Bu yıl 52’nci kuruluş yıldönümünü kutlayan Türkiye’nin deri sektöründeki köklü markalarından DESA, yurt içi ve yurt dışında büyümesini sürdürüyor. Şirket, 2023 yılında İtalya’nın Toskana bölgesinde açılan Ar-Ge ve üretim tesisiyle lüks segmentte global bir oyuncu olma hedefini pekiştirdi. 2004 yılında halka açılan DESA, 2024 yılının ilk üç çeyreğinde sergilediği finansal başarıyla dikkatleri üzerine çekiyor:
- Toplam ciro: 2,074.20 milyon TL (2024 Q3).
- FAVÖK marjı: %32.1 2024 Q3 (Sektör ortalamasının üzerinde.) Yıl sonu beklenti %36-37
- Net kâr: 285.2 milyon TL. (2024 Q3)
- Net nakit pozisyonu: 1.140 milyon TL, güçlü bir likidite ve yatırım kapasitesi. (2024 Q3)
DESA CEO’su Burak Çelet ile bir grup gazeteci bir araya gelerek sektördeki gelişmeleri konuştuk.
Pandemi döneminden 2023 ortasına kadar bereketli, yüksek tüketimin olduğu bir dönem geçirdiklerini anlatan Çelet, “O dönemin etkilerini tüm sektör çok olumlu yönde yaşadı. Biz de hem yerel hem global talepteki kuvvetli geri dönüş sonrası İtalya yatırımını yapmaya karar verdik ve aksiyon aldık. 2023 ortasından sonra nispeten daha zorlu bir döneme girdik” dedi.
Zorluklara rağmen fırsatlar var
Yaşanan sıkıntılara rağmen gelecek için umutlu olduğunu ifade eden Çelet, şöyle konuştu:
“Türkiye ekonomisi şu anda zorlu ancak fırsatlarla dolu bir süreçten geçiyor. Sadece Türkiye ekonomisi açısından da değil en büyük ihracat pazarımız olan Avrupa genelindeki ekonomik daralma da bizler için zorlukları arttırdı. Her şeye rağmen çift haneli büyümeyi yakaladık. Özkaynakla operasyonları finanse eden, nakit döngüsü pozitif olan bir yapıyla bu yılı da geçirdik. Bundan dolayı bir finansman konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Bilakis net nakit pozisyonunu güçlendirerek devam ettik.
Perakende sektöründe ve özellikle bizim gibi yerli üretim odaklı markalar için bu dönemde dayanıklılığı artırmak, yenilikçi çözümler bulmak ve sürdürülebilir büyüme sağlamak büyük bir önem taşıyor.
Özellikle 2024’ün ikinci yarısı iç tüketim açısından perakende de hızlı geçti. Biz yavaşlamasını bekliyorduk. Olumsuzluklara rağmen tüketen tüketmeye devam etti. Gelir dağılımın geçtiğimiz yıl daha da bozulduğunu gözlemledik.
Hem iç pazarda hem de yurtdışı pazarlarımızda ekonomik şartlar zorlu olsa da doğru strateji, yerli üretim avantajı, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda atılacak adımlarla böyle süreçlerde de fırsatlar yakalanabileceğine inanıyorum.
Türk sanayicisi olarak enseyi karartmadan çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin tedarik zinciri yönetimi, dünya standartlarının çok üzerinde. Bu güçlü altyapımızı kullanarak, uluslararası arenada daha fazla yer alacağız. Türkiye için hazır giyim ve deri sektörü vazgeçilmezdir; biz de bu mirası daha ileri taşımak için var gücümüzle çalışacağız.”
Markalar arasında polarizasyon var
2022-23 dönemindeki yükseliş sonrası 2024’te lüks markaların zorlanmaya başladığını söyleyen Burak Çelet, bu sürecin 2025’te de devam edeceğini beklediklerini kaydetti. Çelet, sözlerine şöyle devam etti:
“Genelde lüks segment en son etkilenen ve ekonomik iniş çıkışlara karşı en korumalı segmentlerin başında gelir anca burada bir polarizasyon var. Çok bilinen büyük birçok yabancı markanın gerek hisse değeri gerekse cirosal düşüş yaşadığını görüyoruz. Milyar dolarlık firmalarının cirolarında %25- 30 civarında düşüşler olduğunu gözlemledik. Aynı zamanda %98 oranında büyüyen başka bir lüks marka olduğunu gördük. Dolayısıyla markalar arasında ciddi bir polarizasyon var. Önümüzdeki dönemde bu trend devam edecek gibi gözüküyor.
