Sürdürülebilirliği odağına alan ING Türkiye, LEED Gold, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi sertifikalarını almaya hak kazandı.
Sürdürülebilirliği stratejisinde önceliklendiren ve “Sürdürülebilirlik işimizin kalbinde” sloganıyla ilerleyen ING Türkiye, sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli bir adım daha attı ve 3 yeni sertifikayla çevre dostu yaklaşımını tescillendirdi. Bu kapsamda ING Türkiye, İstanbul Genel Müdürlük, Ege Bölge Müdürlüğü ve Kahramanmaraş Operasyon ve Çağrı Merkezi binaları için uluslararası çevre dostu bina değerlendirme sistemi LEED Gold sertifikası sürecini başarıyla tamamlarken, aynı zamanda ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi sertifikalarını da almaya hak kazandı.
Prestijli sertifikalardan birisi kabul ediliyor
USGBC (Amerikan Yeşil Binalar Konseyi) tarafından geliştirilmiş yeşil bina sertifikası LEED (Leadership in Energy and Environmental Design – Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik), en prestijli yeşil bina sertifikalarından biri olarak kabul ediliyor. LEED sertifikası kapsamında binalar, “Sürdürülebilir Arazi, Su Verimliliği, Enerji ve Atmosfer, Malzeme ve Kaynaklar, İç Mekan Yaşam Kalitesi ve İnovasyon” gibi alanlarda değerlendiriliyor. Bu değerlendirmeleri başarıyla tamamlayan ING Türkiye, LEED sertifikası sınıflandırmaları kapsamında İstanbul Genel Müdürlük, Ege Bölge Müdürlüğü ve Kahramanmaraş Operasyon ve Çağrı Merkezi binaları için Gold sertifika aldı.
Birçok alanda çevresel ve sosyal etkileri en aza indirmeye yönelik çalışmalar
ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi sertifikalarını da alan ING Türkiye, bu kapsamda çevresel etkilerin azaltılması ve enerjinin verimli kullanılması ile karbon salınımının düşürülmesine yönelik yönetim anlayışını uluslararası standartlar ile tescil etti. Bu sertifikalar ile ING Türkiye, kaynakların daha verimli kullanılması, atıkların azaltılması, enerji verimliliği gibi birçok alanda çevresel ve sosyal etkileri en aza indirmeye yönelik çalışmalarıyla sürdürülebilirliği iş yapış ve yaşam biçimi haline getiren yaklaşımını daha da güçlendirdi.
