Seçimler bitti, işimize bakalım… Ama hangi işimize?

Epey süredir seçim sonuçlarına endekslenmiş olarak beklemekte olan yaşamın yeniden akma zamanı geldi. Ekonomik göstergelerin iyi gitmediği, belirsizliğin ve kaçınmanın yüksek olduğu, ağırlıklı olarak “bekle gör, minimumda sürdür” pozisyonunun oyunu domine ettiği bir dönemdeydik. Şimdi harekete geçme zamanı. Şimdi yeni bir oyuna başlama zamanı. Şimdi işimize gücümüze asılma zamanı.

Ama hangi işimize?

TÜİK işgücü istatistiklerinde sunulan verilere şöyle bir göz atalım.

  • 11.03.2024 tarih – 53525 sayılı rapor verilerine göre:
    • 2024 Ocak ayı işsiz sayısı 3 milyon 214 bin (9,1%)
    • 15-24 yaş aralığındaki işsiz sayısı ise 978 bin
  • 2023 sonu itibariyle yıllık verilere baktığımızda ise:
    • İş bulma ümidi olmayanlar: 1 milyon 804 bin
    • 1 yıldan daha fazla süredir işsizler: 705 bin
    • İşbaşı yapabilecek olup iş aramayanlar: 1 milyon 422 bin
    • 15-24 yaşa aralığında ne eğitim ne istihdamda bulunanlar: 2 milyon 661 bin (o yaş grubunun 22,5% kısmı ne okuyor ne de çalışıyor)
      • Bunun 1 milyon 297 bini yüksek öğretim mezunu
      • 464 bini mesleki/teknik lise mezunu
    • Ortalama yıllık esas iş gelirleri
      • Ücretli: 102.821 TL
      • İşveren: 408.174 TL
      • Kendi hesabına: 115.622 TL
      • Yevmiyeli: 53.334 TL
      • Yüksek öğretim mezunlar: 157.851
      • Lise ve dengi okul mezunları: 114.374
    • Yıllık hanehalkı kullanılabilir gelirin dağılımı:
      • En düşük 5%: 28.206 TL/YIL
      • En yüksek 5%: 583.649 TL/YIL

Bu verilerden iki temel sonuç çıkıyor:

  1. İş imkanları üretemiyoruz.
  2. Ürettiğimiz imkanlar da ağırlıklı olarak düşük gelir getirici işlerden oluşuyor.

Burası çok önemli: 15-24 yaş aralığındaki işsizliğin %22,5’e yükselmiş olması, iş bulma ümidi olmayan kabaca 2 milyon civarında kişi olması, en yüksek hanehalkı gelirinin aylık 49 bin TL civarında olması zenginleşmekte olan bir ülke olmadığımıza işaret ediyor.

Hikâyenin diğer yüzüne de bakmak lazım. Geçenlerle bir vakıf üniversitesinin son sınıf öğrencileriyle gerçekleştirilen sosyal medya röportajında mezun olduğunuzda ücret beklentiniz nedir diye sorulan öğrencilerin asgari ücret x 5-7 olduğunu ifade etmeleri aklımı, mantığımı alıp götürmüştü. (Benzer bir durum önde gelen devlet üniversiteleri için de geçerli)

Gelin bir hesap yapalım. Asgari ücret x 5 demek net 85.000 TL/ay demek. Bu maaşın 2024 yılı boyunca hiç değişmeyeceğini varsayacak olursak toplam işveren maliyeti 2 milyon TL civarında olur. Bunun üzerine yan haklar dediğimiz sağlık sigortası, yemek, ofis masrafları, servis vb. kalemleri ekleyecek olursak kabaca toplam işveren maliyetinin 2 milyon 500 bin TL civarında gerçekleşeceğini öngörebiliriz.

Soru şu: Acaba yeni mezun bir kişi işverene yılda 2,5 milyon TL net kâr getirecek ne yapabilir? Bir başka deyişle ayda 200.000 TL üzerinde net gelir getirici ne sunabilir? Lütfen bu soruyu yanıtlamak için atılmadan önce 2023 yılı itibariyle kişi başına yurt içi gayrı safi milli hasılanın yaklaşık 300 bin TL olduğunu hatırlayıp derin bir soluk alınız.

Gerek mikro düzeyde gerekse makro düzeyde politikalar belirlememiz, eğitim sistemimizi öncelikli sektörleri destekleyecek şekilde yeniden düzenlememiz, işgücü piyasasının ihtiyaçlarına göre gerekirse bazı üniversite/teknik lise/ MYO bölümlerinin kontenjanlarını azaltmamız, hem işveren hem de çalışanlar açısından yüksek gelir üretici iş imkanları oluşturmamız şart.

Mevcut kaynakları oradan oraya aktararak geldiğimiz nokta ortada. Pastayı büyütmeliyiz. Bunun için yerel düzeyden başlayarak ulusal düzeye yayılacak organize, planlı, sonuca odaklı faaliyetler bütünü geliştirmemiz şart. Zenginleşmek iyidir, gelir getirici ürün ve hizmetler üretmek, uluslararası piyasada rekabet etmek daha da iyidir.

Şu anda olumlu duygular var, yükselen bir enerji var… Zamanıdır…

Yapabiliriz ve yapmalıyız. 

Bu dikeceğimiz fidanların gölgesinde bizden sonrakiler serinleyecek.

1972 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra aynı üniversitede Personel Yönetimi alanında yüksek lisans yaptı, akabinde Yeditepe Üniversitesi'nde İngilizce İşletme Doktora programını tamamladı. İnsan Kaynakları Yönetimi alanında çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası kuruluşlarda 30 yılın üzerinde görev yaptı. Çalışmalarına danışman, akademisyen ve eğitmen olarak devam etmektedir.

Abone Ol :)
Bildir
guest
0 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Search