Türkiye’nin kimyasal gübreye olan bağımlılığının azaltılabileceğini söyleyen Agrotech Genel Müdürü Hasan Hüseyin Demiröz, organik gübrelerle ithalatın azaltılabileceğini belirtti.
Tarımsal üretimde Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden biri olan Agrotech, 2023 yılının son aylarında tamamladığı halka arz sürecinin ardından 2024 yılına yeni yatırım hamleleriyle başladı. İyi tarım uygulamalarıyla ihracatta hedef pazar Avrupa başta olmak üzere, iç pazarda da faaliyetlerini artırmayı hedeflediklerini belirten Agrotech Yönetim Kurulu Başkanı Hümeyra Keskin, “Son olarak, merkezi Hollanda’da bulunan ve Avrupa’daki zincir marketlere ürün tedarik eden bir şirketle ön görüşmelere başladık. Ayrıca Manisa’da da Türkiye’nin tarım sektöründe önde gelen ve en önemli ihracatçılarından biri olan bir şirketle de görüşmelerimiz devam ediyor.
Önümüzdeki aylarda hisse devir işlemlerinin tamamlanmasını hedeflediğimiz yatırımlarımızı, ihracatla büyümeye ve dış ticaret açığımıza pozitif katkı sağlaması nedeniyle oldukça önemsiyoruz. Bu satın alımlarla birlikte planlarımızı olumlu anlamda revize ederek, gelecek yıl pek çok başlıkta hedeflerimizi 10 katı kadar artırmayı amaçlıyoruz. Son dönemde yaşadığımız pandemi ve jepopolitik krizler bize gıdanın ve tarımın ne kadar hayati sektörler olduğunu bir kez daha hatırlattı. Biz de Agrotech olarak tarımı ulusal güvenlik meselesi olarak görüyoruz ve önümüzdeki yıllarda da tarımsal üretimin her aşamasında üreticimize destek olmayı amaçlıyoruz” dedi.
Yüzünü geleceğe dönen bir tarım şirketi
“Geçtiğimiz yıl Kasım ayında halka arz sürecimizi tamamladığımızda, bireysel yatırımcıdan 2 kat, kurumsal yatırımcılardan ise 7 kat talep aldık ve toplamda 3 milyonu aşkın paydaşa ulaştık” diyen Hümeyra Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“1,5 milyar TL’lik büyüklükle tamamlanan halka arzımız yatırımcının bize olan güvenini gösterdi. Daha önce de söylediğimiz gibi Türkiye’nin yüzde 4’ü artık Agrotech’in ortağı ve tüm yatırımcılarımızın artık dikili bir ağacı var. Biz de yatırımcılarımızın bize olan güvenini boşa çıkarmamak adına var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bilançolarımız açıklandığında gurur duyacağımız ve hedeflediklerimizin de üstüne çıktığımız bir yılı geride bıraktık. Yüzünü geleceğe dönen bir tarım şirketi olarak, atacağımız yeni adımlarla yatırımcılarımızın ilgisini 2024 yılında da koruyabileceğimize inanıyoruz.”
Farklı üretici gruplarıyla çalışıyor
Bugün, kapalı sera da dahil olmak üzere, yaklaşık 3 milyon metrekarelik arazide 10’u aşkın meyvenin ve sebzenin üretimini gerçekleştirdiklerini belirten Keskin, “Tüm tarım arazilerimizde iyi tarım teknikleri uyguluyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana tarımsal üretimin artık bildiğimiz kodlarla yapılamayacağını ve ancak kolektif bir çabayla başarılı olabileceğimizi düşünüyoruz. Bu yüzden farklı üretici gruplarıyla hayata geçirdiğimiz çalışmaların asıl fark yaratacak unsur olacağını görüyoruz.
