Gelir eşitsizliğindeki artış, hanehalkı harcamalarına da yansıyor

TÜFE sepetini oluşturan mal ve hizmet gruplarının 2024 yılı ağırlıklarını ele aldığımız bir önceki yazıda, söz konusu ağırlıkların oluşturulmasında temel veri kaynağının TÜİK’in Hanehalkı Bütçe Anketi (HBA) olduğunu belirtmiştik. Haziran 2023’te 2022 yılı sonuçları yayınlanan HBA’dan bireysel kullanıcıların erişimine açılan veriler arasında, ülkedeki tüm hanelerin toplam gelirlerine göre sıralanmasıyla elde edilen yüzde 20’lik nüfüs dilimlerinin tüketim kalıpları da mevcut. 

Biz de bu bilgilere dayanarak, ‘konut ve kira’ ana harcama grubunun bileşenleri olan elektrik, su ve doğal gaza yüksek oranda zam yapılması durumunda, bundan en çok dar gelirli ailelerin etkileneceği yorumunu yapmıştık. Zira TÜİK’in bulgularına göre hanelerin gelir düzeyi artıkça ‘konut ve kira’ grubunun toplam harcamadaki payı azalıyor. En düşük gelirli yüzde 20’lik nüfustan en yüksek gelirli yüzde 20’lik dilime giderken ‘konut ve kira’nın toplam tüketim harcamalarındaki payı yüzde 29’dan yüzde 19’a düşüyor.

Buna karşılık, ‘ulaştırma’nın toplam harcamadaki payı gelirle birlikte artıyor. En düşük gelir grubunda yüzde 8 olan pay, en yüksek gelir grubunda yüzde 29’a kadar çıkıyor. Bunun nedeni yüksek gelirli hanelerin otomobil satın alacak ve özel araçlarının yanı sıra, uçak ve hızlı trenlerle yolculuk yapacak maddi güce sahip olmaları.

‘Konut ve kira’dakine benzer, yani gelir ve tüketimin ters orantılı olduğu bir örüntü ise ‘gıda ve alkolsüz içecekler’ harcama grubunda mevcut. En düşük gelirli yüzde 20’lik nüfusun tüketim harcamalarında gıdanın payı yüzde 36 iken, en yüksek gelirli yüzde 20’lik dilimdeki oran sadece yüzde 17.

Gıda enflasyonunun genel tüketici enflasyonundan daha yüksek olduğu dönemlerde TÜFE’deki artışa bağlı olarak belirlenen maaş zamlarının yetersiz bulunmasının sebebi de bu durum. Dar gelirliler bütçelerinin çok daha büyük bir bölümünü gıdaya harcadıkları için, gıda fiyatlarındaki artışlardan fazlasıyla etkileniyor ve alım gücü kaybı yaşıyorlar.

Tasarruf edebilenler ve ancak borçlanarak ayakta kalabilenler

Düşük ve yüksek gelir grupları arasındaki bir diğer önemli fark da gelirlerinden tasarruf etme imkânlarıyla ilgili. Yüksek gelir grubundaki haneler toplam gelirlerinin kayda değer bir kısmını tasarrufa dönüştürebilirken, dar gelirli haneler hem tüm gelirlerini harcıyor, hem de geri kalan ihtiyaçlarını karşılayabilmek için borçlanmak durumunda kalıyorlar. Bireysel kredi kartı borçlarının ve ihtiyaç kredisi stoğunun ulaştığı düzeyler, bu borçlanma durumunun gittikçe yaygınlaştığını ortaya koyuyor.

Yüksek gelirli haneler tasarruf ederken düşük gelirlilerin gelirlerinden daha fazla tüketim harcaması yapıyor olmalarının doğal bir sonucu, hanehalkı düzeyinde ölçülen harcama eşitsizliğinin ülkemizdeki gelir eşitsizliğinden daha düşük olması. Yani eğer yüzde 20’lik gelir dilimlerindeki toplam harcama miktarlarını kullanarak bir Gini katsayısı hesaplarsak, bu katsayının gelir dağılımı için geçerli olan 0,40’lardaki değerin altında olmasını bekleriz. Aynı hesabı 2019 ve 2022 yılları için yaptığımızda da, harcama eşitsizliğinde bir değişim olup olmadığını gözlemleyebiliriz.

Harcama eşitsizliği ne düzeyde?

Bu egzersizi yapmak için HBA bültenlerinde yer alan, gelire göre sıralı yüzde 20’lik gruplardaki ortalama tüketim harcaması miktarlarını kullanıyoruz. Tek yapmamız gereken bu miktarların ima ettiği yüzde payları hesaplamak ve daha önceki bir yazıda yaptığımız şekilde Lorenz eğrileri ve Gini katsayıları elde etmek.

Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere, yüzde 20’lik gelir dilimlerindeki tüketim harcamalarından elde ettiğimiz Gini katsayıları, gelir dağılımından elde edilen katsayıların çok altında. Sonucun böyle olacağını zaten tahmin ediyorduk. Ancak, 2019’dan 2022’ye Gini’de 2 puanlık bir artış yaşanmış olması dikkat çekici.

Görünen o ki, son dönemde gelir ve servet dağılımlarında yaşanan bozulma, harcama tarafına da sirayet etmiş. Dar gelirli haneler harcamalarının üst limitlerine ulaşırken, yüksek gelirliler tüketim harcamalarını daha kolayca arttırabilmişler. Haziran ayında bir sonraki anketin sonucu yayınlandığında, 2023 yılında tüketim harcamalarının ne kadar eşitsiz dağıldığını görme ve gidişatı tekrar yorumlama şansımız olacak.

Yukarıdaki egzersizde yüzde 20’lik gelir dilimlerindeki hanelerin harcamalarına baktık ve bir eşitsizlik ölçütü olarak Gini katsayısını kullandık. Tüketim harcamalarının Gini katsayısını hesaplamak için ise harcamaya göre sıralanmış hanehalkı verisini kullanmamız gerekiyor. Bu egzersizi bir sonraki yazıya bırakıyoruz.

Cem Başlevent’in tüm yazıları

1973 İstanbul doğumlu olan Prof. Dr. Cem Başlevent, ekonomi alanındaki yüksek lisans ve doktora derecelerini Boğaziçi Üniversitesi'nde almıştır. 2000-2023 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde çalışan Başlevent, halen İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Akademik çalışmaları bireylerin işgücüne katılımı, politik tercihleri, yaşam memnuniyeti gibi konuları kapsamaktadır.

Abone Ol :)
Bildir
guest
0 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Search