İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, yüzde 42,5 olan politika faizinin yeterli olduğunu ifade ederek, “Eğer faiz artışı devam ederse istihdam ve büyüyememe sorununa neden olur” dedi.
Ekonomideki gelişmelere dair açıklamalarda bulunan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, faiz seviyesinin çok hassas bir noktaya geldiğini söyledi.
Faiz artışlarında istihdam noktasında bir sorun yaşamamak için dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Aran, yüzde 42,5 olan politika faizinin yeterli bir seviye olduğuna işaret etti. Aran, sözlerine şöyle devam etti:
“Para politikası metninde 42,5 seviyesi korunsaydı, istihdam ve yabancı girişi için yeterli seviye olurdu. Ancak 2,5 puan artışa işaret edildi ve yüzde 45 seviyesi bazı sektörlerde istihdam kaybına neden olabilir. Asgari ücret zammı gibi artışlar nedeniyle tekstil başta olmak istihdamda bozulmanın işaretlerini almaya başladık. Ocak ayındaki metin son bulduğunu söylerse enflasyonla mücadele ve istihdamı korumak açısından kıymetli olacaktır. Eğer faiz artışı devam ederse istihdam ve büyüyememe sorununa neden olur. Şu an etkilemez. Umarım bu seviyelerde enflasyon beklentilerinde iyileşmelerle faiz indirimlerini konuşmaya başlarız ABD’de olduğu gibi.”
Hedeflerin tutacağına inanıyorum
Enflasyon konusunda iyimser olduğunu ifade eden Hakan Aran, “Yüzde 3 ve altındaki enflasyon oranlarını muhafaza edebilirsek, yüzde 5, 8, 10 rakamlarını girmemesini sağlarsak, yıllık bize yüzde 36’yı getirir. TCMB hedefi için çok ideal oranlar. Bu belki ocak ayında vergi, asgari ücret artışı gibi nedenlerle bir miktar yüksek olabilir. Sene sonunda 36 olabileceğini ve başarılı olabileceğini düşünüyorum. Hedeflerin tutacağına inanıyorum” dedi.
Aran, şöyle konuştu:
“Zor bir yıl enflasyonla mücadele edildiği için. Güllük gülistanlık bir tablo yok. Ama devalüasyon beklemiyoruz. Kur artışı bekleyenlerin yanılacağı bir yıl olacak. Devalüasyon beklentim sıfır. Tersine TCMB’nin döviz alacağı, ithalatın kolaylaştığı ve ihracatın zorlaştığı bir tablo ile karşılaşabiliriz. Seçim ekonomisi olmayacak bana göre. Faiz seviyesi eksi değil, ileriye doğru verilen faiz. Önümüzdeki 3 ayın faizini veriyoruz. Negatif değil pozitif faiz var. Pozitife geçildi. Yüksek bir faiz. Fiyat istikrarını sağlamak, enflasyonu kontrol altına almak için önemli. İkincisi, yabancı sermayenin girişini sağlamak gerekiyor. TL mevduatta kalanın lehine olacak 3 ay sonra dövizde kalanlara oranla.”
