Horoz Lojistik, Yiğit Akü ve Altınkılıç Gıda’nın halka arzlarındaki soru işaretleri

Bu hafta 3 şirket halka arz oluyor. Horoz Lojistik Kargo Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (#HOROZ), Yiğit Akü A.Ş. (#YIGIT) için 29-30-31 Mayıs’ta, Altınkılıç Gıda ve Süt A.Ş. (#ALKLC) için de 29-30 Mayıs tarihlerinde talep toplayacak.

Bu 3 halka arz içinde Horoz Lojistik’e öncelik verelim.

28 Mayıs Salı günü şirket, halka arz için bir basın toplantısı düzenledi. Ekonomi basınından çok sayıda meslektaşım gibi bana da davet gelmedi. Dar katılımlı bir toplantı yapılmış anladığım kadarıyla. Şaşırdığım bir konu ise LinkedIn üzerinden bazı gazeteci arkadaşlara davet gitmiş.

Talep toplamaya başlamadan bir gün önce ilginç bir strateji… Kendi tercihleridir, olabilir… Ama daha geniş katılımlı bir toplantı olsaydı, aklımızdaki soruları doğrudan muhatabına sorabilirdik.

Toplantının detaylarını Anadolu Ajansı‘nın haberinde gördük. Horoz Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Taner Horoz, halka arzdan elde edilecek gelirle güneş santrali kuracaklarını, buradan üretilen elektriği kullanacaklarını, elektrikli araçlar alacaklarını ve onları da bu santralden şarj edeceklerini ifade etmiş.

Güzel hedefler ancak biraz geç kalınmamış mı?

Avrupa 2050 yılında karbon nötr bir kıta olmayı hedefliyor. Yeşil Mutabakat çerçevesinde “Sınırda Karbon Vergisi” devreye alınacak. 1 Ocak 2026 tarihine kadar geçiş dönemi deniliyor ancak pek çok Türk ihracatçısından sürdürülebilirlik raporları istenmeye başlandı. Lojistik ve depolama da düşük karbon ayak izi için önemli bir sektör. Taner Horoz, “En önemli hedefimiz, Türk ihracatçısına gereken lojistik hizmeti en iyi ve en uygun maliyetle sunmak” diyor.

Bu nasıl olacak?

İhracatta da işlerin pek iyi gitmediğini biliyoruz. Enflasyon kadar artmayan döviz kurlarından etkilendiğini söyleyen ihracatçılar, pazar kayıpları yaşadıklarını söylüyorlar. Özellikle emek yoğun sektörlerde, başta hazır giyim olmak üzere önemli ihracat kaybı yaşanıyor. Bunların lojistik kayıpları da çarpan etkisi olarak karşımıza çıkıyor.

Güneş enerjisi de 3 ayda yapılıp karşılığı alınan bir yatırım değil.

Horoz Lojistik, izahnamede halka arz gelirlerini şu alanlarda kullanacağını açıkladı:

Yüzde 10-15’i ile elektrikli araç satın alımı, yüzde 10-15’i ile güneş enerjisi santrali (GES) kurulumu, yüzde 20-25’i ile e-ticarete yönelik faaliyetlerin geliştirilmesi, yüzde 5-10’u ile depoculuk ve lojistik hizmetlerinin geliştirilmesi ve yüzde 40-45’i ile işletme sermayesi finansmanı.

E-ticaretin her yıl hızla büyüdüğünü biliyoruz. Ancak bu dönemde artış hızı yavaşladığını duyuyoruz. TCMB’nin parasal sıkılaşma adımları, kredi kartı faizleri ve taksit sınırlamaları alışverişi doğrudan etkiliyor. Özellikle bu yılında sonunda ve 2025’in ilk yarısında daha sıkı adımların geleceği bekleniyor.

Şu veriler de beni düşündürüyor…

Şirketin kasasında 31.12.2023 itibarıyla sadece 56 milyon TL nakit var. Bu ölçekte iş yapan bir şirket için oldukça düşük bir seviye. Ayrıca şirketin alacağı 1 milyar TL’yi geçmiş durumda. Son iki yıldaki alacak seviyesi ikiye katlanmış.

“Tahsilat sıkıntısı mı çekiliyor? Uzun vadeli ve iskontolu hizmet mi sunulmuş” diye düşünmeden edemiyorum. Bu da bir ticari yöntemdir ancak kasanız güçlü olursa faydasını görürsünüz.

