İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Eylül ayı enflasyon verilerini değerlendiren bir yazı kaleme aldı.
‘Bu gidiş devam ederse iki grup arasında çatışma büyüyecek’
“Enflasyon yükselirken üretim artışının da desteğiyle canlı görünen piyasa şimdi enflasyon düşerken ona paralel olarak gerileyen üretimle birlikte ivme kaybediyor diyen Eğilmez şu ifadeleri kullandı: “Bu gidiş devam edeceğine göre bir süre sonra “enflasyonu ne pahasına olursa olsun düşürelim” diyenlerle “büyümeden vazgeçersek vatandaş desteğini kaybederiz” diyenler arasındaki çatışma da büyüyecek demektir. Bu gibi durumlarda hep arabulucular, denge sağlayıcılar çıkar ortaya. Onlar da “önce biraz enflasyonu düşürelim sonra büyümeye döneriz” derler. Bunlar arasında hangi grup etkili olur diye sorarsanız duruma göre değişir derim.”
Mahfi Eğilmez: ‘Türk Lirası faizi döviz faizi haline geliyor’
Faizin hane halklarının olduğunu düşündüğü yüzde 90 oranındaki enflasyonu karşılayacak kadar yüksek olmadığını belirten Eğilmez “Döviz kuru pek oynamıyor. Öyle olunca Türk Lirası faizi döviz faizi haline geliyor ve insanlar tüketim taleplerini kısarak bu durumdan yararlanmak için tasarruflarını harcamayıp mevduata ya da tahvile yatırıyor. Bunun sonucu olarak tüketim talebi düşüyor.” şeklinde konuştu.
‘Bu düşüşler talep kökenli enflasyonu düşürüyor’
“Eğilmez, “Tüketim talebi düşünce üretilen ve satışa sunulan mallar eskisi gibi satılamıyor ve üretim düşüyor. Üretim düşünce de ekonominin büyümesi düşüyor. Bu düşüşler talep kökenli enflasyonu düşürüyor. Kurun fazla oynamaması da maliyet kökenli enflasyon üzerinde ciddi baskı yaratıyor. Zaten baz etkisiyle düşüşe geçmiş olan enflasyon bu etkilerle biraz daha düşüyor“ dedi.