Mahfi Eğilmez’den kritik uyarı: Faiz, enflasyonu önceden izlemeli ve gerekirse önüne geçmeli

İktisatçı Mahfi Eğilmez, Merkez Bankası’nın 22 ay sonraki ilk faiz indirimin ardından ‘Faiz sebep’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Eğilmez yazısında, “Faiz, enflasyon düşerken enflasyonu birkaç puan gerisinden izlemeli, enflasyon yükselirken öne geçip enflasyonun birkaç puan önünden gitmelidir” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, parasal gevşeme için ilk adımı atarak. politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 47,5’e çekti. 22 ay sonra gelen faiz indiriminin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ekonomiye ilişkin “Para politikasının yanı sıra uhdemizdeki diğer araçları da devreye alarak inşallah enflasyonu olması gereken seviyeye indireceğiz. Faizi kesinlikle indirmeye başlayacağız. 2025 bunun işaret yılı olacaktır.” mesajını verdi. 

İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez “Kendime Yazılar” adlı bloğunda yayınladığı “Faiz Sebep…” başlıklı yazısında TCMB’nin 22 ay sonra yaptığı faiz indiriminin yankıları sürerken enflasyon-faiz ilişkisine dair değerlendirmelerde bulundu.

Mahfi Eğilmez, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun enflasyonda düşüş eğilimine işaret ederek faizi yüzde 50’den 47,5’e düşürdüğüne dikkat çekti. Eğilmez, piyasadaki beklentinin ağırlıklı olarak 1,5 ile 2 puanlık bir indimi yapılacağı yönünde olduğunu, 2,5 puanlık indirimin şaşırttığını ifade etti. Gecelik borçlanmanın, borç alma ve verme faizleri arasında üç puanlık bir farkla yeniden öne çıkarıldığını hatırlatan Eğilmez, Merkez’in uzun süre sadeleşme politikası diyerek ortaya koyduğu çabaların da rafa kaldırıldığını dile getirdi.

“Faiz politikasının aşağıya doğru olduğu kadar yukarıya doğru da esnek olması gerekli”

Eğilmez, kurun sabitleşme eğilimini gören yabancı yatırımcıların carry trade işlemi yoluyla döviz getirip bozdurup döviz hesabı olan Türklerin de bunları Türk Lirasına çevirip, kurun sabitleşme eğiliminden yararlanarak çok yüksek döviz faizi elde ettiklerini söylediğini anımsattı. “O nedenle enflasyonla mücadele edilen bir ortamda, eğer enflasyonda düşüş eğilimi başlamışsa faizlerin de yavaş yavaş indirilmesi ve Türk Lirası mevduattan döviz faizi elde edilmesi çekiciliğinin yok edilmesi gerektiğini vurguladım diyen Eğilmez, “Buna karşılık faiz politikasının aşağıya doğru olduğu kadar yukarıya doğru da esnek olması gerekliliğine de dikkat çektim” diye konuştu.

“Faiz enflasyon yükselirken öne geçip enflasyonun birkaç puan önünden gitmelidir

Eğilmez, “İşin özü şudur” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü “Faiz, enflasyon düşerken enflasyonu birkaç puan gerisinden izlemeli, enflasyon yükselirken öne geçip enflasyonun birkaç puan önünden gitmelidir” ifadelerini kullandı. 

Eğilmez sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu dönemde Merkez Bankası politika faizi, enflasyon oranının hafifçe üstünde olduğu için enflasyon denetim altında görünse de enflasyonun yukarıya doğru hareketlenmeye başladığı fark edilebiliyor. 2021 yılı Eylül ayında enflasyon yüzde 19, Merkez Bankası politika faizi de yüzde 19 idi. Böyle bir durumda Merkez Bankasının faizi artırarak enflasyondaki çıkışı durdurması gerekirdi. Eğer Merkez Bankası Eylül toplantısında yüzde 19 olan politika faizini yüzde 22’ye çıkarmış olsaydı bugün enflasyon diye bir sorunumuz olmayacaktı.