***

Sadece ucuz ürün veya hizmet satarak ilerleyemezsiniz. Taner Horoz, “Türk ihracatçısına gereken lojistik hizmeti en iyi ve en uygun maliyetle sunmak” derken nasıl bir strateji kafasında oluşturuyor?

Şirketin kısa vadeli yükümlülükleri 1,7 milyar TL, uzun vadeli yükümlülükleri ise 1 milyar TL gözüküyor.

Bunları üst üste koyunca, Horoz Lojistik’in yatırım vaatlerinin karşılığını almasının kolay olmayacağını düşünüyorum.

***

Yiğit Akü‘nün genel finansal tabloları iyi görünmesine karşın, halka arz gelirinin yüzde 40’ı ile lityum fabrikası kurulacağı belirtiliyor. İşte tam bu noktaya dikkat çekmek isterim.

Bu yatırımın ne zaman başlayacağı belli değil. Halka arz sonrası lisans başvurusu yapılacak deniliyor. Otomotiv ve endüstriyel araçlar için üretim yapılacağı kaydediliyor.

Burada farklı dinamikler söz konusu. Otomotiv markaları ya kendileri bu bataryaları üretiyor, ya da Çin’deki büyük tedarikçilerden alım yapıyorlar. (Togg‘un kendi batarya fabrikasını kurması, Tesla‘nın Çin’den batarya alması gibi.)

Türkiye otomotiv sanayinde güçlü ancak içten yanmalı motorlardan hibrit ve elektrikli araç üretimine geçiş süreci çok yavaş ilerliyor. Yiğit Akü burada ihracat hedeflediğini söylüyor ancak bunun çok zorlu rekabet koşullarında olacağını belirtmek isterim.

Yiğit Akü, kalan halka arz gelirinin yüzde 30’u ile işletme sermayesi ihtiyacını karşılayacak. Yüzde 10’u ile borçları ödeyecek. Üretim tesisi ve yeni ürün yatırımlarına da yüzde 20 pay ayıracağını açıklayan Yiğit Akü, bunların ne tür tesis ve ürün olduğunu da açıklamalıydı.

Lityum tesisine halka arzdan 1 milyar TL’lik bir kaynak ayrılmasından söz ediyoruz.

Şirket, lityum fabrikasına ilk etapta kendi kaynakları ile 0,5 GWh kapasiteli bir yatırım yapacağını belirtiyor. Halka arzdan gelecek yüzde 40’lık gelir ile bunu 2,0 GWh’ye çıkarmayı planlıyor.

İlginç nokta şu ki, Yiğit Akü, 0,5 GWh kapasiteli tesisi orta ve uzun vadeli hedeflerinde konumlandırıyor. Halka arzdan gelecek gelir ile 2,0 GWh seviyesine çıkarılmasını ise öngörüyor.

Yani bir taahhüt söz konusu değil.

Velev ki bununla ilgili gerekli izinler, lisanslar alınamadı, ne olacak?

Veya şirket “0,5 GWh kapasitesi bana yeterli, tesisi büyütmeyeceğim” derse halka arz gelirine ne yapılacak?

İzahnameleri bu noktada eleştirmemiz gerekiyor. Gereksiz bir sürü detay barındırıyorlar ancak halka arzın en büyük kaynağının ne olacağına yanıt veremiyorlar.

Lityum kelimesi günümüzün sürdürülebilirlik, yenilenebilir enerji gibi popüler kavramlarından birisi. Yatırımcıların dikkatini çekiyor ancak bu kavramın altının doldurulmadığını ve soru işaretlerinin oldukça fazla olduğunu görüyoruz.

***

Altınkılıç Gıda‘nın izahnamesine baktığımızda, halka arz gelirinin yüzde 65-70’i işletme sermayesi ihtiyacının finanse edilmesinde, yüzde 12-15’i finansal borçların kapatılmasında kullanılacak.

Şirketin son yıllarda net işletme sermayesinin hızla eridiğini görüyoruz.

Nakit varlığı sadece 31,1 milyon TL. Horoz Lojistik’teki gibi çok düşük nakit varlığı bulunuyor.

İşletme sermayesine yüzde 70 aktarımı biraz fazla bir oran. Son dönemdeki halka arzlarda bu kadar yüksek bir oran pek göremiyoruz. Finansal borçlara da aktarılan yüzde 15’i eklediğimizde, halka arz gelirinin yüzde 85’inin doğrudan şirketin kasasına gittiiğini söyleyebiliriz.

