Kripto varlıkları ‘gayrimaddi varlık’ olarak tanımlamak yeterli mi?

Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, kripto varlıklar için yapılacak düzenlemeleri değerlendirdi. Yavaşlar, bu düzenlemelerin AB ile uyumunun nasıl olacağına dikkat çekti.

Dünya gazetesinde “Kripto varlıklar nasıl vergilendirilecek?” başlığıyla bir makale yazan Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, şu tespitlerde bulundu:

Kripto varlıkların (KRV) vergilendirilmesi, kural olarak ulusal hukukun konusudur. Bu nedenle de, ulusal hukukun kripto varlığı hukuki açıdan nasıl nitelendirdiği önemlidir.

Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar

Hükümet tarafından basına yapılan açıklamalara göre, Türk Hukuku’nda KrV, “dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak elektronik olarak oluşturulup saklanabilen, dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan ve değer veya hak ifade edebilen gayrimaddi varlıklar” şeklinde tanımlanacak. Bu tanım, 16.04.2021 tarihli “Ödemelerde Kripto Varlık Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” ile uyumlu.

AB’deki tanımdan kısmen farklı

Çünkü, yönetmeliğin 3’üncü maddesine göre KrV “dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlık”lardır. Son anda değiştirilmezse, Türk Hukuku’ndaki tanım, AB Kripto Varlık Piyasaları Tüzüğü’ndeki (MiCA Regulation) tanımdan kısmen farklı olacak.

Çünkü tüzüğe göre KrV, “dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak elektronik olarak aktarılabilen ve saklanabilen bir değer veya hakkın dijital temsili”dir. MiCA Tüzüğü Türkiye bakımından özellikle iki açıdan önemli. Birincisi, AB, Türkiye’nin ihracatında ilk sırada. AB’ye mal ve hizmet satabilmek için, AB kurallarına uymak gerekiyor.

Tüzük ise, AB dışındaki devletlerden AB sınırları içinde KrV ihracını, kamuya sunulmasını ve KrV hizmetini de kapsıyor. İkincisi, zamanın ruhu çok uygun değilse de, neticede Türkiye AB’ye üye olmaya aday bir ülke ve bu nedenle de mevzuatının AB ile uyumlu olması gerekiyor.

Ticaret hukukuna ve muhasebe konusuna önem verildi

Türkiye’de KrV’nin “gayrimaddi varlık” şeklinde tanımlanması, ticaret hukukuna ve muhasebe konusuna önem verildiğini gösteriyor. Çünkü, “gayrimaddi varlık” ya da başka deyişle “maddi olmayan duran varlık”, esasen bir muhasebe terimi.

1 sıra no’lu Muhasebe Uygulama Genel Tebliği’nde “Herhangi bir fiziksel varlığı bulunmayan ve işletmenin belli bir şekilde yararlandığı veya yararlanmayı beklediği aktifleştirilen giderler ile belli koşullar altında hukuken himaye gören haklar ve şerefiyelerin izlendiği hesap grubu” şeklinde tanımlanmaktadır. Bunlar, bilançonun aktifinde, duran varlıklar içinde yer alırlar.

Buna karşılık hukukta, “gayrimaddi mal” veya “gayrimaddi hak”, vergi hukuku özelinde ise “gayrimaddi hak”, “gayrimenkul sermaye” ve “gayrimadi iktisadi kıymet” kavramları karşımıza çıkar. Bu kavramlar arasında en genişi “gayrimaddi (/maddi olmayan) iktisadi kıymet”tir ve görüşümce kripto varlıklar için kullanılması gereken kavram da budur. Türk Vergi Kanunlarında “iktisadi kıymet” kullanılan bir kavramdır.

Kripto varlıkların cismani olmadığı dikkate alındığında, “gayrimaddi iktisadi kıymet” doğru bir tanımlamadır ve karşılaştırmalı hukuktaki yargı kararlarında bu nitelendirme görülmektedir. Diğer yandan, uluslararası vergi hukukundaki “değer yaratma” (value creation) kavramıyla da uyumludur, ki buradaki “değer”, Türk Hukuku’ndaki “kıymet” kavramıyla bu manada özdeştir.

Veraset ve intikal vergisi

KrV söz konusu olduğunda, gelir üzerinden, harcamalar üzerinden ve servet üzerinden alınan vergiler bakımından ayrı ayrı değerlendirme yapmak gerekir. Öncelikle sonuncudan başlamak gerekirse, ülkemizde KrV bakımından servet vergisi olarak sadece veraset ve intikal vergisi (VİV) düşünülebilir.

Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan kişilere ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların miras, bağış ya da başka bir şekilde ivazsız (/karşılıksız) olarak bir şahıstan diğer şahsa intikali, ayrıca Türk tabiiyetindeki kişilerin yabancı memleketlerde bu şekilde iktisap ettikleri mallar bu vergiye tabidir.

Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’ndaki (VİVK) “mal” “mülkiyete konu olabilen menkul ve gayrimenkul şeylerle mameleke girebilen sair bütün hakları ve alacakları” içine almaktadır. Görüldüğü üzere, “mal” kavramı oldukça geniş bir şekilde, “mülkiyet hakkının konusu olabilen her türlü menkul, gayrimenkul, hak ve alacak” şeklinde tanımlanmıştır.

Esasen, para ile ölçülebilen tüm değerler mülkiyet hakkı kapsamına girerler. Bu bağlamda, “gayrimaddi varlık” olan kripto varlıkların, VİV konusu olabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak yine de, VİVK’daki mal kavramının tanımını, her tür şüpheyi ortadan kaldıracak şekilde değiştirmek, belirlilik ilkesine uygunluk bakımından yararlı olacaktır.

Abone Ol :)
Bildir
guest
0 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Search