“Merkez Bankası ‘faiz sebep enflasyon sonuçtur’ söylemine uyarak politika faizini yüzde 18’e indirdi”

Ne var ki Merkez Bankası, siyasetçilerin “faiz sebep enflasyon sonuçtur” söylemine uyarak politika faizini yüzde 18’e indirdi. Ve daha da kötüsü faizi, izleyen aylarda indirmeye devam ederek yüzde 8,5’e kadar düşürdü.

Kur korumalı mevduatla ikinci yanlış yapıldı

Faiz indirilmeye devam edilirken enflasyon uçtu gitti diyen Eğilmez, “İnsanlar paralarını enflasyonun çok altında faizle bankaya yatıracak yerde dövize yöneldiler bu kez kur yükselmeye başlayınca faizi yeniden hızla yükseltmek yerine kur korumalı mevduat hesapları oluşturularak ikinci bir yanlış yapıldı. Böylece sebep sonuç ilişkisini karıştırmanın yanına “iki yanlış bir doğru etmez” atasözüne aykırı davranış da eklenmiş oldu. Faizi düşürme hatası enflasyonu uçururken kur korumalı mevduat hatası da Merkez Bankası’nda astronomik bir zarar oluşmasına yol açtı” şeklinde konuştu.

Yanlış faiz politikası nedeniyle enflasyon hızla arttığı için düşüş ortaya çıktı

Bu aşamada bu yanıltıcı görünümün oluşmasının birkaç nedeni var diyen Eğilmez, “Bir önceki dönemde yanlış faiz politikası nedeniyle enflasyon hızla arttığı için izleyen dönemlerde baz etkisiyle düşüş ortaya çıktı. Kiralara ve okul ücretlerine tavan konulduğu için burada artışlar frenlendi. Kur korumalı mevduat uygulamasıyla kur sabitleştiği için ithal girdiler ucuz kaldı ve dolayısıyla üretim maliyetleri fazla artmadı. Bu etkilerle enflasyonda gerileme ortaya çıktı. 3 numaralı bölgenin ikinci bölümünde Merkez bankası politika faizini artırmaya başladı. Bu bölüm de ilk bakışta yanıltıcıdır. Çünkü faiz artırılmaya başlandığı halde enflasyon yükselişe geçmiş görünmektedir.

Ters baz etkisi enflasyonu yukarı itici etki yarattı

Bunun da birkaç nedeni var: İlk olarak kiralar ve okul ücretlerine konulan tavanlar kaldırıldı. Bu gelişme sonrası kiralar ve okul ücretleri astronomik şekilde arttı ve enflasyonu yukarı itti. İkinci olarak ters baz etkisi enflasyonu yukarı itici etki yarattı.      

4 numaralı bölge Merkez Bankasının politika faizini yüzde 50’ye çıkardıktan sonraki dönemi gösteriyor. Bu bölgede enflasyon düşüşünde yine baz etkisi olsa da asıl olarak faizin yüksekliği ve kurun sabitleşme eğiliminde olması baskın oldu.  

Merkez Bankası politika faizini enflasyonun birkaç puan üzerinde olacak şekilde ve önceden yükseltebilmelidir

3 yılı aşkın bir süreyi kapsayan bu gereksiz deneyim bize bir kez daha gösterdi ki Merkez Bankası, enflasyon düşerken politika faizini, enflasyonun hep birkaç puan üzerinde kalmaya devam edecek şekilde düşürebilir ama enflasyon yükselirken de politika faizini enflasyonun birkaç puan üzerinde olacak şekilde ve önceden yükseltebilmelidir.

Bugünlerde “enflasyonu düşürmek için faizi düşürmek gerekir” şeklindeki söylemler siyaset çevrelerinde yeniden gündeme gelince bunları bir kez daha yazmaktan kendimi alamadım” diye belirtti.

Abone Ol :)
Bildir
guest
0 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Search