Otomotiv endüstrisinin buluşma noktası Automechanika İstanbul, 17. kez sektörün küresel oyuncularına kapılarını açtı.
Hem tedarik hem de satın alma tarafında en güçlü küresel oyuncuların ağırlandığı fuarda, teşhis ve onarımdan araç yıkama, bakım ve detaylandırmaya, gövde ve boyadan yağ, madeni yağ ve yakıtlara, parça ve teknoloji çözümlerinden aksesuar ve özelleştirmeye kadar otomotiv yenileme pazarının tüm değer zinciri boyunca yenilikleri ve trendleri yer aldı. Türkiye’nin madeni yağ üssü olabilecek bir ülke konumunda olduğunu belirten Koçak Petrol Genel Müdürü Yusuf Koçak, otomotiv ve madeni yağ sektörü için önemli bir fuar olduğunu vurguladı. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi yapının aynı zamanda bütün ülkelere çabuk hareket imkânı sağladığını ifade eden Koçak, “Dünyada her şey çok hızlı değişiyor, dengeler çok çabuk değişiyor. Bu noktada iyi roller alacağımızı, madeni yağ sektöründe dünyada daha fazla paya sahip olacağımızı düşünüyorum.” dedi. Birçok sektörde olduğu gibi madeni yağ sektöründe de başlıca sorunlardan bir tanesinin çalışacak eleman bulamamak olduğunu kaydeden Koçak, Türkiye’de ciddi bir üniversite mezunu enflasyonu yaşandığını dile getirdi.
Otomotiv satış sonrası endüstrisinin bölgedeki en büyük buluşması Automechanika İstanbul 2024, 23- 26 Mayıs 2024 tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Bu yıl 17’ncisi düzenlenen fuar, dört gün boyunca 35 farklı ülkeden bin 400’ün üzerinde katılımcı firmayı ağırladı. Tüm dünyadan otomotiv endüstrisi profesyonellerini buluşturan ve dünyanın en dinamik pazarları arasında yer alan Automechanika İstanbul’da; parçalar ve sistemler, arıza tespit ve onarım, aksesuar ve özelleştirme, elektronik ve bağlanılabilirlik, araç yıkama ve bakım merkezi, bayi ve atölye yönetimi, alternatif sürüş sistemleri & yakıtlar ve madeni yağ kategorilerinde binlerce ürün ve hizmet grupları sergilendi. Madeni yağ, gres, antifiriz ve bakım ürünleri gibi geliştirdiği ürünlerle savunma sanayinden elektrikli otomobillere kadar hizmet veren Koçak Petrol, Speedol markası ile geliştirdiği yeni ürünlerle fuarda yoğun ilgi gördü.
Yerli ve milli üretim
Uluslararası standartlardaki tesislerinde tam otomasyon sistemiyle, otomotiv, endüstriyel, tekstil, inşaat, demiryolları, tarım, metal, enerji, plastik, makine, havacılık ve savunma sanayi sektörlerine yönelik yüksek performanslı madeni yağlar, gresler ve oto bakım ürünlerini yerli üretim olarak gerçekleştirdiklerini kaydeden Koçak, bugün gelinen noktada 300’den fazla ürün çeşidi, 700’den fazla ambalaj çeşitliliği ile ülke ekonomisine değer katan, sektörün önemli oyuncularından biri konumuna geldiklerini belirtti. Sürekli yenilenen teknoloji ve ihtiyaçlar doğrultusunda yeni ürünler üretmeye devam ettiklerinin altını çizen Yusuf Koçak, “Automechanika İstanbul fuarında yeni ürünlerimizin lansmanını yaptığımız gibi müşterilerimizle de görüşme imkanı sağlıyoruz. Rakiplerimizle ve sektörle ilgili insanlarla bir araya geldiğimiz güzel bir nokta.” ifadelerini kullandı.
