Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu’ndan dikkat çeken değerlendirme: IMF, Şimşek’in arkasında durmayı sürdürüyor

Ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, IMF’nin 2025 değerlendirme notunda Türkiye’ye yönelik sıkı maliye ve para politikası tavsiyelerinin emekçileri yoksullaştıran bir çizgide devam ettiğini söyledi.

Ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, IMF’nin 2025 değerlendirme notunda Türkiye’ye

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, IMF’nin 22 Kasım 2025’te yayımladığı 4. Madde değerlendirme notunu BirGün’deki köşesinde ele aldı. Kozanoğlu, IMF’nin Mehmet Şimşek öncülüğünde yürütülen kemer sıkma programına başından beri destek verdiğini belirterek, raporun emekçilerin yükünü artıracak politikaları yeniden teyit ettiğini ifade etti.

“IMF; faturayı geniş emek kesimlerine çıkaran politikalara desteğini sürdürmekte kararlı”

Kozanoğlu, Türkiye’de uygulanmakta olan sıkı para ve maliye politikalarının klasik Washington Uzlaşısı reçetesine uygun olduğunu, IMF’nin de bu yaklaşımı olumlu karşıladığını aktardı. Fon’un enflasyonun düşmesi, bütçe açığının kapanması ve TL’ye güvenin artması gibi göstergeleri başarı olarak sunduğunu söyleyen Kozanoğlu, “IMF bildiğimiz IMF; faturayı geniş emek kesimlerine çıkaran politikalara desteğini sürdürmekte kararlı” dedi.

Raporda, 2026 tüketici enflasyonunun hedeflerin üzerinde yüzde 22 olmasının beklendiğine işaret edildiğini hatırlatan Kozanoğlu, orta vadede yüksek enflasyon ve düşük büyüme patikasının sürdüğünü belirtti. Ayrıca enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, döviz kuru şoku ve küresel risk algısındaki bozulmanın temel riskler arasında sıralandığını bildirdi.

Yapılan öneriler emekçileri hedef alıyor

Kozanoğlu’na göre rapordaki en kritik bölüm, ücret politikalarına ilişkin öneriler oldu. IMF’nin ücret artışlarının geriye dönük enflasyon yerine hedef enflasyona göre belirlenmesini önermesini değerlendiren Kozanoğlu, “Bu yaklaşım, emekçiler açısından tabuta son çivi anlamına gelir; büyümeden pay yok, alım gücü daha da aşınacak” ifadelerini kullandı.

IMF’nin bütçede 2026 ve 2027 için ek sıkılaşma istediğine dikkat çeken Kozanoğlu, sermayeye tanınan vergi avantajlarının bir kısmının sınırlandırılmasını olumlu bulsa da, enerji sübvansiyonlarının kaldırılması ve BES devlet katkısının azaltılması gibi önerilerin yine emekçileri hedef aldığını söyledi.

IMF’nin tavsiyesi sıkılaşmanın devamına işaret

Para politikasında yüksek faiz, kredi kısıtları ve döviz kuru esnekliği gibi araçların övüldüğünü belirten Kozanoğlu, bireysel kredilerde reel faizlerin aşırı yüksekliğinin toplumsal bir sorun oluşturduğunu vurguladı. IMF’nin faiz indirimlerinin ertelenmesi yönündeki tavsiyesinin de sıkılaşmanın süreceğinin işareti olduğunu dile getirdi.

Bankacılık sektörünün kârlılığının yerinde olarak sunulmasına rağmen, TCMB rezervlerinin hâlâ yetersiz bulunduğunu aktaran Kozanoğlu, döviz piyasasına yönelik sınırlamaların sürdürülmesi tavsiyesinin dikkat çektiğini söyledi.

Yapısal politika başlıklarında ise mesleki eğitim vurgusunun şirketler için ucuz işgücü yaratma riski taşıdığını belirten Kozanoğlu, KOBİ iflas düzenlemeleri ve mülkiyet hakları konularının da IMF’nin piyasa odaklı yaklaşımının parçası olduğunu ifade etti.

Kozanoğlu yazısını, “IMF’nin eleştirileri, program seçim ekonomisiyle gevşetilir ya da Şimşek ekibi değiştirilirse daha da sertleşecektir. IMF her zamanki gibi sermayeyi önceleyen bir çizgide durmayı sürdürüyor” sözleriyle tamamladı.