Ekonomimiz zor bir dönemden geçiyor. Vatandaş için enflasyon, sanayici için maliyet en önemli sorunlar olarak önümüze çıkıyor. Çözüm yolları ise sadece Merkez Bankası‘nın para politikalarında aranıyor.
Şunu özellikle vurgulamamız lazım, reel sektörün dinamiklerini, gözlemlerini ve tavsiyelerini dikkate almadan atılan adımların sonu hüsran olur.
Dün heterodoks dediğiniz politikaları bugün Ortodoks‘a çevirseniz dahi çözüm üretemezsiniz.
Geçen gün iş dünyasının önde gelen isimlerinin yer aldığı bir programa katıldım. Yapılan konuşmaları ayrıntıları ile aşağıda size aktardığımda bu tespitlerimi daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum.
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği’nin (EVSİD) geleneksel sahur programı, Türk iş dünyasını bir araya getirdi. EVSİD Yönetim Kurulu Başkanı Talha Özger, EVSİD Başkan Vekili Oğuzhan Durmuş ve EVSİD Kurucu Başkanı Burak Önder’in ev sahipliğinde bu yıl üçüncü kez yapılan programda ‘Üretim ve İhracatta Verimlilik’ başlığıyla bir de panel düzenlendi.
Önde gelen isimler bir arada
Gazeteci Şeref Oğuz’un moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde kimler yoktu ki…
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, önceki dönem TİM Başkanı İsmail Gülle, Bozdağ Film Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bozdağ, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Recep Erçin panelde konuşmacı olarak yer aldı.
Öncelikle ev sahiplerinin sözlerine kulak verelim…
Talha Özger, ihracatta gidilecek çok yolun olduğunu vurgulayarak, sorunların çözülmesi durumunda dahi verimlilik sorunu ile karşı karşıya kalınacağını belirtti. Özger, “Eğer her alanda daha verimli çalışma şartları oluşturabilirsek çok daha farklı kapıların açılacağını, farklı gelişmelerin yaşanacağını düşünüyoruz. Dünyada o kadar çok gidilecek, görülecek yer, çalışılması gereken nokta var” dedi.
Günceli çok fazla gündemimiz yapmamalıyız
Burak Önder ise konuşmasında teknolojiye dikkat çekti ve bu alanda sanayicilerin gitmesi gereken çok yol olduğunu kaydetti. Önder, “Teknoloji, otomasyon, dijitalleşme, verimlilik, katma değer, değerli üretim gibi konularda önümüzde almamız gereken uzun bir mesafe var. Günceli çok fazla gündemimiz yapmadan, büyümeden gelişmeye giden yolu düşünebilirsek, vurgulayabilirsek, çalışırsak, mücadele edersek sanayimizin ve ihracatımızın önü açık” ifadelerini kullandı.
Önder’in “Günceli gündemimiz yapmadan ilerlemeliyiz” tespitine iş insanlarının destek verdiğini toplantı sonrasındaki sohbetlerde gözlemlediğimi de not düşeyim…
Oğuzhan Durmuş da değişen çalışma şartları hakkında şu tespitlerde bulundu:
“30 yıl önce bir şeyleri üretmek bugünün şartlarına göre çok zordu. Verimsiz üretim olsa da pazarda kendisine yer bulabiliyordu. Verimsizliğe rağmen kar edilebiliyor, gelişilebiliyor ve işletmeler büyüyebiliyordu. Fakat bu dönem artık kapandı. Yeni bir döneme geçildi. Artık her şeyin değiştiği, üretimin yeniden yazıldığı bir dönemdeyiz. Şu anda daha az alanda, daha az enerji harcayarak, daha az insan gücü harcayarak, daha fazla üretmek için çalışmalar yapılıyor. Geçmişte böyle bir durumu hayal bile edemezdik.”
Şimdi gelelim konuk konuşmacılara…
Konuşma sırasına göre aldığım notlarda öne çıkan noktalar şöyle…
İKMİB Başkanı Adil Pelister’in “Beşeri sermayemizin niteliğini artırmamız lazım. Gereken iş gücünü bulamıyoruz” sözleri önemli. Bir tarafta işsizlik büyürken, diğer tarafta işletmeler vasıflı-vasıfsız çalışan bulamıyor.