”Madeni yağ sektöründe dünyada daha iyi yerlerde olacağız”
Türkiye’nin madeni yağ üssü olabilecek bir ülke konumunda olduğunu söyleyen Koçak, “Çünkü Türkiye’nin bulunduğu coğrafi yapı aynı zamanda bütün ülkelere çabuk hareket imkânı sağlıyor. Ürettiği kaliteli ürünlerle kendini kanıtlamış olan Türkiye, aynı zamanda ambalaj sektöründe de çok gelişmiş vaziyette.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin, geniş ürün yelpazesi ve kaliteli ürün gamıyla madeni yağ sektöründe henüz hak ettiği yerde olmadığını vurgulayan Koçak, “Katıldığımız her fuar, gittiğimiz her ülke organizasyonları bizi biraz daha ileri taşıyor. Dünyada her şey çok hızlı değişiyor, dengeler çok çabuk değişiyor. Bu noktada iyi roller alacağımızı, madeniz yağ sektöründe dünyada daha fazla paya sahip olacağımızı düşünüyorum.” dedi.
”Ürün çeşitliliği en büyük avantajımız”
Yüz yıllı aşkın bir marka olan Speedol markasıyla üretim yaptıklarını belirten Koçak, “Sektörde çeşitlilik çok fazla. Her sektör için farklı, her ülke için farklı, her hava şartları için farklı, her kullanılan malzeme için farklı ürünler üretiyoruz. Hedeflerimizi belirlerken ciro, satış rakamlarında öte ‘5 yıl içerisinde fabrika sayımızı ne kadara çıkaracağız? Hangi ülkelerde var olacağız? Hangi ürünlere ağırlık vereceğiz? Eğitimlerimiz nasıl olacak?’ bunları dikkate alıyoruz.” dedi.
Düzce’de ilk etapta antifriz ve gres üretimi yapacak yeni bir fabrika kurduklarının bilgisini paylaşan Koçak, “2024 yılında hedefimiz Düzce’deki tesisin ilk bölümünü bitirip ikinci kısmına geçmek. İkinci olarak Ankara’daki yeni üretim tesisinin yapımına başlamayı planlıyoruz.” dedi. Madeni yağ tedariki için yerli otomobil, yerli makine ve iş makinesi üreticileri ile görüşmelerin devam ettiğini duyuran Koçak, “Bunların içerisinde traktör imalatçıları var. Özellikle özel formülasyonlar geliştirdiğimiz firmalar var. Özel formülasyonlar o makineye özel veya kullanıldığı yere, hava şartlarına özel yağlar.” dedi.
Rekabetin olmadığı bir yerde gelişmenin mümkün olmadığını ifade eden Koçak, “Ürün çeşitliliğimiz daha fazla sektörde ve pazarda olmamıza büyük etken oluyor. Ürün çeşitliliği bazen dezavantaj gibi gözükse bile bizim için avantaj oluyor. Özellikle yerli sanayimizde bir ürün ihtiyacı olduğu zaman ondan yapacağımız kârı düşünmekten çok bunu nasıl sektöre kazandırabiliriz? Bu stratejik bir ürünse özellikle bunu nasıl millileştirebiliriz, bulunmasını kolay hale getiririz. Bu bizim yani ana kızıl elmalarımızdan bir tanesi. Dünyanın her yerinden malzemeleri alıp; doğru şekilde harmanlayıp, doğru şekilde formüle edip, doğru bir fiyatla pazara çıkmanız lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
”Çevre dostu ürünler geliştiriyoruz”
Firma olarak önem verdikleri çalışmalardan bir tanesinin de traktör sayısına bağlı olarak doğaya uyumlu ürünler yapmak olduğunun altını çizen Yusuf koçak, “Türkiye’de ciddi miktarda bulunan traktörlerde kullanılan yağ ve greslerin makineden toprağa düştükten sonra oraya zarar vermeyecek şekilde doğaya uyumlu ürünler olması için çalışıyoruz.” dedi.
Birçok sektörde olduğu gibi madeni yağ sektöründe de başlıca sorunlardan bir tanesinin çalışacak eleman bulamamak olduğunu kaydeden Koçak, işsizlik rakamlarının yüksek olmasına rağmen kendilerinin ara eleman değil ana eleman olarak isimlendirdikleri tornacı, kaynakçı, tesisatçı bulamadıklarını, Türkiye’de ciddi bir üniversite mezunu enflasyonu yaşandığını dile getirdi.