Akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar, çevre bilincinin yükselmesi ve elektrikli araç teknolojilerindeki gelişim bu sonuçta etken oluyor. Enerji sektörü temsilcileri, bu durumun yakın zamanda şarj istasyonlarının sayısında daha büyük oranlı artışları da beraberinde getireceğine işaret ediyor.
Elektrikli araç satışları ve şarj istasyonu sayısındaki artışı değerlendiren Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, Türkiye’de elektrikli araç satışlarında yaşanan artışları memnuniyetle karşıladıklarını belirtirken, “Ancak çevreci olarak görülen ve bu farkındalık ile satın alınan elektrikli otomobilleri, temiz olmayan kaynaklardan üretilen elektrik ile şarj ediyorsak anlamsız bir durum yaşıyoruz demektir” uyarısında bulundu.
“Elektrikli mobilite ana akım oldu”
Türkiye’deki elektrikli araç pazarında bu yıl yüzde 20’lik bir büyüme öngörüldüğünü ve toplam pazarın 120 bin adede ulaşacağının tahmin edildiğini anımsatan Kalaycı, bu verilerin elektrikli mobilitenin hızla ana akım hâle geldiğinin önemli bir göstergesi olduğuna dikkat çekti.
Elektrikli araçların şarjı için daha yüksek elektrik üretimine ihtiyaç duyulacağına işaret eden Kalaycı, “Bu üretimin temiz enerji kaynaklarından yapılmasının önemini vurguluyoruz. Çevreci araçların elektriği de temiz enerji kaynaklarından üretilmeli. Mart 2025 sonu itibarıyla 117 bin 876 MW seviyesine ulaşan elektrik enerjisi kurulu gücümüz içerisinde doğalgaz, ithal kömür, linyit, taşkömürü, asfaltit kömür gibi hidrokarbon kaynaklarından yapılan üretimin payı 46 bin 763 MW ile yaklaşık yüzde 40’a karşılık geliyor. Çevreci olduğunu varsaydığımız elektrikli araçları, çevreyi kirleten ya da ithal kaynaklarla ürettiğimiz elektrik ile şarj etmek mantıklı değil” dedi.
“Küresel bir çıkmaza girebilir”
2024 yılı sonunda küresel elektrikli araç satışları 2023’e göre yüzde 25 artarken, dünya genelinde 17,1 milyon elektrikli araç satışıyla tüm zamanların rekorunun kırıldığını hatırlatan Alper Kalaycı, Çin’deki elektrikli araç satışlarının yıllık bazda yüzde 40 artışla 11 milyona ulaştığını, dünyada geçen yılki elektrikli araç satışının yüzde 65’inin sadece Çin’de gerçekleştiğini vurguladı.
Dünya genelinde elektrik araç sayısının 2030 yılında 300 milyona ulaşmasının beklendiği bilgisini veren Alper Kalaycı, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Elektrik ile şarj edilen araçlar sadece otomobiller ile sınırlı değil. Drone, elektrikli bisiklet, scooter gibi küçük araç gruplarının yanında elektrikli otobüs, kamyon, yat gibi araçların artması ile elektrik üretiminde küresel bir çıkmaza girilmesi ihtimali de bulunuyor. En az temiz enerji üretimi kadar kritik bir diğer konu ise dağıtım altyapısındaki yetersizlikler olarak öne çıkıyor. Bugün orta segment bir elektrikli araç 7 saate varan uzun süreli şarja bağlandığında yaklaşık 7,4 kW anlık elektrik gücüne ihtiyaç duyuyor. Hızlı şarjda bu ihtiyaç 22 kW’a kadar çıkıyor. Bir AVM’nin otoparkında ya da bir sitenin otoparkında aynı anda 20 aracın hızlı şarja başladığı düşünülürse, bir anda çok yüksek bir elektrik talebi doğabiliyor. Ortak alan trafolarının çok kısıtlı kapasiteye sahip olduğu düşünüldüğünde, araç şarjlarının sadece uzun süreli ve düşük güçte yapılabilmesi gündeme gelebilecek. Yakın gelecekte bu tür sorunlarla karşılaşmamak için şimdiden üretim ve dağıtımda altyapımızı güçlendirmemiz gerekiyor. Sistemin aşırı yüklenmesini engellemek amacı ile şarj sistemi olan site ve AVM’lerde yenilebilir enerji sistemlerinin desteklenmesi sistemdeki yükü azaltırken, elektrikli araçlarımızı da temiz ve yenilenebilir enerji ile şarj etmemizi sağlayacak.”