Uzun yıllar çalıştığım ‘merkez medya’dan sonra “Artık kendi yoluma gitme zamanı” diyerek bundan tam 1 yıl önce tclira.com sitesini kurdum.
Burada belki de “Merkez medya nedir” diye sormamız lazım…
Çok satan gazeteler, izlenen TV kanalları, tıklanan internet siteleri denilebilir.
Ama ben bu görüşe katılmıyorum.
İzleyicinin-okuyucunun içselleştirmediği bir mecranın, ne kadar popüler olursa olsun merkez olma şansı yoktur.
Şu anda medyamız böyle bir dönemden geçiyor. Maalesef siyasetteki ve toplumdaki kutuplaşma gazeteciliğe de yansımış, haberciliğin evrensel değerlerden uzaklaşıp yozlaşmasına neden olmuştur. Popülizm ve tık avcılığı medyayı ele geçirmiştir.
Ekonomi siteleri yemek tarifi, spor siteleri cinsel sağlık haberleri yapıyor.
Medyadaki savrulma nedeniyle vatandaşlar YouTube, X (twitter) ve Instagram’da her türlü yalan söyleyen insanların peşine takılıyor.
Konu hakkında daha önce ‘Futboldaki gerginlik ve iş dünyasının sorumluluğu’ başlıklı yazıyı kaleme almıştım.
***
Evet, eskisi gibi bir merkez medya yok. Hatta olmamalı. Çağımızın gerçekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda yeni bir medya düzeni oluşuyor ve buna geçmişte olduğu gibi merkez medya gözüyle bakamayız.
İşte tclira.com tam bu dönüşüm içinde hayata geçti. Yayın yaptığı kısa süre içinde kendisini kabul ettirdi.
Çünkü asla popülizm ve tık avcılığı peşine düşmedik.
Burada Google‘ın yarattığı tık dayatmasından da bahsetmek istiyorum.
Elbette pek çok kişi internet haberciliğini sadece görüntülenme sayısı üzerinden ölçüyor. Böyle olunca siteler SEO’yu ön plana alıyor. Haberin niteliğinden çok niceliği karşımıza çıkıyor.
Google, nitelikli içerikten çok SEO istiyor. Ama günün sonunda birbirinin tıpa tıp aynısı, kopyala yapıştır, biraz da ChatGPT soslu çöplük haberlerle Google ön sayfalar doluyor.
Google Türkiye zaman zaman etkinlikler ve basın toplantıları düzenliyor ama bunların hiçbirinde nitelikli içerikleri desteklediklerini duymadım.
Fakat geldiğimiz noktada insanlar Google’ın zayıf ve yanlış içerikleri nedeniyle alternatif kaynaklara yöneliyor. Arama motoru sadece Google’da yok. X ve Instagram’da sorulara yanıt aranıyor. WhatsApp ve Telegram da kendilerine özel haber kaynakları oluşturuyor.
Sonuçta merkez medya sistemi nasıl dönüşüyorsa, Google’da da bu dönüşüm yaşanmak zorunda.
***
Biz tclira.com olarak kaliteli içerik çizgimizi hiçbir zaman bozmadık. Google Haberler‘de ve Google Reklamlar‘da olmamıza rağmen asla popülist ve SEO haberciliği yapmadık.
Prof. Dr. Cem Başlevent, Doç. Dr. Murat Bollelli, Özge Seskir Güvendik, Sadık Mazanoğlu, Rachel Aysen Odacıoğlu başta olmak üzere konusunda uzman yazarlarımızla özgün içerikler sunuyoruz.
Kısa sürede 10 bin takipçiye ulaşan X hesabımızı Türkiye’nin önde gelen ekonomistleri de yakından takip ediyor. Ekonomi ve gündeme dair içerikler paylaştığımız X hesabımızda birkaç milyonu bulan aylık görüntülenme sayısı, TC Lira’nın sosyal medyadaki etkin gücünü gösteriyor.
Yolculuğumuzun en başından beri yanımızda olan başta bankalar olmak üzere çok sayıda kurumsal şirket, TC Lira’nın habercilik çizgisini destekliyor.
Başarılı geçen ilk yılımızın ardından TC Lira olarak kaliteli içerik vizyonumuzu bozmadan yolumuza devam ediyoruz.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını kutluyor, nice coşkulu Cumhuriyet Bayramları diliyorum.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Öğrenciyken, Cumhuriyet gazetesinde mesleğe başladı. İnsan hayatına dair haberler yaptı, fotoğraflar çekti. Bir dönem Avustralya'da gazetecilik yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra Referans gazetesinde ekonomi gazeteciliğine adım attı. Küresel ekonomi, tarım, enerji, çevre ve reel sektör üzerine çalıştı. Daha sonra Dünya gazetesine geçti ve burada 3 yıldan fazla dış ticaret editörlüğü ve yazarlığı yaptı. Yeni Yüzyıl gazetesinin yeniden kuruluşunda ekonomi şefi olarak görev aldı ancak zayıf kurumsal yapı nedeniyle 3 ay sonra istifa edip Sözcü gazetesine geçti. Yaklaşık 8 yıl Sözcü’de muhabir, editör ve ekonomi müdür yardımcısı olarak görev yaptı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyesi.