Agrotech olarak 2023 yılında attığımız adımlarla, tarım sektöründe herhangi bir şirket olmanın ötesine geçmeyi hedefledik. Şirketimizin temel prensiplerinden biri olan sürdürülebilirlik ve iyi tarım uygulamaları, bizim için gelecek nesiller adına verdiğimiz bir söz. Bu anlamda makroekonomik etkiler ne olursa olsun tarımdaki geleceğimize sahip çıkmak en büyük motivasyonumuz olacak” değerlendirmesini yaptı.
Yeni satın almalarla ürün gamını artıracak
Agrotech Genel Müdürü Hasan Hüseyin Demiröz de Hollanda merkezli şirketle devam eden görüşmelerin yanı sıra Manisa’da bir şirketle de görüşmelerin sürdüğünü hatırlatarak, “Olumlu sonuçlanması halinde her iki adımın da Agrotech’in konsolide bilançosuna çok olumu yansımaları olacağını ümit ediyoruz. Yeni satın alma kararlarıyla ürün gamını artırmamızın yanı sıra ihracatımıza da katkı sağlayacağımıza inanıyoruz” bilgisini verdi.
Türkiye’nin gübre ithalatına değinen Demiröz, bu noktada çok fazla dış açık verildiğini hatırlattı. Kimyasal gübreye bağımlılığın azaltılması gerektiğini vurgulayan Demiröz, organik gübre üretimiyle ithalatın azaltılabileceğini söyledi. Demiröz, “50-60 yıl önce tarım nasıl yapılıyordu? Kimyasal gübre mi vardı? Bunu tekrar yapabiliriz” dedi.
Bugün 15 ülkeye ihracat gerçekleştiren Agrotech için sözleşmeli tarımın bir amiral gemi olduğunu belirten Demiröz, “Agrotech, 11 yıldır tarımsal teknoloji, bahçecilik ve seracılıkla uğraşan bir şirket olarak, sözleşmeli tarımla ürünü tarladan alıp pazara en iyi şartlarda sunacak donanıma sahip. Tarımsal üretime çok yönlü bakıyoruz ve üretimin öncesini ve sonrasını da kurgulayarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Tarımda girdilerin yüzde 60’ını gübre oluşturuyor.
Bu anlamda geçtiğimiz günlerde bitki besleme, toprak düzenleme ve bitki gelişim düzenleyicisi gibi konularda toprakla ilgili tüm sorunları çözebilecek geniş ürün portföyüne sahip Profert’in yüzde 70 hissesini satın aldık. Firmanın ürünleri Avrupa Birliği tarafından da ruhsatlanmış durumda. Agrotech olarak bu kararı almamızda en önemli etkenlerden biri de şirketin daha az gübreyle daha verimli bir toprak hedefleyen ve toprağı daha az kirleten akıllı gübre üretimini gerçekleştiren ilk yerli firma olması. Bu kararla sürdürülebilir tarım için önemli bir adım attık; aynı zamanda raflara çıkmasını planladığımız tüm ürünlerimizde ülkemizin tarımsal kalkınmasına katkı sunmayı hedefledik” dedi.
Adıyaman narını dünyaya tanıtacak
“Çiftçi lehine hasatta mahsuplaşmayla sözleşmeli tarıma ağırlık vererek büyümeyi hedefliyoruz. Girdi çiftçiye daha az maliyetle sağlanacak, ürün piyasa şartlarında satın alınacak. Çiftçinin riskini azaltıyoruz” yorumunu yapan Hasan Hüseyin Demiröz, “Sözleşmeli tarım yaptığımız üreticilere sadece girdi maliyetlerini karşılama konusunda destek vermiyoruz. Ekim süreci boyunca mentorlük yaparak daha verimli bir üretim süreci oluşturuyoruz. Mart ayı sonuna kadar 200 ziraat mühendisimizle sözleşmeli tarım yapacağımız alanlarda sahaya ineceğiz ve bu sayıyı önümüzdeki dönemde artırmayı hedefliyoruz.
