Prof. Dr. Hakan Kara’nın tweet’ini alıntılayan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kura müdahale yapılmadığını söyledi. Ancak bazı ekonomistler soru işaretleri olduğunu belirtti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) dövize müdahale tartışmaları devam ediyor. TCMB’nin ağustos ayındaki 750 baz puanlık faiz artırım kararı sonrası bankanın rezervlerinde gerileme gözlendi. Dövizin tutulması için bu müdahalenin yapıldığını söyleyen ekonomistlere karşı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ilk kez konuştu. Şimşek, sosyal medya hesabından TCMB eski Baş Ekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara’nın tweet’ini alıntılayarak cevap verdi.
Hakan Kara, tweet’inde rezervlerin gerilemesi hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Aşağıdaki veriye bakılarak (eriyen rezerv tablosu) TCMB’nin faiz artırımının hiç işe yaramadığı yorumunu yapmak haksızlık olur. İktisatta ‘counterfactual’ diye bir kavram var. Yani yapılmasaydı ne olurdu diye sormak lazım. Bence ağustosta güçlü faiz artırımı olmasaydı bugün CDS 366 değil 450-500 olurdu. TCMB şu anda geçmişten biriken sorunları temizlemeye çalışıyor. Seçim öncesinde nisan ve mayıs aylarında bankalara baskı yapılarak hızla şişirilen KKM’lerin dönüşü temmuz ve ağustos aylarında geldi. Bunların %10’u bile döviz talebine dönüşse hesaplarıma göre 7-8 milyar dolar döviz talebi oluyor. Bunu birinin karşılaması lazım. Dolayısıyla, TCMB’nin döviz satması da net pozisyonunun negatife dönmesi de anormal bir durum değil.
KKM’den dövize geçiş talebi
Burada Merkez Bankası’nın ve ekonomi yönetiminin hiç mi suçu yok diyebilirsiniz. Seçimden sonra faizleri daha erken ve daha hızlı artırsalardı, dolaylı vergilere bu kadar yüklenilmeseydi, mevduat faizinin düşmesine izin verilmeseydi enflasyon ve kur daha az artacak, KKM’den dövize geçiş talebi de daha sınırlı olacaktı. Yine de zararın neresinden dönülürse kardır. Yapılan iletişimden anladığım kadarıyla yeni PPK üyeleri durumu kavramış görünüyor, umarım gerekli dönüşü yapmak için kendilerine yeterli alan tanınır. Ağustos ayı PPK kararı ve KKM’den çıkış hamlesi önemliydi; devamının gelmesi lazım. Gelinen noktada tek başına makul para politikasının sorunları çözmekte yeterli olmayacağını belirtmekte fayda var. Faiz artırımlarının arzu edilen sonucu vermesi için bütün bu sürecin hukukun üstünlüğü, güçlendirilmiş kurumlar, dış politikada rasyonalite ve enflasyonu odağına alan inandırıcı bir makro programla desteklenmesi gerekiyor.”
Kura müdahale iddiası gerçeği yansıtmıyor
Mehmet Şimşek’in Kara’nın tweet’ini alıntılayarak yaptığı açıklamasında ise şu ifadeler yer aldı:
“Merkez Bankası’nın seviye hedefi gözeterek rezerv satışı ile kura müdahale ettiği iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Sn Hakan Kara’nın mesajları durumun iyi bir izahı olmuş. Hazine ve Merkez Bankası olarak sermaye piyasalarını ve TL enstrümanlarını geliştirmek ve cazip kılmak adına çalışmalarımıza yoğun şekilde devam etmekteyiz. Zaman içinde bütün sorunların üstesinden geleceğiz.”
Şimşek’in açıklamasına cevap veren Ekonomist İris Cibre, soru işaretleri bulunduğunu kaydetti. Cibre, “Sn Bakanım, rasyonel politikalara dönüş çabanızı kutluyorum. Fakat, kur fiyat seviyesi için müdahale yok dediğinizde, göstergeler bu söylemi teyid etmiyor Ekonomi yönetiminden şeffaflık rica ediyoruz. Müdahaleleri biz analitik bilançodan hesaplamayalım, amacınız likidite sağlamaksa bunu datalarla görelim, 25.18’e kadar neden satış yapıldı mesela bunu öğrenelim.
Data:
Kur 18 Temmuz’da 26.89
Bugün 26.69
Aradaki 1 milyar usd lık müdahale ile 25.18’e değdirmeyi katmadım.
Ağustos aylık TÜFE beklentisi ~7% Temmuzda 9.50
% 1-29 Ağustos arası net döviz pozisyonunda 9 milyar dolarlık bozulma…”