Peki, bu işletme sermayesine aktarılan finansman ile ne yapılacak? İzahnameden aktaralım:

“İşletme Sermayesi İhtiyacının Finanse Edilmesi

Şirket’in Gömeç Tesisi ve Ezine Tesisi’nin kapasiteleri, kurulmalarından itibaren artırılmaya devam etmektedir. Tesislerde üretilen ürünler yenilikçi ve tanınırlığı olan ürünler olduğu için müşteriler tarafından rağbet edilmekte ve talep oluşturmaktadır. Söz konusu talebi karşılamak için kapasite kullanım oranı yükselecektir. Halka arzdan elde edilen gelirler ile var olan tesislerde modernizasyon ve piyasa şartlarına göre oluşacak talebe göre değerlendirilmek üzere ek hatlar eklenerek üretim hacminin artırılması planlanmaktadır. Bunun yanında Burhaniye Organize Sanayii Bölgesi’nde Şirket’in mevcut ve öngörülebilir gelecekteki üretim ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde bir tesis inşa edilmesi ve mevcut Gömeç Tesisi’nin kademeli olarak yeni tesise taşınması planlanmaktadır.

Burhaniye OSB Tesisi, Şirket’in halihazırda Gömeç Tesisi’nin yerini alacak olmakla birlikte taşınma ve geçiş dönemlerinde her iki tesisin eşanlı olarak faaliyette olması gerekecektir. Şirket’in hem mevcut hem de yeni kapasitelerini işletirken artacak hammadde tedariki ve stok seviyeleri kapsamında oluşacak ek işletme sermayesi ihtiyaçlarına yönelik olarak kullanılacak kaynak ile üretim ve satış faaliyetlerinin karlılıktan ödün vermeden yönetilmesi hedeflenmektedir.”

Halka arz gelirinin yüzde 10-12’lik kısmının Burhaniye OSB tesisinin finansmanında kullanılacağı belirtiliyor. Yüzde 3-4’lük kısım da Gömeç Tesisi’ndeki makine yatırımlarına ayrılmış.

Net olmayan, iç içe geçmiş bir hikaye karşımızda. Komple halka arz geliri Burhaniye OSB ve Gömeç Tesisi için kullanılacak denseydi daha iyi olurdu!

Ayrıca Burhaniye OSB’deki tesisin de inşaatında ileri safhaya geçildiğini izahnamede görüyoruz. Bitmek üzere olan bir tesis için bu kadar büyük kaynak aktarımı da dikkat çekiyor.

Çok uzatmaya gerek yok. Yatırımcı açısından soru işaretleri çok fazla gözüküyor.

***

Bu köşede yaptığımız analizlerde izahnamedeki finansal bilgileri ele aldığımız gibi, işin reel tarafını da okuyucularımıza aktarıyoruz. Çünkü yatırım yapılan şirketlerin vaatleri ve faaliyet gösterdikleri sektördeki durumları örtüşmezse, o halka arz sağlıklı sonuçlanmaz.

Halka arz sadece talep toplama olarak görülüyor ve bu çok büyük bir yanlış. Halka arz edilen şirket yüksek talep alsa da sonrasında yatırımcılarını üzebiliyor. Çünkü güven verecek bir hikaye yaratamıyor ve yeni yatırımcıları çekemiyorlar.

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Öğrenciyken, Cumhuriyet gazetesinde mesleğe başladı. İnsan hayatına dair haberler yaptı, fotoğraflar çekti. Bir dönem Avustralya'da gazetecilik yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra Referans gazetesinde ekonomi gazeteciliğine adım attı. Küresel ekonomi, tarım, enerji, çevre ve reel sektör üzerine çalıştı. Daha sonra Dünya gazetesine geçti ve burada 3 yıldan fazla dış ticaret editörlüğü ve yazarlığı yaptı. Yeni Yüzyıl gazetesinin yeniden kuruluşunda ekonomi şefi olarak görev aldı ancak zayıf kurumsal yapı nedeniyle 3 ay sonra istifa edip Sözcü gazetesine geçti. Yaklaşık 8 yıl Sözcü’de muhabir, editör ve ekonomi müdür yardımcısı olarak görev yaptı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyesi.

Abone Ol :)
Bildir
guest
0 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Search