Cumhuriyetin 100. yılında eğitimin durumu

Bilimsel demokratik eğitim insan merkezli eğitimdir. Mutlaka özgür ve eşitlikçi bir toplum için kendi alternatifini ortaya koyan eğitimdir. Asıl hedef toplumu gerçek bir değişime hazırlamak olmalıdır. Eğitimle ilişkili her düzeyde getiştireceğimiz çözümler nitelikli ve kamusal eğitimin bütün toplum kapsamına da hizmet etmelidir. Esas olan demokratik, katılımcı, bilimsel, eşitlikçi ve adaletli bir kültür inşa etmektir. Demokratik ve bilimsel eğitimin yaygın ölçeği toplumla esasında özgür toplumların oluşmasında katkı sağlar.
Eğitim yatırımlarını diğer yatırımlardan ayıran temel özellik, eğitime yapılan yatırımların toplumsal getirisini bireysel getirisinden daha yüksek olmasıdır. Bu nedenle eğitim hizmetinin özünde toplumsal bir zenginlik olduğunu ve bireylere fırsat eşitliği temelinde verilmesi gerektiğini göstermektedir. Bunun için eğitime yönelik politikalar planlanırken eğitimin toplumsal boyutuna özne göstermek gerekir. Gelir düzeyi ile yaşam kalitesi arasındaki bağın oluşturulmasında eğitimin önemli bir rolü vardır.
Evrensel eğitim, üretim boyutunda verimlilik artışına katkı sağlayarak kişi başına düşen gelir düzeyini yükseltmektedir. Ayrıca sosyal boyutta üretilen değerlerin adil bir şekilde paylaştırılmasına neden olmaktadır.

Özgürlüklerin geliştirilmesine sağlıklı bir çevreye kavuşturulmasında önemli katkılar sağlar.

Evrensel eğitim, demokratikleşme, katılımcılık, insan hakları, hayvan hakları ve sosyal uyum gibi çağdaş toplumsal değerlerin yerleşmesinde ve politik uyumun oluşmasında büyük önem taşır. Eğitim bir ülkenin daha bilinçli anneler, babalar, çocuklar, seçmenler ve vatandaşlara sahip olunmasını sağlar. Eğitim komşuluk ilişkilerinde suç oranlarındaki azalmaya demokratik süreçlerdeki iyileşmelere kadar birçok alanda toplumsal ilişkilere olumlu katkılar sağlar. Eğitim seviyesiyle ortalama yaşam süresi, bebek ölüm oranı, kadına şiddet, nüfus artış hızı arasında yakın ilişki vardır.

Yoksulluğun en önemli nedenlerinin başında eğitim seviyesinin düşüklüğü gelmektedir. Bu yetersizliğin nedenlerini incelediğimizde eğitimde fırsat eşitliğinin olmaması öne çıkmaktadır. Ekonomik gelişimliğin en önemli göstergelerinden biriside evrensel eğitim sisteminin yüksekliğidir.

Anayasal tercih din eğitiminin bir özgürlük konusu olarak ele alınıp sosyal bir hak olarak da yeniden düzenlenmelidir. Devlet laik olmalıdır. Çünkü devlet hukuktur! Adalettir, kamuculuktur, anayasadır, demokrasidir, laikliktir ve sosyal devlettir.

Devlet bir mezhep ya da dindar insan değildir. Bu nedenle eğitim sistemi ile ilgili karartıcı bir yasa çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini karartıcak bir yasadır. Hiçbir ayrım yapılmadan eğitimde fırsat eşitliği, üretim için eğitim, kaliteli eğitim, eğitim ile istihdam arasında getiştirilmiş olan bir eğitim sisteminin hayata geçirilmesi zorunludur. Başta nitelikli insan gücü olmak üzere, fiziksel koşullar, eğitim kalitesi, öğretmen sorunları, okullaşma oranının arttırılması, bölgesel eşitsizlikler, cinsiyet ayrımı ve öğretim olmak üzere tüm sorunlar en yetkili ve sorumlu uzmanlarca tartışılması ve sorgulanmalıdır.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kimya Fakültesi ve eğitim fakültesini bitirdikten sonra yüksek lisans ve doktorasını İTÜ'de tamamladı. İngiltere’de araştırmalarda bulundu. 2000 yılına kadar İTÜ'de öğretim üyeliği yaparak emekli oldu. Lise ve üniversite düzeyinde kimya kitapları yazdı. Bor ve toryum gibi elementler üzerine çalışmaları bulunuyor. Helen aktif olarak özel eğitim kurumunda ders veriyor.

Abone Ol :)
Bildir
guest
1 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Ayfer Gülbahar

Bizim rehberimiz Atatürk ilke ve inkılapları dır “Eğitimdir ki bir milleti ya hür ,bağımsız,şanlı yüce bir toplum olarak yaşatır;ya da bir milleti esaret ve sefalete terk eder. Biz bugün ülkemizde her gün eğitime vurulan baltaları görüyor, seyredenlerin bir an önce uyanmasını istiyoruz Eğitim sorunu en öncelikli olmalıdır

Search