya konulan “65 Yaş Üstü Bireylerin Ücretsiz Yolculuk Hakkı”, başlangıcından bu yana, “belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerini sunanlar ile bu hizmetten yararlanan yurttaşları karşı karşıya getirdi. Hatta ücretsiz yolculuk hakkına sahip olmayan 65 yaş altı yolcular ile bu hakkın sahibi olanlar arasında da tatsız tartışmalar oldu ve olmakta.

Özellikle kalabalığın yoğun olduğu sabah ve akşam saatlerinde yer bulmakta zorlanan yolcular ve özel taşıma aracı sürücülerine “vebalı” gibi bakar oldular ve “bu 65 yaş üstüler ortalıkta neden gezinirler,evlerinde otursunlar” yaklaşımını sergiler oldular. Oysa ki, ücretsiz yolculuk hakkından kendilerinin yararlanacakları sosyal bir olanak olduğunu akıllarına getirmeme bencilliğini sergilediler. Kent içi toplu taşıma hizmetlerini sunan özel kişi yada şirketler, sanki bedelsiz olarak bu yükü omuzlayan görüntüsü vermekte ve hakkını kullananlara “beleşçi” diye bakarak, onları aşağılıyorlar.

Son zamanlarda kent içi taşıma, girdilerdeki fiyat artışları nedeniyle, belediyeler ile özel kişi/şirket açısından katlanılır olmanın ötesine geçmiş bulunmakta. Özel kent içi toplu taşıma aracı sahipleri/sürücüleri ile varolan hak sahibi yolcular tartışma ve atışmalar boyut kazanarak eylemli itiş-kakışlara tırmanmıştır. Buna, kent içi taşıma hizmetlerinden sorumlu belediyeler ile özel kent içi toplu taşıma aracı sahipleri arasında restleşmeye, boykota, fiili durum yaratmaya kadar tırmanmış bulunmaktadır. 

4736 Sayılı Yasa’nın yürütme görevi şimdiler Cumhurbaşkanının, “Ücretsiz veya İndirimli Seyahat Kartları Yönetmeliği”nin yürütücüsü ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’dır. Yani, belediyelerin bu alandaki tek görevi, kent içi taşıma aracı işleticilerine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesine konulmuş ödenekten, her ay ödenmesi gereken GELİR DESTEĞİ ödemesine aracılık yapmaktır. 

İlgili mevzuatta belirtilen belgelerin gösterilmesi durumunda, engellenemez olan ücretsiz yada indirimli yolculuk hakkı, herhangi bir gerekçeyle engellenmesi durumunda, hakkını kullanmaktan engellenen her yolcu başına, 50 tam bilet, idari para cezasının uygulayıcısı ise “MÜLKİ İDARE AMİRİ”dir.

SONUÇ VE ÖNERMELER

4736 Sayılı Yasa ile tanınan ücretsiz yada indirimli yolculuk hakkı, 2014’den bu yana kazanılmış yeni bir engellenmesi yaptırıma konu kılınmış bir haktır. Hak sahiplerinin herhangi bir nedenle engellenemez olan hakları konusunda bilgilendirilmesi, bunun bir sadaka, beleşçilik olmadığının, araç sahiplerine yapılan gelir desteğinin, ödedikleri vergilerden karşılandığının anlatılması gerekmektedir. Bunun için her durağa ve belediye web sayfasına, anılan yasa ve yönetmelik yüklenmelidir.

    Belediye başkanlıkları, özel kent içi toplu taşıma araçları sahiplerine ödenen gelir desteğinin bakanlıkça belirlendiğini, belediyenin bu konuda görev ve sorumluluğunun bulunmadığı, yakınmalarının muhatabının Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Cumhurbaşkanı olduğu anlatılmalıdır.

    Hakkın kullanımının engellenmesi durumunda, hak sahiplerinin araç plakasını, engellenme gün ve saati ile durağını da belirterek, CİMER üzerinden ilgili valiliğe başvurmaları gereği, yine halka duyurulmalıdır. 

    1946'da Adıyaman Besni'de doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Gaziantep'te, yükseköğrenimini Gazi Üniversitesi’nde tamamladı. 1988’de iktisat profesörü oldu. Gazi ve Cumhuriyet Üniversiteleri ile Muğla İşletmecilik Yüksekokulu’nda Anabilim Dalı Başkanlığı, Bölüm Başkanlığı, Yüksekokul Müdürlüğü, Akademik Profesörler Kurulu üyeliği, Fakülte Dekanlığı, Fakülte Kurulu ve Fakülte Yönetim Kurulu Başkanlıkları, Senato ve Üniversite Yönetim Kurulu üyelikleri yaptı. YÖK-Yüksek Disiplin Kurulu üyeliğinde bulundu.
    Akademik kurumlar dışında Çankaya Belediyesi Başkan Yardımcılığı, Başbakanlık Danışmanlığı, Başbakanlık İnsan Hakları Yüksek Danışma Kurulu üyeliği, 8. BBKP Dış Ekonomik İlişkiler Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı ile AB Özel İhtisas Komisyonu üyeliği görevlerini üstlendi.

    Abone Ol :)
    Bildir
    guest
    0 Yorum
    Eski
    Yeni Oy
    Inline Feedbacks
    Tüm yorumlar
    Search