Otomotivle birlikte Türkiye’nin en fazla ihracat yapan iki sektöründen birisini temsil eden Pelister, teknoloji ve markalaşma konularına da dikkat çekerek Güney Kore’nin hikayesini hatırlatıyor.
“Başarıya ulaşmış Güney Kore modeli halen neden uygulanmıyor” sorusunu bu noktada vurgulamak istiyorum…
Bu kadar KOBİ ile ihracat nasıl olacak
İDDMİB Başkanı Çetin Tecdelioğlu’nun verimlilik konusunda sözleri çok net.
Çalışan sayısının yetersizliği ve KOBİ dağınıklığını vurgulayan Tecdelioğlu’nun ifadeleri şu şekilde:
“30 milyon evde oturan, 25 milyon çalışanla 80 milyona bakıyoruz. Bu noktada çok verimsiziz.
3.4 milyon KOBİ var. 130 bin ihracatçı şirketin yüzde 80’i KOBİ. Toplam ihracat 256 milyar dolar ama KOBİ’lerin ihracatı 110 milyar dolar. Bu kadar KOBİ ile ihracat nasıl olacak? Yeni dönemde kümelenme gerekiyor. Bu kümelenme bizim beyin fırtınalarımızla bir araya gelmemizi sağlıyor. Fabrikalarımızı nasıl büyüteceğiz onu konuşmamız gerekiyor. Bursa önemli kümelenme yeri otomotivde. Bunu diğer sektörlerde de yapalım. Bu küçük şirketlerle sanayimizi ihracatı büyütmemiz mümkün değil.
Devlet, karar vericiler bir araya gelmeli, bir süreç başlatılmalı.”
Dünyada popüler olan Türk dizileri kullanılamıyor
Bozdağ Film Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bozdağ, Diriliş ve Kurtuluş gibi dizilerin dünyada çok tutulduğunu ifade ederek, bu dizilerde Türk ürünlerinin tanıtılabileceğini söyledi. “Dünyanın birçok bölgesinde markalar işbirliği için bize ulaşıyor. Ama bizle en az işbirliği kuran Türkiye” dedikten sonra Bozdağ, masada yanında oturan iş dünyası temsilcilerine dönerek “Sizinle iş birliği içinde değiliz” dedi.
Bozdağ’ın konuşması sonrası Talha Özger söz isteyerek, “Biz Latin Amerika’da çok güzel etkinliklere imza atıyoruz. Dizilerin bize çok katkısı var. Bu geceye özel iskonto istiyoruz” dedi.
Toplantı sonrası Talha Özger’e sordum: “İhracatçılar yıllardan beri dizilerde yer almak istediklerini söylüyor. Ama dizinin yapımcısı muhatap karşınızda iş birliğinin olmadığını söylüyor. Ne diyorsunuz” dedim.
Özger, “Çok pahalı” cevabını veriyor gülümseyerek.
Mehmet Bozdağ’ın bir dizisi sadece Pakistan’da 8,5 milyar kez izlenmiş. Ve biz bu gücü kullanamıyoruz. Sonuç olarak niyet var ama ihracatçılar ve yapımcı bir noktada buluşamıyor.
Toplantı konuşmalarına devam edelim…
İnovatif, farklı işlere bakılması lazım
Önceki dönem TİM Başkanı İsmail Gülle, “2021’de kimse verimlilikten bahsetmiyordu. Enflasyonist ortam, kur avantajını kaybettik, bundan sonra fark ettik. Mehmet Şimşek kur önemli değil, verimlilik önemli deyince konuştuk. Ama işlerin iyi olduğu dönemde bunlar konuşulmuyor. İyi ki ihracatçıyız ve ihracatın bize getirdiği kültürle ilerliyoruz. Bu ülkeye döviz lazım, üretim ve hizmet sektörü ile yapacağız. Seçimsiz dönem var 4 seneden fazla. Bunu iyi okumamız lazım. İnovatif, farklı işlere bakmamız lazım” ifadelerini kullandı.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan da konuşmasında toplumsal verimliliğe dikkat çekti. Cumhuriyet’in ilk döneminde yapılan uygulamaları hatırlatan Bahçıvan, geçmişte yaptığımız hatalardan ders alınması gerektiğini vurguladı.
