tclira.com’daki bir önceki yazımda önümüzdeki haftalarda Meclis gündemine geleceği iddia edilen yeni emeklilik sistemini yorumlamıştım. Eğer medyaya yansıyan bilgiler doğruysa, yeni sistem emekli maaşlarına enflasyon farkının otomatikman yansıtılmamasına ve halen çalışmakta olanların da daha uzun yıllar prim ödeyip, daha düşük emekli maaşı almalarına yol açacak gibi görünüyor.
Yeni emeklilik sistemine dair tahmin ve yorumlar yapılırken, geçen hafta yayınlanan Orta Vadeli Program’da yer alan bir bilgi, emeklilik tartışmalarını farklı bir noktaya taşıdı. 2025-2027 dönemini kapsayan OVP’ye göre, çalışanlar için ikinci bir emeklilik anlamına gelecek Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin (TES) hayata geçirilmesi planlanıyor. Bazı yayın organlarına göre bu bir müjde, bazılarına göreyse çok olumsuz bir haber.
Hafızamızı biraz zorladığımızda TES’in kurulmasına dair planların yeni olmadığını ve konunun bundan 4-5 yıl önce de gündemde olduğunu hatırlıyoruz. 2019 yılında dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ‘Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları’ programında kıdem tazminatı ve Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) o yılın sonuna kadar yeniden yapılandırılacağını açıklamış, “Tamamlayıcı emeklilik sistemini yeniden ele alacağız. Bu sistemle birlikte kıdem tazminatı reformunu da hayata geçireceğiz. İşverenden yapılacak kesintiler BES ile entegre kıdem tazminatı fonunda toplanacak” demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da 2020 yılında yeni sistemin 2022’de hayata geçeceğini söylemişti. TES ile ilave emeklilik desteği uygulamasının başlayacağını belirten Erdoğan, “Böylece çalışanlarımız emeklilikte daha da rahat edecekler. Bunun için devlet elini taşın altına koyacak. Bu kapsamda oluşacak fon ile Türkiye’nin istihdam kalkanını sürekli hale getirmeyi hedefliyoruz” demişti. Ancak çeşitli çevrelerden gelen itirazlar ve kritik seçimlerin yaklaşıyor olması bu planları rafa kaldırdı. Zira, yeni sistemin çalışanların kıdem tazminatı hakkını ellerinden alacağı düşüncesi çok yoğun tepkilere yol açmıştı.
Sosyal güvenlik uzmanları yeni OVP’de bahsedilen TES’in de mevcut kıdem tazminatı uygulamasını sona erdireceği yorumunu yapıyor. Sabah.com.tr de Önder Yılmaz imzasıyla çıkan bir haberde verilen bilgiler de hayata geçmesi planlanan sistemin 4-5 yıl önce tasarlanan sistemle büyük ölçüde örtüştüğünü düşündürüyor.
Önümüzde 4 yıla yakın seçimsiz bir dönem varken ve sosyal güvenlik sisteminin geleceğine dair endişeler güçlenmişken, tamamlayıcı emeklilik sisteminin bir kez daha gündeme gelmesi pek şaşırtıcı değil. Önerilen yeni sistemi bir müjde olarak sunmak abartılı da olsa, mevcut kıdem tazminatı uygulamasının TES adı altında devam etmesi çok olumsuz bir gelişme olarak görülmemeli. Eğer sistem adaletli bir şekilde tasarlanır ve TES emekliliğine hak kazanma koşulları çok ağır olmazsa, tamamlayıcı emeklilik sistemi çalışanlar için olumlu sonuçlar da doğurabilir.
TES’in çalışanlara sağlayacağı önemli bir avantaj işverenlerin sisteme her ay düzenli olarak prim katkısı yapacak olması. Böylece, bir işçi emekliliğe hak kazandığında “acaba işverenim kıdem tazminatımı verecek mi” diye endişelenmeden birikimlerine erişebilecek. Günümüzde işverenlerin çeşitli bahanelerle kıdem tazminatı ödemekten kaçınmaları veya çalışanları kıdem tazminatına hak kazanmayacak şekilde istihdam etmeleri çok yaygın durumlar. Yeni sistem bunları engellemiş olacak. Üstelik sistemde işçi ve işveren katkılarının yanı sıra devlet katkısının da mevcut olacağı söyleniyor.
Buna karşılık, tamamlayıcı emeklilik sisteminde çalışanların aleyhine olacak şekilde düzenlenebilecek bazı konular da mevcut. Örneğin, çalışanların TES emekliliğine SGK’nın sisteminden emekliliğe hak kazandıklarında mı, yoksa daha ileri bir yaşta mı hak kazanacakları belirsiz. İşçi, işveren ve devlet katkılarının ne şekilde değerlendirileceği de önemli bir konu. Şu an bireysel emeklilik sistemlerinde devlet katkısının nasıl değerlendirileceğine yine devlet karar veriyor ve bu katkıların fon getirileri çok düşük olabiliyor.
