Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Yazarı Alaattin Aktaş’ın “İşte TÜİK’in devlet sırrı gibi sakladığı madde fiyatları” başlıklı yazısı gündemde en çok konuşulan konular arasına girdi.
Çok sayıda ekonomist Aktaş’ın yazısını alıntılayarak TÜİK’i sert bir şekilde eleştirirken, TCMB Eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, yaptığı paylaşımda yazıda kullanılan metodolojinin çok doğru olmadığını not etti.
Tclira.com yazarı Prof. Dr. Cem Başlevent de konuya temkinli yaklaşılması gerektiğini, hesabın bu kadar basit olmadığını dile getirdi. Başlevent, konu hakkında sorularımızı yanıtladı:
-Aktaş’ın hesaplamasını nasıl buluyorsunuz?
TÜFE sepetindeki bir maddenin Nisan 2022’deki fiyatının o dönemden günümüze ne kadar değiştiği bilgisini kullanarak güncel madde fiyatını hesaplamak genel anlamda iyi bir fikir. Ancak bu hesabın uygun olmadığı çok sayıda durum söz konusu olabilir. Örneğin, uzman doktor muayene ücretinin 34 lira olarak hesaplanması gibi fahiş bir yanlışın yapılmış olması pek mümkün görünmüyor. TÜİK muhtemelen kamu hastanelerinde cüzi ücretler karşılığı alınan sağlık hizmetlerini de hesaba katarak bir ağırlıklı ortalama fiyat hesaplıyor. Vatandaşların büyük çoğunluğu özel hastane yerine kamu hastanesinde muayene olduğu için ortalama madde fiyatı düşük çıkıyor.
-Peki, sizin öneriniz nedir? Günümüze uyarlamak mümkün mü yoksa TÜİK artık açıklama yapmalı mı?
Geçmişte benzer durumlar yaşandığında TÜİK sessiz kalmayı tercih etmişti. Örneğin geçen yıl bedava doğalgaz uygulamasının yürürlükte olduğu dönemde TÜİK’in doğalgaz fiyatının sıfıra çekerek yıllık enflasyonu 10-15 puan düşük açıkladığı iddia edilmişti. Ama ilerleyen dönemlerde TÜİK’in yayınladığı doğalgaz fiyatı artan tüketimle birlikte normal düzeye döndüğünde ve Mayıs 2024 enflasyonu gaz etkisiyle yüzde 70 yerine yüzde 75 olarak açıklandığında kimse ‘Pardon, biz yanılmışız’ demedi. TÜİK eğer madde fiyatlarını açıklamama kararından dönmüyorsa, spekülasyonların gittikçe yoğunlaştığı bir ortamda mutlaka daha fazla bilgi paylaşımı yapmalı. Fiyat değişim oranlarını açıkladığı maddelerin içeriğinde ne olduğunu belirtmesi gerekir. Örneğin, kısaca zeytinyağı olarak adlandırılan maddenin sadece sızma zeytinyağını mı içerdiğini, yoksa daha düşük kaliteli ürünlerin de mi hesaba katıldığı bilgisi paylaşılmalı. Ayçiçek yağı ve zeytinyağı için tek bir fiyat endeksi yayınlandığı için, bu endeksi kullanarak bulunacak tahmini madde fiyatlarının önemli ölçüde hatalı olabileceği söylenmeli.
Otomobil gibi ürünlerdeki kalite düzeltmesinin etkisinin büyüklüğüne dair bilgi paylaşımı yapılması da çok faydalı olacaktır. Yılbaşında hangi maddelerin içeriğinde değişiklik yapıldıysa bunların listelenmesi ve bu maddeler için yapılacak güncel fiyat hesaplamalarının geçersiz olacağının belirtilmesi doğru olur. Bu yapılmadığı zaman hatalı hesaplamalara dayalı sansasyonel haberler ekonomi gündemine bomba gibi düşebiliyor ve doğru bilgiye ulaşmak daha da zorlaşabiliyor.