Geçen haftaki yazımızda tartıştığımız temerküz problemi hakkında pek çok geri bildirim geldi. Özellikle de düzenleyici kurumlar ve teşvik etme bağlamında. Bu nedenle bu hafta “dürtme” kavramını denkleme ilave etmeye çalışacağız.
2017 Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Richard H. Thaler ve Harvard Hukuk Fakültesi Profesörü Cass R. Sunstein tarafından yazılan “Dürtme: Sağlık, Zenginlik ve Mutlulukla İlgili Kararları Uygulamak” isimli kitapta bireylerin daha zengin, daha sağlıklı ve daha mutlu olmalarını sağlamak için, hayatlarını iyileştirecek kararlar vermeye yönelik olarak “dürtülmesi” yaklaşımı tanıtılmakta ve bazı prensiplerden bahsedilmektedir.

Bunlardan konumuz bağlamında en önemli olan üç tanesi haritalar, seçim mimarları ve teşviklerdir. Tüketiciler (insanlar) genellikle kendileri için en büyük faydayı sağlayacağına inandıkları seçeneğe yönelme eğiliminde olacaktır.
Seçim ve fayda arasındaki ilişkiyi tanımlayan, bir başka deyişle haritalayan kişiler bunu bir seçimin diğerine göre mutluluklarını daha fazla arttıracağı değerlendirmesi üzerine yapacaktır.
Yalın bir Türkçe ile insanlar hangi seçenek kendileri için daha iyi ise (öyle düşünüyorlar ve/veya hissediyorlarsa) onu seçeceklerdir.
Tam bu noktada seçim mimarları kavramı devreye girmektedir. Söz konusu kişi ve kurumlar, insanların karmaşık kararları almalarına yardımcı olmak için veya onları daha sağlıklı/iyi seçeneklere yönlendirmek için birtakım stratejiler kullanmaktadır.
Örneğin sigara gibi sağlıklarına zarar veren ürünlerden uzaklaştırmak, sağlıklı olan yiyeceklere yöneltici uygulamalar kullanılması gibi.
Bunların başında da teşvikler gelmektedir. Teşvik kavramının içine zannedildiğinin aksine sadece doğrudan ve parasal olan unsurlar değil başka pek çok uygulama da girmektedir. Söz gelimi sigaraların üzerinde yer alan bilgilendirmeler, televizyonlarda gördüğümüz kamu spotları, sağlıkla ilgili duyurular hatta otoyollarda seyrederken karşımıza çıkan kilometre göstergeleri bile bizleri bir şeyi yapmaya veya yapmamaya yöneltmektedir. Elbette doğrudan maddi olan teşvikler, vergi indirimleri, tüketimi desteklenmek istenen ürünlere ilişkin özendiriciler gibi daha dikkat çekicidir. Ancak durup düşününce tüketicileri belirli bir yönde tercih yapmalarına doğru yönlendiren pek çok uygulama günlük hayatta aklımıza gelmektedir.
Turistlerin, tüketicilerin, yatırımların, üretimin belli konularda/alanlarda/coğrafyalarda toplanması ve böylelikle kaynak kıtlığı oluşması yukarıdaki mekanizma kullanılarak nasıl rahatlatılabilir?
Öncelikle hangi davranışların özendirilmek, hangilerinin ise caydırılmak istendiğine net bir şekilde karar verilmesi gerekmektedir. İkinci aşamada sınırların çizildiği kanuni düzenlemelerin yapılması şarttır. Akabinde doğrudan/dolaylı, maddi/maddi olmayan “dürtme” unsurları tasarlanmaya başlanabilir.
Haftaya konuya devam…
1972 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra aynı üniversitede Personel Yönetimi alanında yüksek lisans yaptı, akabinde Yeditepe Üniversitesi'nde İngilizce İşletme Doktora programını tamamladı. İnsan Kaynakları Yönetimi alanında çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası kuruluşlarda 30 yılın üzerinde görev yaptı. Çalışmalarına danışman, akademisyen ve eğitmen olarak devam etmektedir.
- Doç. Dr. Murat Bolellihttps://www.tclira.com/author/murat-bolelli/
- Doç. Dr. Murat Bolellihttps://www.tclira.com/author/murat-bolelli/
- Doç. Dr. Murat Bolellihttps://www.tclira.com/author/murat-bolelli/
- Doç. Dr. Murat Bolellihttps://www.tclira.com/author/murat-bolelli/