Türkiye’de işsizlik tıpkı enflasyon gibi kronik bir problem haline geldi.
İnsanlar mesleklerine göre iş bulamamaktan, işverenler de çalıştıracak işçi bulamamaktan şikayetçi.
Peki, tablo nasıl?
TÜİK verilerine göre, ekim ayında işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan artarak yüzde 8,8 seviyesinde gerçekleşti.
Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı da aynı dönemde 1,9 puan artarak yüzde 27,6 oldu.
Özellikle atıl işsizlik oranı ciddi bir seviyeye yükseldi.
İşverenler ve hükümete göre “Gençler iş beğenmiyor.”
TÜİK’in genç işsizlik tanımı 15-24 yaş grubunu kapsıyor. Bu gruptaki işsizlik oranı ekim ayında bir önceki aya göre 0,3 puan azalarak yüzde 16,6 oldu.
Gençlerin tamamını bu yaş grubunun yansıtmadığını vurgulamak isterim. 25-35 yaş aralığındaki insanlar da toplumda genç olarak tanımlanıyor. Bu nedenle atıl işgücünün çoğunlukla gençlerden oluştuğunu söylemek yanlış olmaz.
İş beğenmemek kısmına gelecek olursak, burada iki noktaya odaklanmamız lazım.
Birincisi; sanayide, imalat sektöründe vasıfsız işçi bulma sorunu yaşanıyor.
İkincisi; hizmet sektöründe çalışacak işçi bulunamıyor.
***
Hizmet sektörünü ele alalım…
Ticaret Bakanlığı verilerine göre, 2023 yılında hizmetler sektörü Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 54’ünü oluşturdu.
Burada çok büyük bir ekonomi dönüyor.
Yeme-içme, eğlence, alışveriş, özel güvenlik, AVM, otel gibi iş alanlarını göz önüne aldığımızda, hizmet sektörünün nasıl bir hacme sahip olduğunu daha rahat anlarız.
Sektörün önde gelen şirketlerinden Tepe Kurumsal Çözümler’in Yönetim Kurulu Başkanı Levent Güler düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Şirket 2024 yılı sonunda, yüzde 75 büyüme ile cirosunu yaklaşık 20 milyar TL’ye ulaştırdı ve 4 bin kişiye daha istihdam sağlayarak çalışan sayısını 32.500’e çıkardı.
Tepe Kurumsal Çözümleri, çalışan sayısı olarak Türkiye’nin en büyük 9. işvereni pozisyonunda…
Soru-cevap kısmında Levent Güler‘e, hizmet sektörünün büyümesinin ülke ekonomisine katkısının nasıl olacağını ve atıl işgücünü sordum. Güler, ilk soruma yanıt olarak, “Türkiye’nin büyümesinde destekleyici olup, birlikte büyümesi gereken bir sektör. Gelişimin içinde olması gereken bir sektör hizmet sektörü. Fabrika yaparsınız, orada yemek dağıtıp orayı korumanız gerekir. Bunu sağlıyoruz. Çok büyük istihdam sağlıyor hizmet sektörü. Bizim genetiğimizde olan konular bunlar. Bu sektöre ihtiyacı var Türkiye’nin” dedi.
Atıl işgücü soruma ise Levent Güler, doğrudan “Gençler iş beğenmiyor” diye yanıt verdi. Sonra bunun sebeplerini açıkladı:
“Beğenmiyorlar, güvenlikçi mi olacağım, aşçı yardımcısı mı olacağım diyorlar. Gidin 3 ay çalışın. Ana mesleği başka olabilir. Network sağlıyor, geçiş yapıyorlar ana iş kollarına. Bizim çalışanlarımızın yüzde 65’i 30 yaş altı. Bu yüzden onların taleplerini görebiliyoruz. Çalışanlar evriliyor bunu da görüyoruz. Ara meslek ayrıca hizmet sektörü. Bir basamak olarak düşünebilir. Atıl işgücü idrak etme dönemine giriyor.”
***
Hizmet sektöründe Türkiye’nin en büyüklerinin birisinin tepe koltuğunda oturan ismin yaklaşımı bu şekilde.
Levent Güler’in bu yaklaşımını doğru bulmadığımı da belirtmek isterim. Toplumsal çok derin yaralar açan işsizlik sorununun tek bir söylemle sadece işsizlere yüklenmesi kabul edilemez. “Gençler iş beğenmiyor” tespiti normalleşirse, politik karar alıcılar sorunların çözümü için gerekli adımları atmazlar.
***
Levent Güler’in toplantıda dikkat çektiği bir başka konu da bölgesel asgari ücret ve kıdem tazminatı oldu. Güler, “Sokakta ücretler bölgesel zaten. Bunun regüle edilmesi lazım. Bunun engellenip daha fazla vergi alınabilir, daha fazla kayıtlı çalışan olur. Kıdem tazminatı karşısında BES olmaz mı? Şirket batıyor, 17 yıllık kıdemim noldu diyor işçi devlete, şirketle battı diyorlar. Bölgesel asgari ücret de gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Öğrenciyken, Cumhuriyet gazetesinde mesleğe başladı. İnsan hayatına dair haberler yaptı, fotoğraflar çekti. Bir dönem Avustralya'da gazetecilik yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra Referans gazetesinde ekonomi gazeteciliğine adım attı. Küresel ekonomi, tarım, enerji, çevre ve reel sektör üzerine çalıştı. Daha sonra Dünya gazetesine geçti ve burada 3 yıldan fazla dış ticaret editörlüğü ve yazarlığı yaptı. Yeni Yüzyıl gazetesinin yeniden kuruluşunda ekonomi şefi olarak görev aldı ancak zayıf kurumsal yapı nedeniyle 3 ay sonra istifa edip Sözcü gazetesine geçti. Yaklaşık 8 yıl Sözcü’de muhabir, editör ve ekonomi müdür yardımcısı olarak görev yaptı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyesi.