Bir bölüm dizinin maliyeti dudak uçaklattı. Gani Müjde tek tek anlattı

Türkiye’nin dizi ve film sektöründeki son tartışmalar, menajer Ayşe Barım üzerinden yükselen tekelleşme iddialarıyla gündem olmuştu. Konu hakkında konuşan ünlü senarist Gani Müjde, sektördeki baskıları ve yaratıcı özgürlük üzerindeki kısıtlamaları “Hiçbir yerde bulamazsınız bu bilgileri” diyerek aktardı.

Ayşe Barım, son günlerde sektördeki “tekelleşme” iddialarıyla gündeme oturdu. Barım hakkında, oyuncuların çalışma hürriyetinin ihlali ve şantaj gibi suçlamalarla başlatılan soruşturma büyük yankı uyandırdı.

Soruşturma kapsamında ünlü isimler Serenay Sarıkaya, Deniz Işın ve Nedim Saban gibi önemli oyuncular ifade verdi. Bu ifadelerde, Barım’ın sektördeki baskıcı yöntemleri ve oyuncular üzerindeki etkisi gözler önüne serildi.

21 cast ajansı ve menajerlik şirketine yönelik geniş çaplı bir soruşturma

Rekabet Kurumu, iddiaların ardından sektörde faaliyet gösteren 21 cast ajansı ve menajerlik şirketine yönelik geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Bu gelişme, sektördeki güç mücadelelerinin daha da derinleşmesine neden oldu. Son olarak, Ayşe Barım’ın Gezi Parkı olaylarına katılmaları için sanatçılara yönlendirmelerde bulunduğu ve bu yüzden gözaltına alındığı iddia edildi.

Türk dizi ve film sektöründe “tekelleşme” iddiaları gündemdeki sıcaklığını korurken, tartışmalara Senarist ve yönetmen Gani Müjde’den konuya ilişkin dikkat çeken açıklama geldi

Dizilerin reytinglerindeki düşüşlerin nedenlerini ve yapılan baskıları anlatan Müjde, şu ifadeleri kullandı

Bir süre sonra öyle bir pasta olmayacak gibi görünüyor

2,5 milyar liralık dizi pastasını, bir menajeri “kadeş savaşından” sorumlu tutarak ele geçirmek mümkün değil kardeş. Kaldı ki bir süre sonra öyle bir pasta olmayacak gibi görünüyor. Bak şimdi tane tane anlatayım. Hiçbir yerde bulamazsınız bu bilgileri. Kanallar bir dizi için yapımcıya 15-20 milyon TL arasında para ödüyor ama dizi 12 ratingi geçmez ise reklam geliri 10-12 milyon TL arasında kalıyor. (Bazen daha da aşağıda) Yapımcı da 15 e anlaştığı diziyi enflasyon ve kanalın istekleri nedeni ile cebinden harcama yaparak ile 18-20 milyon TL harcayarak mal edebiliyor.

Dizi yurtdışına satılamazsa üzerine bir bardak soğuk su içiliyor

Yani her iki taraf da yaklaşık bölüm başına 5 milyon TL zararda. Dizi yurtdışına satılamazsa üzerine bir bardak soğuk su içiliyor karşılıklı. Diyelim ki satıldı “onu gösterme , bunu gösterme, aman öpüşmesinler sevişmesinler , bu konuyu işleyemezsiniz, enişte baldıza aşık olamaz” gibi baskılar nedeni ile senaryolar çekicilikten uzaklaşıyor ve dizilerimiz eskisi kadar hızlı ve yüksek değerlerle satılamıyor. Bölüm başı 200 bin dolara satıldı diyelim (ki ortalamaya göre iyi bir rakamdır)… Ne etti toplam kar: 7.5 milyon TL. Çık komisyonları , çık oyunculara ödeneni filan; sonra böl ikiye ; yarısını kanala , yarısını yapımcıya öde. Ne geçti eline? Bölüm başı 2,5 milyon TL filan. Zarar 5 milyondu. Çık bu zarardan gelen parayı. Bölüm başı 2,5 milyon TL herkes zarar etti. Hay bin kunduz… Her bir dizi için 100 milyonları bulan başlangıç maliyetinin veya banka kredisinin faizinden bahsetmiyorum bile. Onları da düşersen yapımcılar ortalama bir dizide hesabı kitabı iyi yapamazlarsa 4 milyonu geçen zararlar edebiliyorlar. Kanallar da öyle. Peki niye yapıyorlar bu işi? Herkesin “Bir Muhteşem Yüzyıl daha yakalar mıyız acaba?” beklentisi var çünkü. Maliyetlerin çok daha düşük olduğu yıllarda Muhteşem Yüzyıl bölüm başı 800 bin dolarları aşan bir yurtdışı satışı yakalamıştı. (Dolar da dolardı o yıllarda yani) Herkesin ağzını sulandıran havuç işte bu… Tekrarı mümkün mü? Bu ekonomik şartlarla zor görünüyor. Kanal ve yapımcılar “Arşiv oluşturuyoruz. Gelecekte çok değerlenecek bu arsalar” beklentisinde. Bu savurganlık devam ederse yakında çiftler çubuklar satılır, pastanın dibini sıyırmak için herkes kuyruğa girer. Çözüm nedir diye sorarsanız söyleyeyim. Ya kanallar eski yapıya ağırlık verip sadece bazı günler yurtdışına satışı kesin olan dizilere yer verecekler. Geri kalan günleri “Yarışma-Komedi-Magazin” olarak değerlendirecekler. Ya da içerikler , fikirler , oyuncular özgürleşecek ülke ile birlikte… “Yalova kaymakamı” olarak arz ederim albayım…

Abone Ol :)
Bildir
guest
0 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Search