Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sanayicilerden OVP mesajı: Önümüzü görebilmek istiyoruz

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin eylül ayı toplantısında Orta Vadeli Program’ın (2026-2028) sanayi ve üretim hayatı açısından önemi ele alındı. Açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, sanayicilerin en büyük ihtiyacının öngörülebilirlik olduğunu vurgulayarak, OVP’de yer alan reformların kararlılıkla uygulanmasının kritik önem taşıdığını söyledi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin eylül ayı toplantısında Orta Vadeli

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin eylül ayı olağan toplantısı “Sanayimizde Dönüşümü Tartışırken Yeni Orta Vadeli Program- OVP (2026-2028) Hedeflerinin Üretim Hayatımız Açısından Önemi” ana gündemi ile Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı’nın açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ moderatörlüğünde TEPAV Maliye ve Para Politikası Araştırmaları Merkezi Direktörü Dr. M.Coşkun Cangöz, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Direktörü ve Başekonomisti Dr. Burcu Ünüvar ve Akbank Başekonomisti ve Ekonomik Araştırmalar Bölümü Başkanı Çağrı Sarıkaya’nın katıldığı panelde de düzenlendi.

İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, açılış konuşmasında ülkemizin üç yıllık makro ekonomik/sosyal politika çerçevesini ortaya koyması bakımından önem taşıyan Orta Vadeli Program’ların kendi içinde tutarlı, bütünlüklü bir hedef ve politika seti sunması, kamuoyunu ikna edici içerikte olması ve içerdiği eylem planlarının belirlenen takvimle uyumlu şekilde hayata geçirilmesinin çok önemli olduğunun altını çizdi.

“Sanayiciler önünü göremiyor”

Sanayiciler olarak üretim hayatını ve toplumsal refaha kalıcı yarar sağlayacak her türlü adımı desteklerken, sorun ve ihtiyaçları da açık yüreklilikle dile getirdiklerini belirten Özhamaratlı “Bugün sanayicilere en acil ihtiyacınız nedir diye sorsak, muhtemelen büyük bir çoğunluktan alacağımız ilk cevap, ‘önümüzü görebilmek’ olacaktır. Gerçekten de uzunca bir süredir hem küresel ölçekte yaşanan şokların hem de yurt içindeki sıcak gelişmelerin etkisiyle büyük bir belirsizlik ortamında yaşıyoruz. Özellikle son 4-5 yılın enflasyonist ortamı, karar alma süreçlerimizde ufkumuzu daralttı ve atacağımız her adımda bizleri çok daha ihtiyatlı olmaya zorladı. Sanayiciler olarak her okuduğumuzda ‘keşke yapılabilse’ dediğimiz pek çok reform taahhüdünü içeren OVP gibi politika metinlerinin kararlılıkla uygulandığını görmeye en çok bugün ihtiyacımız var. Makroekonomik istikrarın yeniden tesisi açısından “en kötüyü” geride bıraktığımız bir süreçten geçerken, umuyoruz ki sanayide dönüşüm, yeni nesil finansman, sürdürülebilir iş ve yatırım ortamı gibi başlıkları yeniden ülke gündeminin en üst sıralarına taşıyabiliriz. Bunlar yapıldığı takdirde sanayimizin artacak olan rekabet gücüyle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemiz ekonomisine büyük katkılar yapacağına inanıyorum” vurgusunda bulundu.

Büyümenin nitelik tarafına ağırlık verilmesi önemli

Konuşmasında OVP’de fiyat istikrarını tesis etme doğrultusunda devam eden kararlılığı çok önemli bulduklarını ifade eden Özhamaratlı “OVP tahminleri tek haneli enflasyona ancak 2027 sonlarında ulaşabileceğimize işaret ediyor. Dolayısıyla önümüzde hala uzun ve zorlu bir maraton olduğu açık. OVP’de vurgulanan ‘para, maliye ve gelirler politikasının eşgüdümü’ ile ‘yönetilen-yönlendirilen fiyatların enflasyon hedefiyle uyumlu belirlenmesi’ yaklaşımlarını da oldukça değerli buluyoruz. Başta tarım olmak üzere ‘arz yönlü’ politikaların devreye girmesi de giderek artan bir ihtiyaca işaret ediyor” dedi.

OVP’de en yakından inceledikleri büyüme tahminleri konusunda özellikle 2026 ve 2027’de potansiyelin altında bir ekonomik büyüme beklendiğini, burada küresel belirsizliklerin bir miktar etkisi olsa bile, daha mütevazı bir büyümenin esasen “enflasyonu düşürmek için katlanılan maliyet” olduğuna şüphe olmadığını ifade eden Özhamaratlı “Diğer yandan, programda büyümenin nitelik tarafına ağırlık verilmesi, yani toplam faktör verimliliğini ve potansiyel büyümeyi artırmak için tıpkı enflasyonda olduğu gibi yine ‘arz yönlü’ bir perspektif çizilmesi önem taşıyor. Bir diğer çarpıcı gelişme, önümüzdeki dönemde OVP’de dış talebin büyümeye katkısının çok düşük beklenmesi. Dolayısıyla ekonomik büyümemiz yine iç talep ağırlıklı olacak. Ancak OVP’de bunun özel tüketime değil, kamunun da önemli katkısıyla sabit yatırımlardaki bir hızlanmaya dayanması bekleniyor. Bu noktada yapılacak her türlü harcama ve kaynak tahsisinin üretkenlik, dijitalleşme, yeşil dönüşüm gibi yeni nesil rekabet alanlarına yönelmesi, ülkemiz ve sanayimiz için uzun vadede büyük bir kazanım anlamına gelecektir. Ayrıca işgücü piyasası dinamiklerinin hızla değiştiği bir dünyada yeni nesil çalışma modellerinin geliştirilmesi, güvenceli esnekliğin artırılması, tamamlayıcı emeklilik sisteminin inşa edilmesi gibi, nitelikli insan kaynağımızı daha etkin kılacak reformların OVP’de yer almasını kıymetli buluyoruz” dedi.

OVP’ye yönelik son olarak anahtar kavramlardan mali disipline de değinen Özhamaratlı, şunları söyledi:

“2025 ikinci çeyrek Gayri Safi Yurt İçi Hasıla ve nakit bütçe rakamlarında mali disiplin açısından uzun zamandır beklediğimiz iyileşmenin ilk sinyallerini almak memnuniyet verici. Bununla birlikte, mali disiplin konusundaki en kritik yapısal reform başlıkları olan kayıt dışılıkla mücadele, KİT yönetişim reformu ve sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği gibi alanlara bu OVP döneminde daha fazla odaklanılmasını bekliyoruz.”