Bu durum bir başka trendin de önünü açıyor: Sessiz lüks. Çok fazla marka bağırmayan, logolanmamış, iyi kalite malzeme ve işçilik ile yapılmış, iyi tasarlanmış minimalist birtakım markaların ve ürünlerin yükselişte olduğunu görüyoruz. Bu durum DESA için de önemli bir fırsat sunuyor. Türkiye’deki tüketiciler giderek daha bilinçli ve seçici hale geldi ve fiyat/performans odaklı karar veriyorlar. Uzun ömürlü, kaliteli ürünlere yönelimi artırdı. Ek olarak kampanya dönemleri de her geçen gün daha fazla önem kazanmaya başladı. DESA olarak tüketici güvenine yönelik şeffaf fiyatlandırma ve müşteri odaklı iletişim stratejileri uygulayarak değişen tüketici davranışlarına uyum sağlıyoruz.”
E-ihracat ile sıçrama yaptı
“Dijitalleşme artık her sektörde dönüşümün en güçlü motoru” diyen Burak Çelet, şunları söyledi:
“DESA olarak Desa.com.tr online satışlarımız toplam satışlarımızın %14’üne ulaştı. Ancak asıl büyük sıçramayı, Trendyol, Zalando ve Amazon gibi pazaryerleri üzerinden gerçekleştirdiğimiz e-ihracatla yakaladık. Bugün, Avrupa’daki 10 ülkeye ve Körfez Bölgesi’ndeki 7 ülkeye satış yapıyoruz. 2023’te e-ihracatımızı başlattığımız Zalando ile büyük bir ivme yakaladık. 2024’te buna farklı pazaryerlerini ekledik. Amazon’la daha fazla ülkeye ulaşacağız. Bebek adımlarıyla başladığımız bu süreç, önümüzdeki yıllarda bizi koşar adımlarla ileriye taşıyacak. Türkiye’nin güçlü markalarının bu global ağlarda daha fazla yer alacağına inanıyorum. Biz bu değişimin parçası olmak için gece gündüz çalışıyoruz. Hükumetin ortaya koyduğu e-ihracat stratejisinin ve desteklerinin bu süreçte çok kıymetli bir katalizör olacağını düşünüyoruz.”
TCMB’den kararlı duruş bekleniyor
Burak Çelet, faiz politikaları hakkında ise şu ifadeleri kullandı:
“Faiz kararlarının genel ekonomik ortam üzerindeki etkilerini yakından takip ediyoruz. Piyasa istikrarının sağlanması ve uzun vadeli sürdürülebilirlik adına dengeli politikaların izlenmesi çok önemli, TCMB’nin enflasyonla mücadelede kararlı duruşunu sürdürmesini bekliyoruz. Stabil bir ekonomik ortam iş dünyası için en büyük ihtiyaç.”
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Öğrenciyken, Cumhuriyet gazetesinde mesleğe başladı. İnsan hayatına dair haberler yaptı, fotoğraflar çekti. Bir dönem Avustralya'da gazetecilik yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra Referans gazetesinde ekonomi gazeteciliğine adım attı. Küresel ekonomi, tarım, enerji, çevre ve reel sektör üzerine çalıştı. Daha sonra Dünya gazetesine geçti ve burada 3 yıldan fazla dış ticaret editörlüğü ve yazarlığı yaptı. Yeni Yüzyıl gazetesinin yeniden kuruluşunda ekonomi şefi olarak görev aldı ancak zayıf kurumsal yapı nedeniyle 3 ay sonra istifa edip Sözcü gazetesine geçti. Yaklaşık 8 yıl Sözcü’de muhabir, editör ve ekonomi müdür yardımcısı olarak görev yaptı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyesi.