Bağ kurulamayan para ve maliye politikası finansal istikrarsızlık doğuruyor

Para politikası merkez bankası tarafından uygulanan ve ekonomik faaliyetler üzerinde önemli değişikliklere neden olan bir ekonomi politikası iken maliye politikası hükümet tarafından uygulanır ve benzer şekilde ekonomik faaliyetler üzerinde ciddi etkiler yaratır. Para politikasının başlıca araçları faiz, döviz kuru, kredi, beklenti yönetimi iken maliye politikası araçları vergiler ve kamu harcamalarıdır.

Para politikasının başlıca hedefleri fiyat istikrarı, ekonomik büyüme ve istihdam artışı iken maliye politikası da benzer şekilde ekonomik büyüme, gelir dağılımında adaleti sağlama, kaynakların etkin kullanımı gibi unsurları hedeflemektedir. 

Bu politikalar ekonomi üzerinde her zaman etkili değildir. Etkisiz olabileceği durumlar da söz konusudur. Ya da politikalardan biri kullanılarak hasılanın istenen düzeye gelmesi sağlanırken bu durumun istenmeyen bozucu etkileri de olabilmektedir.  Mesela maliye politikası kullanarak ekonomik genişleme gerçekleşirken diğer taraftan faizler artmakta bu da yatırımları düşürmektedir. Parasal büyüme ile hasılanın arttırılması ise uzun vadede enflasyonist sonuçlar doğurarak, istikrar politikasının diğer hedefine ulaşılması engellenecektir. Bu gibi istenmeyen durumların ortaya çıkmasını engellemek ancak, para ve maliye politikalarının makul bir bileşiminin kullanılması ile mümkün olacaktır (Yıldırım vd. 2010: 220). 

Sürdürülebilir olmaktan çıkıyor

Para ve maliye politikası arasında etkili bir koordinasyon kurulamaması, döviz kuru baskılarına, hızlı enflasyona, yüksek faiz oranlarına ve finansal istikrarsızlıklara yol açabilir. İki politikadan herhangi birinin zayıf duruşu diğer politikaya yük olabilir ve uzun dönemde sürdürülebilir olmaktan çıkar.

Mesela maliye politikasının gevşek bir duruş sergilemesi mali dengesizliği tamamen telafi edemezse para politikasının sıkılaşması yönünde baskı yapacaktır. Ayrıca, bu şekilde bir politika karmasının uzun dönemde tutarsızlığından kaynaklı kredibilitesinin olmaması, para politikasının etkinliğini düşürecektir. Bu doğrultuda iki otoritenin kapsamlı bir koordinasyonu, makroekonomik politikaların etkili bir biçimde uygulanması için gereklidir.

Ancak gerekli koordinasyonu sağlamak her zaman kolay olmayabilir. Eğer iki otorite (merkez bankası, hükümet) yapılması gerekenler hususunda aynı fikre sahipse, fakat iki otoriteden birinin aksi yönde hareketinden dolayı koordineli bir yaklaşım sergilenemiyorsa, bu durumda koordinasyonun iyileştirilmesi gerektiği açıktır.  İki otoritenin de esasen makul davranışlar sergilediğini varsayarsak, bu durumda eksik koordinasyonun nedenlerini Blinder (1982) şu şekilde açıklamıştır:

(1) İki otoritenin toplum için en iyi kararın ne olduğuna dair farklı görüşleri olabilir.

(2) Her iki otorite farklı ekonomik teorilere bağlı olabilir, yani İki otorite, maliye ve/veya para politika eylemlerinin ekonomiye etkileri hakkında fikir ayrılıkları söz konusu olabilir.

(3) İki otorite dışsal değişkenlerin tahminlerindeki farklılık veya farklı ekonomik teorilerden kaynaklı olarak politika uygulaması olmadığında ki ekonominin mevcut durumu hakkında farklı tahminler yapabilir. 

(4) Bu üç maddenin kombinasyonu da otoriteler arasında koordinasyon eksikliğine neden olmaktadır.

İki otorite arasında bir ikame ilişki

Özellikle son dönemlerde yaşanan ekonomik krizlerin ardından bu iki politikanın koordinasyonu önem kazanmış ve konuyla ilgili çalışmalar artış göstermiştir. Muscatelli ve Tirelli (2005), maliye politikasının para politikasına faydalı bir tamamlayıcı olabileceğini belirtirken, Afonso vd. (2019), özellikle borcun yüksek olduğu seviyelerde iki otorite arasında bir ikame ilişkisinin olduğu belirtmiştir. Lukianenko ve Dadashova (2016) ise ılımlı parasal genişleme ve dengeli mali kısıtlama kombinasyonunun ekonomik büyüme için uygun olabileceğini vurgulamıştır. Yani bu iki otoritenin kurumsal bir yapıda takibini sağlanmak politikaların ekonomi üzerindeki olumlu etkilerini artırmaya olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi İktisat Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat ABD’de yüksek lisans eğitimini tamamladı. Yüksek lisans eğitimi sırasında özel bir şirkette proje geliştirme uzmanı (Kalkınma Ajansları, KOSGEB, TÜBİTAK, AB, vb.) olarak görev aldı. Pamukkale Üniversitesi İktisat Bölümü’nde 100/2000 YÖK “Para Politikası” öncelikli alanda doktora eğitimini tamamladı. İşgücü piyasası, toplumsal cinsiyet, para politikası, ekonomik büyüme ve kalkınma, uluslararası göç alanlarında çalışmalarını sürdürmektedir. Şu anda özel bir danışmanlık şirketinde ulusal ve uluslararası projelerde planlama ve bütçeleme departmanlarında görev almaktadır.

Abone Ol :)
Bildir
guest
0 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Search