Mehmet Şimşek – Yalçın Karatepe görüşmesinin ilk olumlu sonucu ne olabilir?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Yalçın Karatepe’nin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptığı görüşme doğal olarak oldukça ilgi gördü. Süresi 4 saati aşan bu toplantıya dair muhalif kesimden gelen yorumlar – şaşırtıcı bir şekilde – çok da olumlu değildi.

Yapılan eleştiriler arasında, böyle bir iletişimin iktidarın ekonomi alanındaki sorumluluğunu paylaşmak anlamına geleceği, vatandaşa acı ilaçlar içiren reçetelerin yazıldığı bir dönemde iktidara zaman kazandırılmış olacağı ve yapılacak politika önerilerinin hayata geçirilmesi ve başarılı olunması durumunda bundan iktidarın yarar sağlayacağı yer almakta. Kabul edilmeyeceği önceden belli olan önerilerin neden yapıldığını sorgulayanlar da oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı’yla ile karşılıklı ziyaretler yapmasının ne gibi bir stratejinin bir parçası olduğunu öngörmek bizim gibi faniler için mümkün değil. Ancak bu görüşmeler sırasında muhtemelen spontane olarak kararlaştırılan ekonomi kurmayları toplantısının CHP için olumsuz sonuçlar doğuracağını düşünmek pek anlamlı görünmüyor. Zira, Şimşek – Karatepe görüşmesi esasen iktidar cenahının CHP’ye yönelik çeşitli söylemlerini boşa düşürecek nitelikteydi.

3 kaz güdemeyecek CHP’den ekonomi konusunda fikir almak

20 yılı aşkın bir süredir CHP’nin yönetici kadrolarının halktan kopuk ve 3 tane kazı ya da 5 tane koyunu güdemeyecek kadar beceriksiz olduğunu iddia eden söylemlere yakın geçmişten bir örnek vermek gerekirse, Cumhurbaşkanı Erdoğan bundan tam 3 ay önce yaptığı bir konuşmada CHP’nin kifayetsizliğini “… bana en çok neye hayıflandığımı sorarsanız cevabım ülkemizdeki muhalefetin haline olacaktır. … Türkiye maalesef ne iktidar hazırlığı olan, ne de denetleme görevini yapan bir muhalefete sahip değildir. … CHP zihniyeti yerini hep vesayet ve darbe safında belirlediği için siyasetin muhalefet tarafı boş kaldı. Öyle ki kendi projelerimizin alternatiflerini kendimiz geliştirdik. Kendi politikalarımızın eksiklerini, yanlışlarını kendimiz belirleyip düzeltme yoluna gittik” sözleriyle özetlemişti.

Şimşek – Karatepe görüşmesi belki de en çok bu tür söylemlerin sorgulanmasına vesile olduğu için anlamlı ve CHP açısından yararlıydı. Bunu sağlayan da söz konusu görüşmenin gerçekleşmiş olması kadar, Yalçın Karatepe’nin toplantı öncesi ve sonrasında kullandığı doğru iletişim yöntemleri oldu. CHP tarafının gündeme getirdiği asgari ücrete temmuz zammı ve tarım desteklerinin arttırılması gibi çok somut ve halkta karşılığı olan öneriler, CHP’yi geniş kitlelerin yararına siyaset yapan ve iktidara gelmesi durumunda yerel yönetimlerde olduğu gibi merkezi yönetimde de olumlu icraatlar yapacak bir parti olarak lanse etti. AKP iktidarı enflasyonu sabit gelirlilerin alım gücünü azaltarak düşürmeye çalışırken, CHP’nin bunun tam tersi yöndeki önerileri toplumsal hafızaya kaydedildi.

Şimşek – Karatepe görüşmesi iktidara kemer sıkma politikalarını uygulamak için zaman kazandırmanın aksine, tam da maaş zamlarının belirleneceğini günlerin öncesinde ek bir baskı yarattı. Her ne kadar Yalçın Karatepe bu yönde bir izlenime kapılmadığını söylemiş olsa da, asgari ücrette yapılacak sürpriz bir artış yaratılan bu baskının ilk olumlu sonucu olarak karşımıza çıkabilir. CHP’nin halkın önemli bir bölümümün gözündeki olumsuz imajının değişiyor olmasının sonuçlarını ise bir sonraki seçimde görebileceğiz.

Cem Başlevent’in tüm yazıları

1973 İstanbul doğumlu olan Prof. Dr. Cem Başlevent, ekonomi alanındaki yüksek lisans ve doktora derecelerini Boğaziçi Üniversitesi'nde almıştır. 2000-2023 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde çalışan Başlevent, halen İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Akademik çalışmaları bireylerin işgücüne katılımı, politik tercihleri, yaşam memnuniyeti gibi konuları kapsamaktadır.

Abone Ol :)
Bildir
guest
0 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Search