TÜFE’yi katlarken

Son dönemde ekonomiye dair tartışmaların odağında olan başlıca göstergelerden biri enflasyon. TÜİK’in her ay hesapladığı tüketici fiyat endeksinin değerindeki aylık ve yıllık değişimler bize aylık ve yıllık resmi enflasyon oranlarını veriyor. Artık hemen herkesin bildiği üzere, her ay 400’ün üzerinde mal ve hizmetin ülke genelindeki ortalama fiyatı bulunuyor ve tüketim miktarlarındaki farklılıkların gerekli kıldığı ağırlıklandırma işlemi de yapılarak, ilgili aya ait TÜFE değeri hesaplanıyor ve yayınlanıyor. Bu endeks değerlerini gözlemlerken, aklıma pek sık yapılmayan bir hesaplamayı yapmak geldi. “Acaba ülkemizde herhangi bir dönemde ortalama bir vatandaşın tükettiği mal ve hizmet sepetinin maliyetinin ikiye katlanması için ne kadar zaman geçiyor” sorusunun yanıtını TÜFE değerini kullanarak hesapladım. İtiraf etmeliyim ki, bütün işi Excel’e yaptırmanın kolay bir yolunu bulamadığım için egzersizi tamamlamak tahminimden daha uzun sürdü. Neyse ki şimdi elimdeki veriyi tclira.com okurlarıyla paylaşma şansım var ve harcanan zamana değecek.

Aşağıdaki grafikte görüldüğü üzere, incelenen 20 yıllık dönemin ilk yıllarında TÜFE endeksinin ikiye katlanması 100-110 ay civarı sürmüş. Örneğin, 2003 yılının ocak ayına ait endeks değerinin ikiye katlanması ancak 2011 yılının mayıs ayında gerçekleşmiş. İkiye katlanmanın bu kadar uzun sürmesinin sebebi o yıllarda yıllık enflasyonun genelde yüzde 10’un altında olması. 2009 yılından itibaren ikiye katlanma süresinin hızla azalmaya başladığını görüyoruz. Zaman içinde bu süre o kadar azalıyor ki, insan “acaba bir hesaplama hatası mı yapıyorum” diye düşünmeden edemiyor. Ama görünen o ki, hata hesaplamada değil, ülkede hayata geçirilen ekonomi politikalarında. Faiz indirimlerinin enflasyona çare olacağı teziyle uygulanmasına başlanan para politikalarının meyvesi sadece 15 ay sonra alınmış. Zira, 2021 yılının ekim ayına ait endeks değerinin ikiye katlanması 2023 yılının ocak ayında gerçekleşmiş ve incelenen dönemdeki en kısa ikiye katlanma süresi elde edilmiş.

Fiyatların hızlı artışının en olumsuz sonuçlarından biri, bireylerin kazançlarının bu sürate ayak uyduramaması ve alım güçlerinin düşmesi. Diğer bir değişle, yanlış politikalar TÜFE’yi katlarken, enflasyona ezdirilmediği iddia edilen sabit gelirli vatandaş da tufaya gelmiş oluyor. Maaşları yılda 1 ya da 2 kez güncellenen emekliler, memurlar, asgari ücretliler ve özel sektör çalışanları, aylar süren alım gücü kaybından sonra maaşlarına enflasyon farkının yansıtılmasıyla teselli bulmak zorunda kalıyorlar. Umarız, yakın geçmişte uygulanmaya başlayan ‘rasyonel’ ekonomi politikaları, başlangıçta kemerleri biraz daha sıkmayı gerektirse de, uzun vadede geniş kitleler için refah artışıyla birlikte, ikiye katlanması 10-15 yıl süren TÜFE değerlerini geri getirecek.

1973 İstanbul doğumlu olan Prof. Dr. Cem Başlevent, ekonomi alanındaki yüksek lisans ve doktora derecelerini Boğaziçi Üniversitesi'nde almıştır. 2000-2023 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde çalışan Başlevent, halen İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Akademik çalışmaları bireylerin işgücüne katılımı, politik tercihleri, yaşam memnuniyeti gibi konuları kapsamaktadır.

Abone Ol :)
Bildir
guest
0 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Search