Japonya’nın otomotiv devi Toyota, katı hal pilini ticarileştirmek için harekete geçti. 1.200 kilometre menzile ulaşması planlanan pil ile pazar lideri Çin’in arkasından Japonya gelecek.
Otomotiv sektöründeki elektrifikasyon dönüşümü hızla devam ediyor. Ülkeler arasındaki rekabet de her geçen gün artıyor. Konu ile alakalı İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times’ta (FT) yayınlanan bir yazıda, Japonya’nın yatırımları ele alındı. Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Berlin Temsilcisi Alper Üçok, FT’de çıkan yazıyı analiz etti.
Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Üçok, “Sony’nin şarj edilebilir lityum-iyon pil teknolojisini ticarileştirmesinden 32 yıl sonra yine bir Japon firması Toyota katı hal pilini ticarileştirerek geride kaldığı elektrikli otomobil dönüşümünde büyük bir sıçrama ile öne geçme çabasında” ifadelerini kullandı.
Çin ile rekabete vurgu yapan Üçok, FT’deki grafikleri paylaşarak şu detaylara dikkat çekti:
“Toyota eğer başarılı olursa, 2027 gibi erken bir tarihte daha güvenli, daha hızlı şarj olabilen ve tek bir şarjla 1.200 km gidebilen elektrikli araçlar satmaya başlayabilir. Eğer katı hal pil teknolojisi başarılı olursa, etkisi dramatik olabilir. Elektrikli araç ve batarya satışlarının şu anda Tesla ve Çin’in BYD ve CATL şirketlerinin hakimiyetinde olduğu otomobil endüstrisini sarsabilir; Çin’in batarya ve hammaddelerindeki mevcut hakimiyetine ilişkin Batı’nın endişeleri göz önüne alındığında jeopolitik etkileri de olabilir.
Küresel bataryaların %75’inden fazlasını Çin üretti
Şu anda Çin, hem lityum-iyon pil teknolojisi hem de üretimindeki liderliği nedeniyle sektörün bir sonraki aşamasına da hakim olma potansiyeline sahip: 2022’de küresel olarak bataryaların %75’inden fazlasını Çin üretti. Çinli CATL, %37’lik pazar payıyla dünyanın açık ara en büyük batarya üreticisi konumunda. Katı hal, batarya yarışında Pekin’i geride bırakmanın tek yolu olabilir.
Toyota bu teknolojiye yatırım yapan tek şirket de değil. Nissan ve Honda’nın da kendi programları var. Çin, ayrıca batarya hammaddelerinin işlenmesini de kontrol ediyor. Katı hal pilleri, Pekin’in geçen hafta ihracat kısıtlamaları getirdiği grafite olan mevcut bağımlılık gibi bazı kırılganlıkları da azaltabilir. Tüm bunlara rağmen, katı hal pillerinin ticari olarak üretilmesine yönelik belirsizlikler var. Bunların başında teknoloji ve ölçek büyütme sorunları geliyor. Bunlar çözülse bile, katı hal pillerinin elektrikli araçların küresel olarak yaygınlaşması için üretim maliyetlerini zamanında düşürüp düşüremeyeceği büyük bir bilinmezlik.
Ölçek ekonomileri maliyetleri düşürmeye yardımcı olacak ancak mevcut lityum-iyon pillerin performansı da sürekli artıyor ve maliyeti de düşüyor. Sonuçta maliyetler yeterince düşmezse, katı hal bataryaları lüks otomobiller veya kamyon taşımacılığı ile sınırlı kalabilir. Faraday Enstitüsü’nün projeksiyonuna göre katı hal pilleri 2033’te ulaştırmada küresel pazarın %10’una, 2040’ta ise %39’unu oluşturacak…