Bu anlamda geçtiğimiz günlerde Adıyaman Organik Nar Üreticileri Derneği’yle imzaladığımız sözleşmeyi de çok önemsiyoruz. 2024 yılında toplam 155 üreticiyle, 6 bin dekardan fazla alanda organik nar yetiştirip, nar ekşisi üretme hedefiyle yola çıktık. Burada yapacağımız organik üretimle başta Avrupa olmak üzere ABD’ye ve diğer ihracat pazarlarımıza Adıyaman narını göndereceğiz. Adıyaman örneğini kiraz ve incirde de devam ettirmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
Yeni bir üretim anlayışını oluşturmaya çalışıyor
Tarım sektöründe verimliliği artırmaya odaklandıklarını ifade eden Demiröz, “Geleneksel tarımda 100 yıl önceki bilgilerle, bugünün talebini karşılamaya çalışıyoruz. Çiftçilerimizin bazı bilgileri muhakkak kalmalı ama silmemiz gereken ezberler de var. Daha maliyetli ürün üreterek daha çok kazanmayı hedefliyoruz. Bu üretim anlayışını değiştirmek için yola çıktık. Kendi toprağı, kendi ağacı, kendi gübresi ve deposu olan bir şirketiz. Agrotech olarak tarımda yeni bir üretim anlayışını oluşturmaya çalışıyoruz. Teknoloji tarımsal üretimimizin merkezinde yer alıyor.
Bu anlamda yapay zeka destekli tarımsal üretim anlayışımız; veri analizi, sensör teknolojisi ve otomasyon gibi unsurları içeren üretimimizle verimliliği artırmayı amaçlıyoruz. Hastalık ve zararlılarla mücadelede, sulama yönetiminde ve gübrelemede kaynakları daha etkili kullanacağımız bu yöntemin yanı sıra robotik sistemli alanlarda el değmeden katma değerli üretim gerçekleştiriyoruz. Tarım sektöründe teknolojinin kullanımına örnek olacak bu faaliyetlerimizle ve ihracatımızla ihracatımıza da değer katıyoruz.” açıklamasını yaptı.
Seralarda özel üretim
Demiröz önümüzdeki dönemde üretim süreçlerine ilişkin şu hedefleri paylaştı: “Uşak, Eşme’de 15 bin kiraz ağacımız, 30 bin fidemiz; 10 bin şeftali ve nektarin ağacımız ve 10 bin ceviz ağacımız bulunuyor. Samsun’da 15 bin elma ve 7 bin armut ağacıyla üretim yapıyoruz. Balıkesir, Burhaniye’de 34 dekarlık alanda ve topraksız tarımla, Türkiye’nin ilk cam serasında ürettiğimiz domatesleri Avrupa’da pek çok ülkeye ihraç ediyoruz. 2025 yılında da Antalya’daki muz serasını cam seraya dönüştürmeyi hedefliyoruz. Üretim alanında yaptığımız yatırımlarımızı depolama tarafındaki kararlarımızla da bütünleşik bir hale getiriyoruz. Mart ayında devreye alacağımız, İstanbul’daki soğuk hava depomuzla üretimde gösterdiğimiz titizliği, tedarik zincirinde de koruyoruz.”
Agrotech hakkında:
2013 yılında kurulan ve bugün bünyesindeki 7 şirketle tarım ve teknoloji alanında yatırımlarını sürdüren Agrotech’in, 2023 yılında tamamlanan halka arzı sonrası şirketin yüzde 25’i halka açık paylardan oluştu. Sürdürülebilir ve iyi tarım uygulamalarıyla öne çıkan şirket bugün, Uşak, Balıkesir, Samsun ve Antalya’da toplam 3 milyon metrekarelik alanda 10’u aşkın sebze ve meyve üretimini sürdürürken; Türkiye’nin farklı bölgelerinde uyguladığı sözleşmeli tarım uygulamalarıyla da tarımsal üretime destek sağlıyor. 2022 yılında 465 milyon TL’lik konsolide ciroya ulaşan şirket, 2024 yılı sonuna kadar 500 bin dekar sözleşmeli tarım alanına ulaşmayı amaçlıyor.