Yeni sisteme katılımın sadece uygulama yürürlüğe girdikten sonra çalışma hayatına başlayacak olanlar için mi, yoksa belli bir yaşın altındaki herkes için mi zorunlu olacağı da meçhul. 2019 yılındaki tasarıda 45 yaş altındaki herkesin TES’e katılması öngörülüyordu. Eğer yine benzer bir zorunluluk söz konusu olursa, sisteme yönelik tepkiler yoğunlaşabilir.
Eğer iktidar TES’i hayata geçirmekte bu kez gerçekten kararlıysa, muhalefete ve çalışanları temsil eden örgütlere düşen görev, sistemi peşinen reddetmek yerine, objektif bir şekilde yorumlayıp, çalışanların olası hak kayıplarını engellemeye çalışmak olmalı.
Cem Başlevent’in tüm yazıları için tıklayınız.
1973 İstanbul doğumlu olan Prof. Dr. Cem Başlevent, ekonomi alanındaki yüksek lisans ve doktora derecelerini Boğaziçi Üniversitesi'nde almıştır. 2000-2023 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde çalışan Başlevent, halen İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Akademik çalışmaları bireylerin işgücüne katılımı, politik tercihleri, yaşam memnuniyeti gibi konuları kapsamaktadır.
Peki 60 yaşında emekli olacam diyelimki işveren beni işten çıkardı gözün üstünde kaş var dedi nasıl olsa tazminatını ben vermeyecek dedi benim yaşımda 50 olmuş kim alçak beni bu yaşta işe bunuda düşündünüzmü
Prof olmuşsun ama kafan çalışmıyor ben 42 yaşında prim günümü doldurmuşum kendi isteğimle bile işten çıksam tazminat alabiliyorken sen benim tazminatımı elimden alacan ben 60 yaşından emekli olacamda sen bana para verecen şayet işveren beni kovdu elimde geçinebileceğim para dahi yok bu yaştan sonra iş veren yok tek güvencemiz bu bizim bunun tek artı yanı bile yok amaç kasayı doldurmak bundan sonraki yönetimler ben bu kanunu tanımıyorum hazinede para yok derse ne olcak oldu ki 55 yaşında işsiz kaldım o zaman ne olcak o zaman devlet sen benim güvencem altındasın demeli şayet devlet kendisi işçi alacağı zaman bile yaşı sınırlı tutmuş 35 ten sonra devlet kadrosuna bile giremiyorsun daha söylencek çok şey varda devletin burada ki tek amacı yedikleri parayı benim oraya koymam yani benden çalacaklar siz yiyin ben doldurayım yemezler dayıı
Bu yorum için ne kadar prim Aldınız acaba mezarda kıdem tazminatı istemiyorum
Kusura bakmayin benim kazandigim parayi devlet yonlendiremez ben parami kendim kendime gore ayarlarim devlet bana zorluk cikarir hakki olmayan kisiler benim tazminatoma ne karisir emek verdim. Ben kimsr brnim. Sıkıntımı bilemez kendimden baska ister kumar oynrim. Ister cocuklarim harcarim buna devlet ne karisir
İşçi kıdem tazminatını kaç yaşında alabilecek 60 adam 10 yıl çalışmış işi bırakmış yaşı 30 ömrü yeterse kıdemi pul olmuş halde alır
10 -15 yıl çalışıp az çok Tazminat alıp ufakta olsa bir kümes alabilecek olan Vatandaşlar artık onuda alamayacak
60 yaşına kadar köpek gibi Çalışıp kira ödeyecek
60 yaşından sonrada devlet onlara azıcık azıcık verecek :))
Hükümet Bukezde garibanın yıllarca çalışıp hakettiği emeğine göz koymuş bulunuyor.bir akp li olarak verdiğim oylar haram zehir zıkkım olsun,islamda hiç kimsenin malına el koymak yoktur,hiç kimsenin emeğini çalmak yoktur.bir akp li olarak şunu söylüyorum bu hukumetin böyle istediği gibi at kosturmasinin tek suçlusu muhalefet partileridir,muhalefet partileri bu hukumetin gerçek yüzünü öğrenmek ve bunu halka göstermek istiyorlarsa sürekli erken secim baskısı yapmalı hükümet erken secime asla yanaşmaz buna yürekleri yetmez çünkü ilk genel seçimde akp tarihe gömülecek bunu kendileride çok iyi biliyor.eger akp kendine güveniyorsa cumhurbaşkanı kendisine güveniyorsa 2024 bitmeden secime gitsin de görelim.akp asla vatandaşı düşünmüyor akp nin vatandaş umurunda değil eğer vatandaş umurlarında olsa vatandaşın emeğine alın terine çökmeye niyetlenmez.bu güne kadar akp ye verdiğim oylar haram zehir zıkkım olsun bidaha akp ye oy vermem.