IMF’nin önerdiği politikalar hakkında konuşan Tunca, bu politikalar “1980’lerden bu yana gelen neoliberal politikaların bir uzantısı bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’ye ilişkin bir rakam vermek istiyorum. Türkiye’deki durumu FED’in yaptığı çalışmalarda da diğer pek çok kurumun yaptığı çalışmalarda da görüyoruz ki ücret artışları enflasyondan sonra geliyor. Yani arkadan satın alma gücünün telafisi olarak geliyor. Dolayısıyla genel kabul görmüş olan konuyla ilgili hem teorik hem pratik yaklaşımlar IMF’nin anlattığı gibi değil” dedi.
Enflasyonun ağırlıklı olarak bir kere hizmet kesiminden geldiğini görüyoruz
Türkiye’de son zamanda oluşan enflasyonun hizmet kesiminden geldiğini belirten Tunca, “Şimdi Türkiye’ye ilişkin baktığımız zaman Türkiye’de son zamanda oluşan enflasyonun ağırlıklı olarak bir kere hizmet kesiminden geldiğini görüyoruz. Yani manşet enflasyonda yüzde 49.38’deyiz ama hizmet enflasyonunda yüzde 72. 92’deyiz. Bunun içerisinde özellikle kira artışları, lokanta ve otel harcamaları, ulaştırma hizmetleri gibi kalemler var. Bunun içinde dikkat çeken bir nokta var kira artışlarının yüzde 117.43 gibi olduğu noktadayız. Bu enflasyonun sebebi 2022 ila 2024 arasında baskılanmış olan yüzde 25’lik kira artışı sınırlaması ve bunun serbest bırakılması sonucunda patlayan bir enflasyon var” diye konuştu.