Bürokrasi verimliliği iyi değil
“Sanayi ile kamu arasındaki verimliliği radarımıza almamız lazım” diyen İTO Başkanı Şekip Avdagiç, şöyle konuştu:
“Bürokrasi verimliliği iyi değil. Kamunun bazı konulardaki otorite seviyesinin belirlenmemiş olmasının maliyetini yaşıyoruz. Gümrükteki verimsizlikte de yine yüksek maliyetle karşı karşıyayız. İcra ve vergi memurluğu yapıyoruz. Verimsiz olan sosyal politikalarımızı siyasi partiler daha da artırıyor. Çalışmamız yerine ben şunu daha fazla veriyorum diyoruz.”
Doğurganlık konusuna da verimlilik çerçevesinden değinen Avdagiç, genç nüfusun yaşlandığını gösteren verilerden bahsederek, “Böyle giderse yabancıları kabul etmek zorunda kalacağız” dedi.
Toplantının son konuşmacısı TİM Başkanı Mustafa Gültepe de eğitim ve maliyet üzerinden verimliliğe dikkat çekti. Gültepe, “Emek yoğun sektörlerde verimlilik daha fazla ön plana çıkıyor. Son dönemde insana dayalı rekabette geride kalıyoruz. İşçilik payı eskiden yüzde 20-25, şimdi 40’a dayandı.
Kar edildiği zaman kimse derinlemesine bakmaz, ama zarar edilince herkes eski defterleri karıştırır. Verimlilik de böyle bir şey. Türkiye pahalılığa giden bir süreçte.
Türkiye çok verimsiz bir ülke
Bizim kur beklentimiz yok, girdi maliyetlerimiz ne kadar artarsa o kadar artsın diyoruz. Bu da bir verimlilik.
Türkiye çok verimsiz bir ülke. Türkiye’de ortalama verimlilik yüzde 60-70. Beyaz yakada Türkiye verimliliği yüzde 50 bile değil. Ama Avrupa’da yüzde 80’den aşağı değil. İnsan verimliliği eğitimden geliyor. Dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ile ilgili… Halen eski teknoloji ile üretim yaparak rekabetçiliği korumamız mümkün değil.”
İş dünyası toplantıdan memnun
Sonuç olarak “sahur programı” olarak görülen bir toplantıda İstanbul’un çeşitli bölgelerinden gelen en az 300 iş insanı gecenin 2’sinde pür dikkat konuşmaları dinledi. İş dünyası temsilcileri 5-10 dakika süren konuşmalarında nokta atış tespitlerde bulundular.
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya da konuşmacılar arasında yer alıyordu. Ancak rahatsızlığı nedeniyle toplantıya katılamadı. Eminim Bağlıkaya da katılsaydı turizm konusunda sanayicilerle birlikte önemli tespitlerde bulunacaktı.
Yine İHBİR Başkanı Kazım Taycı da mazeret bildirerek toplantıya gelemedi. Tarım ve gıda konusunda Taycı da çok önemli tespitler ve önerilerde bulunan bir isim…
İsmail Gülle’nin de dediği gibi, üretim ve hizmet sektörü ile döviz sağlanacaksa, turizm sektörünün daha fazla ön planda olması gerekiyor.
İktisadi çözümleri Davos’ta veya 5 yıldızlı otellerin balo salonlarındaki pahalı spotlar altında aramaya gerek yok. Samimi bir ortamda reel sektör temsilcileri dinlenir ve harekete geçilirse, eminim sorunların çoğu aşılır.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Öğrenciyken, Cumhuriyet gazetesinde mesleğe başladı. İnsan hayatına dair haberler yaptı, fotoğraflar çekti. Bir dönem Avustralya'da gazetecilik yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra Referans gazetesinde ekonomi gazeteciliğine adım attı. Küresel ekonomi, tarım, enerji, çevre ve reel sektör üzerine çalıştı. Daha sonra Dünya gazetesine geçti ve burada 3 yıldan fazla dış ticaret editörlüğü ve yazarlığı yaptı. Yeni Yüzyıl gazetesinin yeniden kuruluşunda ekonomi şefi olarak görev aldı ancak zayıf kurumsal yapı nedeniyle 3 ay sonra istifa edip Sözcü gazetesine geçti. Yaklaşık 8 yıl Sözcü’de muhabir, editör ve ekonomi müdür yardımcısı olarak görev yaptı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyesi.