Tasarruf sahiplerinin önümüzdeki aylarda döviz kurlarında artış olacağından ümitlerini kesmeleri ve hisse senetlerine yatırımın da riskli görünmeye devam etmesiyle birlikte Türk Lirası cinsi mevduat hesaplarına yönelenlerin sayısı artıyor. Buna karşılık, bankaların müşterilerine önerdikleri faiz oranlarının geçtiğimiz haftalara kıyasla düşük kaldığı birçok kaynaktan teyit edilebiliyor. 1 Mayıs itibarıyla mevduat hesaplarının ve bazı yatırım fonlarının faiz gelirlerine uygulanan stopaj oranlarının arttırılması da net faiz getirilerini aşağı çekmiş durumda.
İçinde bulunduğumuz ay zirve değerine ulaşacak olan yıllık enflasyonun güçlü bir baz etkisiyle birlikte yılın ikinci yarısında belirgin şekilde düşecek olması, önümüzdeki aylarda TL mevduat faizlerinin daha da düşmesini muhtemel hale getiriyor. Bunun yanı sıra, 31 Temmuz sonrasında stopaj oranlarının tekrar yükseltileceği de bazı uzmanlar tarafından dile getirilen önemli bir tahmin. Bu durumların en az birinin gerçekleşmesine bağlı olarak TL mevduat yatırımcılarının daha uzun dönemli yatırım yapmadıkları için pişman olmaları söz konusu olabilir.
Farklı senaryolar için faiz getirileri
Tercihini 1 ay vadeli TL mevduattan yana yapan yatırımcıların önümüzdeki dönemde ne kadar getiri kaybına uğrayabileceklerini belli varsayımlar altında hesaplayabiliriz. Bu amaçla, 1 milyon liralık birikimini Türk Lirası cinsi mevduatta değerlendiren bir vatandaşın, parasını 20 Mayıs Pazartesi günü yüzde 50 faiz oranıyla başlayarak, vade sonlarında ana para ve faizine hiç dokunmadan, her ay 32 gün vadeli bağlaması durumunda 6 vade dönemi sonunda elde edeceği getiriyi hesaplıyoruz. Resmi tatil günlerine denk gelen vade sonlarının ilk iş gününe kaydırılmasından dolayı 6. dönemin sonunda 20 Mayıs üzerinden 196 gün geçmiş oluyor ve 2 Aralık 2024 tarihine ulaşıyoruz.
Önümüzdeki 6 aylık dönemde faiz ve stopaj oranları için 3’er senaryoyu ele alıyoruz. Faiz oranı için, yüzde 50’de sabit kaldığı, her ay 2 puan düştüğü ve her ay 3 puan düştüğü senaryoları kullanıyoruz. Stopaj tarafında ise birinci senaryoda stopajın yüzde 7,5 olarak devam edeceğini, ikinci senaryoda 31 Temmuz sonrasında yüzde 10’a çıkacağını, üçüncü senaryoda ise yüzde 15’e çıkacağını varsayıyoruz.
Toplam 9 farklı senaryo için 1 milyon liranın 196 günlük faiz getirilerinin verildiği aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere, getiriler arasında kayda değer farklılıklar mevcut. En olumlu ve olumsuz senaryo arasında 54 bin TL fark var.
Stopaj %7,5 devam ediyor | Stopaj %10’a çıkıyor | Stopaj %15’e çıkıyor | |
Faiz %50’de sabit kalıyor | 274,7 bin TL | 270,6 bin TL | 262,4 bin TL |
Faiz her ay 2 puan düşüyor | 244,5 bin TL | 241,1 bin TL | 234,4 bin TL |
Faiz her ay 3 puan düşüyor | 229,6 bin TL | 226,5 bin TL | 220,5 bin TL |
Parayı 1 ay yerine 6 ay bağlarsak ne olur?
Mevduat faiz oranlarının düşüşe geçeceğini ve/veya stopaj oranlarının tekrar arttırılacağını düşünen, yani yukarıdaki senaryolardan düşük getirili olanların gerçekleşme olasılığını daha yüksek görenler için aylık yerine uzun vadeli bir mevduat hesabı açmak ne kadar mantıklı olur?
Bu opsiyonda, 183 gün ve üzeri vadeler için stopaj oranının yüzde 7,5 yerine yüzde 5 olmasının avantajı söz konusu. Olumsuz tarafı ise tek bir vade dönemi olduğu için kısa vadeli hesaplarda olduğu gibi faizin de faizini kazanma olanağının bulunmaması. Tabii bir de aradaki dönemde paraya ihtiyaç olması durumunda uzun vadeli hesabı erken kapatmanın kaybı çok daha büyük olur.
Yüzde 50 faiz oranının şu an 6 ay ve üzeri vadeler için de geçerli olduğunu varsayarsak, 196 günlük bir vadeli hesabın dönem sonundaki faiz getirisini 254,4 bin TL olarak buluyoruz. Bu getiri, tablomuzun en üst satırındaki getirilerin gerisinde ama diğerlerinin üzerinde. Yani faizler düşmezse stopaj artışı olsa dahi 32-34 günlük mevduat hesabının getirisi 196 günlükten daha fazla oluyor.
Döviz kurlarının neredeyse sabit olduğu, Merkez Bankası’nın hızla rezerv biriktirebildiği bir ortamda enflasyonla birlikte mevduat faizlerinin de düşüşe geçmesi hiç de şaşırtıcı olmaz. Bunun yatırımcılar için büyük bir getiri kaybına yol açacak düzeyde olup olmayacağını bekleyip göreceğiz. Yukarıda paylaştığımız sayıların tclira.com okuyucularının en doğru yatırım kararını vermelerine yardımcı olacağını umuyoruz.
Cem Başlevent’in tüm yazıları
1973 İstanbul doğumlu olan Prof. Dr. Cem Başlevent, ekonomi alanındaki yüksek lisans ve doktora derecelerini Boğaziçi Üniversitesi'nde almıştır. 2000-2023 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde çalışan Başlevent, halen İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Akademik çalışmaları bireylerin işgücüne katılımı, politik tercihleri, yaşam memnuniyeti gibi konuları kapsamaktadır.