Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hisseleri sert yükselmişti: Cumhurbaşkanı Başdanışmanına tartışmalı atama

Fecir Alptekin’in Tera Yatırım ve Peker GYO’da bağımsız yönetim kurulu üyeliğine atanması, özellikle Tera hisselerinde yılbaşından bu yana görülen sert yükseliş nedeniyle siyasi etik ve piyasa güvenilirliği tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.

Fecir Alptekin’in Tera Yatırım ve Peker GYO’da bağımsız yönetim kurulu

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Kültür-Sanat Politikaları Kurulu Üyesi Fecir Alptekin’in, alınan kararla Peker GYO (PEKGY) ve Tera Yatırım (TERA) bünyesinde bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görevlendirilmesi, özellikle Tera Yatırım’ın dikkat çekici fiyat hareketleri nedeniyle kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

İlk tepki Prof. Dr. Ümit Özlale’den geldi

Atama kararına yönelik ilk tepki ise CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özlale’den geldi. Özlale, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada söz konusu görevlendirmenin hem kamu personel düzeni hem de ekonomik etik açısından sorunlu olduğunu belirtti. Milletvekili açıklamasında, Tera hisselerinin yılbaşından bu yana yaklaşık 40 kat değer kazanmış olmasına dikkat çekerek manipülasyon iddialarının küçük yatırımcı açısından ciddi risk oluşturduğunu ifade etti.

Personel rejimine ve iktisadi ahlaka aykırıdır

Özlale, “Cumhurbaşkanı başdanışmanının yılbaşından bu yana hisseleri çok yüksek oranda değer kazanan bir şirkete yönetim kurulu üyesi olarak atanması personel rejimine ve iktisadi ahlaka aykırıdır. Bu şirketin hisselerinde küçük yatırımcıyı zarara uğratacak şekilde manipülasyon yapıldığı iddiaları ise kriminal bir vakadır. Bu durum Cumhurbaşkanlığı makamının itibarını da zedeler.” değerlendirmesinde bulundu.

Atama, uzun süredir fiyat hareketleri nedeniyle tartışma konusu olan Tera Yatırım üzerindeki manipülasyon iddialarının gölgesinde gerçekleştiği için siyasi etik, kamu görevlilerinin tarafsızlığı ve sermaye piyasalarında güvene ilişkin soru işaretlerini artırdı. Gelişmenin yatırımcılar ve düzenleyici kurumlar tarafından nasıl karşılanacağı ise yakından izleniyor.