Tüketici enflasyonu üzerindeki ‘gaz etkisi’nin ele alındığı bir önceki yazıda nisan ayında verilen bedava doğal gaz müjdesinin sabit gelirliler için aslında o kadar da iyi bir haber olmadığına değinmiştik. TÜFE’nin hesaplanmasında kullanılan sepetteki ağırlığı yüzde 3’e yakın olan doğal gazın fiyatının sıfıra inmesi, mayıs ayı enflasyonunu sıfıra çok yakın bir değere çekmiş, haziran ayında da hanelerin ortalama doğal gaz tüketimi 25 metreküpün altında kaldığı için TÜİK doğal gazın fiyatını sıfır olarak kullanmaya devam etmişti. Bunun sonucunda, 2023’ün ilk altı ayının birikimli enflasyonu da beklenenden daha düşük çıkmış ve özellikle emekliler ve özel sektör çalışanları düşük oranlı maaş zamlarıyla yetinmek zorunda kalmışlardı.
Aynı yazıda bedava doğal gaz uygulamasının ilgili 12 aylık dönemde enflasyon oranları üzerindeki etkisini gözlemlemek için çeşitli varsayımlara dayalı bir projeksiyon yapmış ve aşağıdaki grafikleri elde etmiştik. Grafiklerdeki ‘gaz etkili’ ve ‘gaz etkisiz’ (yani bedava doğal gaz uygulaması yapılmamış olması durumunda elde edilecek olan) sayılara göre, bedava doğal gaz uygulaması TÜFE’nin yaklaşık 1 yıl boyunca normalde olacağından daha düşük bir düzeyde seyretmesine yol açacak. Yıllık enflasyon oranları ise Nisan 2024’e kadar normalde olacağından daha düşük, Mayıs 2024’ten itibaren de olumsuz bir baz etkisinin devreye girmesiyle daha yüksek çıkmaya başlayacak.
Birikimli enflasyon ve maaş zamları
Maaş zamları enflasyona endeksli olan çalışanları – ki hemen herkesin maaşı bir ölçüde enflasyona endeksli – en çok ilgilendiren sayılar yıllık enflasyondan ziyade, takvim yılının ilk ve ikinci yarısında elde edilen birikimli enflasyon oranları. Ocak ve temmuz aylarında yapılan zamlar geride kalan 6 aydaki duruma bakılarak belirleniyor. Bu nedenle, grafikteki endeks değerlerini kullanarak 2023’ün ilk ve ikinci yarıları ve 2024’ün ilk yarısı için birikimli enflasyon oranlarını hesaplayarak bedava doğal gaz uygulamasının maaş zamları üzerindeki etkisini daha net bir şekilde görebiliriz.
Aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere, bedava gaz uygulaması 2023’ün ilk yarısındaki birikimli enflasyonu yüzde 3,5 puan kadar aşağı çekerken, yılın ikinci yarısında artı ya da eksi yönde bir etki yapmayacak. 2024’ün ilk yarısında ise bedava doğal gaz uygulamasının 6 aylık birikimli enflasyonu yaklaşık 3,5 puan yukarı çekeceğini görüyoruz. Bunun nedeni yılın ilk aylarında hanelerin doğal gaz tüketiminin daha fazla olması ve 25 metreküpün üzerine çıkacak tüketimleri için daha yüksek faturalar ödeyecek olmaları. Tablodaki sayılar elbette bir önceki yazıda yapılan çeşitli varsayımlara dayalı ve farklı parametre değerleri farklı oranlar verecektir. Ancak, endeks değerleri ve enflasyon oranlarındaki genel gidişatın TÜİK’in bu konuda yapmış olduğu açıklamayla tutarlı olması, varsayımlarımıza ve buradan türetilen sayılara olan güvenimizi arttırıyor.
6 aylık birikimli enflasyon | 2023’ün ilk yarısı | 2023’ün ikinci yarısı | 2024’ün ilk yarısı |
Gaz etkili | %19,8 | %40,7 | %16,0 |
Gaz etkisiz | %23,3 | %40,7 | %12,6 |
Vatandaş bu işten kâr mı etti, zarar mı?
Tabloda verilen birikimli enflasyon oranlarına göre, bedava doğal gaz uygulaması maaş zam oranları enflasyona endeksli olan milyonlarca kişi için aslında 12 aylık bir gelir kaybı anlamına geliyor. Örneğin, Haziran 2023 maaşı 20 bin TL olan birinin maaşına temmuzda – nispeten düşük gelen enflasyon oranı gerekçe gösterilerek – yüzde 3,5 az zam yapılması, bu kişinin ayda 700 TL, ilk 6 ayda da toplam 4200 TL gelir kaybı yaşayacağı anlamına geliyor. İkinci 6 ayda kayıp daha da büyüyecek. Çünkü Ocak 2024 zammı düşük maaş üzerinden yapılacak. Örneğin yüzde 30 zam yapılırsa, aylık kayıp 700 × 1,3 = 910 liraya çıkacak. Hanedeki çalışan birey sayısı birden fazlaysa, tabii ki gelir kaybı da katlanıyor olacak. Görünen o ki, güncel fiyatlarla 25 metreküp doğal gazın bedelinin 125 – 150 TL civarında olduğu bir ortamda, bedava doğal gaz hakkının tamamını kullanabilen kalabalık haneler dahi bu işten zararlı çıkmış olacak. Doğal gaz abonesi olmayan ya da tüketimi 25 metreküpün altında olan haneler için durum elbette çok daha olumsuz. Gaz etkisinin birikimli enflasyon hesabına yansımasının pozitife döneceği ve gelir kayıplarının telafi edilmeye başlayacağı Haziran 2024’ü beklemekten başka çareleri yok. Belki o zamana kadar yerli gaz üretimi daha da artmış olur ve maaş zamlarıyla beraber yeni müjdeler de gelebilir.
1973 İstanbul doğumlu olan Prof. Dr. Cem Başlevent, ekonomi alanındaki yüksek lisans ve doktora derecelerini Boğaziçi Üniversitesi'nde almıştır. 2000-2023 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde çalışan Başlevent, halen İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Akademik çalışmaları bireylerin işgücüne katılımı, politik tercihleri, yaşam memnuniyeti gibi konuları kapsamaktadır.